Yapılan açıklamada; “Marmara Bölgesi Hapishane İzleme Heyeti” çalışmalarını tüm demokratik kitle örgütleri, Ma-TUHAYDER, Tayad, Tutsaklarla Dayanışma İnsiyatifi gibi aile yapıları ile birlikte yürütme gayretinde olacak nihai olarak hapishanelerde hak ihlalleri son bulana kadar çalışmalarını sürdürecektir" denildi.

Konuyla ilgili yapılan açıklama şu şekilde;

Hapishanelerde yaşanan ağır hak ihlalleri giderek sistematik bir hal almış, sağlık hakkı ihlallerinden  iletişim hakkı ihlallerine, işkence ve kötü muameleden, adalete erişim engellerine pek çok konuda sorunlar çözümsüzlük noktasında düğümlenmiştir.

Yaşam hakkına da ağır tehdit oluşturması bakımından özellikle sağlık hakkına erişimde yaşanan sorunlar acil çözüm beklemekte ancak yetkililer duyarsızlıklarını korumaktadırlar.

Nitekim; son günlerde ülkenin değişik hapishanelerinden mahpusların ölüm haberleri gelmekte, bu ölümlere dair başta Adalet Bakanlığı olmak üzere hiçbir yetkili  tarafından açıklama yapılmamakta  ve yapılan başvurulara rağmen etkin soruşturma yürütülmemektedir.

Hatırlanacağı üzere;

12 Kasım 2021 tarihinde; 33 yaşındaki Bangin Muhammed, İskenderun T  Tipi Hapishanesinde ağır hasta olduğu halde tedavisi yapılmadığı için hayatını kaybetmiştir.

9 Aralık 2021 tarihinde;  Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’nde Garibe Gezer, tecride alındığı süngerli odada ölü bulunmuş, idare tarafından ailesine  intihar ettiği bilgisi verilmiştir. Savcılık tarafından başlatılan soruşturmada ilk iş olarak dosya ile ilgili gizlililik  kararı alınmıştır.

15 Aralık 2021 tarihinde; İzmir Aliağa Şakran T Tipi Hapishanesi’nde 65 yaşındaki Abdülrezzak Şuyur ilerlemiş akciğer kanseri olmasına rağmen tahliye edilmediği için kaldığı hücresinde yaşamını yitirmiştir. Yine 15 Aralık 2021 tarihinde; İHD'nin ağır hasta mahpuslar listesinde bulunan Halil Güneş Diyarbakır 2 Nolu Hapishanesi’nde bulunan hücresinde hayatını kaybetmiştir.

17 Aralık 2021 tarihinde; Bolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde adli bir olaydan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen 32 yaşındaki İlyas Demir tek başına kaldığı hücrede hayatını kaybetmiştir.

18 Aralık 2021 tarihinde Antalya E Tipi Kapalı hapishanesi’nde adli bir olay nedeniyle  tutulan Mustafa Gaffar bu sabah koğuşuna giren görevliler tarafından çarşafla ranzaya asılı halde bulunmuştur.

19 Aralık 2021 tarihinde; Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Vedat Erkmen, kaldığı hücrede şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş, idare aileye verdiği bilgide mahpusun intihar ettiğini iddia etmiştir.

En az yedi mahpus yaşamını yitirdi

Bir ay içinde Türkiye 'nin değişik hapishanelerinde en az yedi mahpus yaşamını yitirmiş, her an hapishaneden bir insanın ölü bedeninin çıkması, ülkede sıradan bir olay olarak görülmeye başlanmıştır.

Adalet Bakanlığı verilerine gore; Türkiye hapishanelerinde 31.12.2021 tarihi itibariyle 38.043’ü tutuklu toplam 297.726 mahpus bulunmaktadır. 

İnsan Hakları Derneği'nin Mart 2021 tarihinde yayınladığı hasta mahpus listesine gore bu mahpusların 604'ü ağır  ölümcül olmak üzere en az 1.605 mahpus ağır kronik hastalıklarla yaşam mücadelesi vermektedir. 2021 yılı içinde 7'si infaz ertelemelerinden kısa bir süre sonra olmak üzere en az 59 hasta mahpus yaşamını yitirmiştir.

Adli Tıp

Hasta mahpusların sağlık ve tedavi haklarının ihlal edilmesi  hastalıkların hızla ilerlemesine ve mahpusların yaşamlarını yitirmelerine neden olmaktadır.  Hapishane koşullarında tedavileri yapılamayan mahpusların tedavi maksadı ile serbest bırakılmaları önündeki en bariz engellerden biri Adli Tıp Kurumu’nun bilimsellikten uzak raporlarla mahpuslara “hapishanede kalabilir” raporu vermesidir.

Bir diğer engel ise   yine ölmek üzere olan birçok mahpus hakkında kolluğun düzenlediği “toplum için tehlike arz etttiği” yönündeki raporlar oluşturmaktadır.  

Oysa ki tedavi ve sağlık hakkı hapishanelerdeki mahpusları da kapsayacak şekilde, 2015 tarihli Mahpuslara Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları (Nelson Mandela Kuralları), 1982 tarihli “BM Tıbbi Etik İlkeler”, 1988 tarihli “BM Herhangi Biçimde Alıkonulan veya Hapsedilen Kişilerin Korunması için İlkeler Manzumesi”, 1990 tarihli “Mahpusların Islahı için Temel İlkeler” ve 1990 tarihli “Özgürlüğünden Yoksun Bırakılmış Çocukların Korunmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Kuralları” ile tanımlanmıştır.

Ayrıca Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Avrupa Cezaevi Kuralları hakkında (2006) 2 nolu Tavsiye Kararı (md. 40.3) gereği hapishanedeki mahpusların, yasal statülerine bakılmaksızın, aynı kalite ve standartta, ülke genelinde mevcut, kapatılmamış olan kişilere sağlanan tıbbi bakıma eşit erişim hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.

AİHM’in yerleşik içtihatlarına göre de; “Devlet bir kişinin insan onuruna saygı ile bağdaşır koşullarda alıkonulmasını güvence altına almak zorundadır ve kişiye uygulanan tedbirin infazında izlenecek tutum ve yöntem, kişiyi, tutuklamanın doğasında kaçınılmaz olarak var olan ıstırap düzeyini aşan bir yoğunlukta sıkıntı ve zorluğa maruz bırakmamalıdır.”

İlgili düzenlemeler ve kararlar kapsamında devlet hapishanelerdeki mahpusların sağlık ve yaşamlarından sorumludur. Mahpusların tedavi ve sağlık hakları önündeki engelleri kaldırarak mahpusların tedavi ve sağlık haklarına erişimini sağlamakla yükümlüdür.

Tüm bu düzenlemelere rağmen devlet hasta mahpuslara dair sorumluluklarını yerine getirmemekte ve tüm toplumun gözlerinin önünde insanlar hapishanelerde yaşamını yitirmektedir.

Mahpusların infazları yakılarak tahliyeleri engellenmektedir.

Yine 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yıllardır hapishanede bulunan birçok mahpusun umut hakları ellerinden alınarak, mahpusların özgürlük beklentileri tamamen subjektif değerlendirmeler yapan Cezaevi İzleme Kurullarının tasarrufuna bırakılmaktadır.

“Marmara Bölgesi Hapishane İzleme Heyeti” çalışmaları

İzleme Kurulları "yanlı koğuşta kalma gibi "gerekçeler ile mahpusların tahliyelerini engellemekte 25 yıl, 30 yıl hapishanede kalan mahpusların infazları yakılarak tahliyeleri engellenmektedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle ve hapishanelerde yaşanan diğer sistematik hak ihlalleri ile mücadele etmek, yaşanan hak ihlallerine dair etkin başvurular yapmak, toplumun hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinden haberdar olmasını sağlamak amacı ile insan hakları, hukuk ve sağlık örgütleri olarak bir araya gelerek oluşturduğumuz “Marmara Bölgesi Hapishane İzleme Heyeti” çalışmalarını tüm demokratik kitle örgütleri, Ma-TUHAYDER, Tayad, Tutsaklarla Dayanışma İnsiyatifi gibi aile yapıları ile birlikte yürütme gayretinde olacak nihai olarak hapishanelerde hak ihlalleri son bulana kadar çalışmalarını sürdürecektir.

Kamuoyunun bilgisine sunarız.12.01.2022

MARMARA BÖLGESİ HAPİSHANE İZLEME HEYETİ

Editör: TE Bilisim