Dünyamızı kimsenin nefes almasına olanak tanımayan bir hale getirdik şükür. Çocuklarımıza bol sıfırlı banka hesapları mülkler bırakıyoruz eyvallah. Ne büyük bahtiyarlık ! Dayanışmadan çok uzak toplumsal ilişkileri, norm kabul ediyoruz o daha güzel; hal böyle olunca öyle kapitalizme böyle salgın ve salgın yönetimi.

Dünyanın en zengin ülkeleri dahil insan yaşamını değil, ekonomik göstergeleri seçti. Doğa durmadı durmayacak salgın karşısında insan artık yalnız. Elinde maskesi bir de bağışıklığı var. Doktorlar şu an maske takmanın nasıl gerekli olduğunu anlatıyorlar her platformda. Hal böyle olunca sürreal bir filmin içinde gibiyiz. Yüzümüzün önemli bir kısmı kapalı, jest ve mimiklerimizin çoğu artık yok. Geriye sadece gözlerimiz kaldı duygularımızı ifade edebileceğimiz. Markette, sokakta   artık mecburen 'baş selamı' verdiğimiz çoğu insana maskenin altından gülümsüyoruz. 

Maske deyince şöyle geriye bakalım neymiş bu maske görelim. Neolitik dönemde ilk olarak maskelerin ölülerin kötü ruhlardan, korunması amacıyla kullanıldığı söyleniyor. Dünya halklarının hepsi başka imlemiş maskeyi biz Fransızcadan almışız masqué maske olmuş. Kimileri 'Tudeng' demiş, kimileri 'Maskara' kimileri 'Dimak' . İnsanlar doğa olaylarını yönetmek ve korunmak gibi sebeplerle maske takmışlar. Dinsel törenlerde hatta sahnede aktör yetersizliğini gidermek için bile kullanılmış maske. En eski maskeler İsrail ve Batı Şeria’ya yayılan Judaean Dağları’nda bulunmuş ve 9 bin yaşında oldukları düşünülüyor. Maske takmanın gerekçeleri arasında başka kimliğe bürünmek farklı bir insan gibi görünmekte var Ortadoğu'nun kaygan zeminini düşününce burada bulunması şaşırtıcı değil. 

Maskenin çok eski bir tarihi var. Bu konuda anlatılan hikâyelerden birisi de çok eskiden Afrika’da yaşayan yerli kadınlardan biri bir gün su almak için ormana gidecekmiş. Küçük çocuğunun kendisiyle gelmesini istememiş. Çocuk da illa annesi ile beraber ormandaki kuyunun olduğu yere gitmek istiyormuş. Annesi, çocuğu korkutarak buna mâni olmak için su kovasının dibine renk renk boyalarla korkunç bir yüz resmi yapmış, çocuğunun bir daha su almak üzere ormandaki kuyunun yanına yaklaşmamasını sağlamış. Böylece, maskeler ilk olarak Afrika’da çocukları korkutmak için kullanılmaya başlanmış .Maskelerin bir korunma aracı olarak ilk defa Orta çağ’da, atlıların savaş sırasında kullandığı biliniyor; hatta eskrimde maske kullanılması bundan dolayı âdet olmuş.

Corona pandemisi yaşanmasaydı maske denilince hepimizin aklına Venedik gelirdi kuşkusuz. Meşhur Venedik Karnavalı çeşit çeşit maskeler. Ama onunda ortaya çıkışı bir pandemi.  Venedik Karnavalı Kara Veba salgınından kurtuluşu kutlamak amacıyla düzenlenen bir festival. Salgında kullanılan maskelerde simge olmuş karnavala. Salgında ilk olarak kullanılan maskeler Veba hayvanlardan bulaştığı için gagalı çirkin ve korkunç .Gösterişli ve güzel maskeler sonradan eklenmiş. Karnaval ilk olarak 1268 tarihinde yapılmış. Maskeler sadece Veba salgınında kullanılmamış, zengin fakir ayrımını yok etmek insanların eşit olduğunu vurgulama amacıyla da kullanılmaya başlamış. Yoksul ezilen kesimlerin eşit hissetmesini 'Maskenin altında biriz' diyerek fakirlerin öfkesini bastırmaya çalışılmışlar. Maskenin toplumsal olarak gündeme alındığı başka zaman dilimi de bizim yakın tarihimizden 'Gezi Parkı' direnişi, güvenlik güçlerinin gaz bombalarını böyle savuşturdu eylemciler.  Toplumsal eylemlerde biber gazı kullanılsa da eylemcilerin maske kullanımı sık rastlanan bir durum değildi Geziye kadar.

Maske denince aklımıza ilk olarak törensel aktiviteler geliyor zira tıbbi maskeler daha ileri tarihleri işaret ediyor. Ameliyathanelerde cerrahi maskelerin kullanımı 1897 tarihinde başlamış sağlık personeli dışındaki insanlar tarafından kullanımı ise 1918 li yıllar büyük İnfulenza pandemisini beklemiş. Gaz maskeleri ise 1914 ü yani 1. Dünya Savaşında kullanılmış.

Bugün maskesiz sokağa çıkmak sağlığımız için büyük bir tehlike. Salgının kontrolden çıktığı şu günlerde maske kullanımı konusunda pek başarılı olduğumuz söylenemez. Kollarda çenede kulakta takılı maskelerimiz. Cerrahi maske yerine pamuklu rengarenk maskeler aksesuar olarak takılıyor. Maske taktığı için kulağının duymadığını söyleyenler mi ararsınız, nefes alamadığını söyleyenler mi? Maskenin koruyuculuğu elbette kalabalık ortamlarda önemini yitiriyor. Bu sebeple bir süre kalabalıktan, temastan uzak maskeli yaşam bize ve sevdiklerimize sağlık kazandıracaktır.

Kim bilir belki bu salgından kurtulunca bir festival daha kazanır koca dünya.

Sağlıkla ve dayanışmayla kalın

Editör: TE Bilisim