Bu ülkede ne olursa olsun doğrularından vazgeçmeyen sanatçılar var. Tehditlere, sahne-konser yasaklarına, açılan davalarına rağmen düşüncelerini açıklamaktan asla vazgeçmeyen; rüzgar nerden esse oraya dönmeyip tam tersine yel değirmenleriyle, kötü'lerle savaşan Don Kişot'lar…

Yalakalıkla ülkede yer edinmek için sıraya geçen, 'sanatçı' diyemiycem ama müzik ve eğlence sektörünün göz önünde olan isimleri; bu şekilde önleri açılıp ekmek yiyen tayfa; memleket yanarken kendi saçını taramakla meşgul ünlü şahıslar…

Devlet erkânının dediği üzere 'kusura bakmayın!!', hele ki siz 'hiç kusura bakmayın!!'. Eğer sanata, müziğe politikayı karıştırıp çıkar sağlamaya çalışırsanız; gün gelir 'o kusura bakar, hiçbişey yapamaz, öyle oturursunuz işte! Çünkü siz ruhunuzla birlikte; söylediğiniz şarkıdan, çalışma saatinize, içtiğinizden giydiğinize kadar her türlü özgürlüğünüzü sattınız!

Sizlerin şarkılarıyla aşkını itiraf edip; filmleriyle ruhunu besleyen halkınızın karşısına 'sanatınızla' değil gözlerine soktuğunuz politik sözleriniz ve 'evet'lerinizle gelip onlara ihanet ederseniz; size dokunmayan yılan size dokununca, artık 'hayır!' diyemezsiniz! Öyle bir dünya yok efendim!!

Evet Orhan ağbi, içten söyle şimdi: Batsın bu dünya; kula kulluk edene yazıklar olsun!! Sezen AKsu tek bir söz bile söylemeye hakkın yok, Hande Yener 'sana kırmızı cidden yakışıyor', Demet Akalın sevgilini koluna tak Bebek'te 3-5 tur at, kusura bakma bebeğim ama saat 24'e kadar lütfen!!!

Dr. Figen Demir Kardeş (Hunili Doktor)

Editör: TE Bilisim