Haber Sen Mersin İl temsilcilisi Mehmet Dilek; "PTT'DE YAŞANAN HAKSIZLIKLAR ARTIK HAT SAFHAYA GELMİŞTİR!…" dedi

Eğitim Sen Mersin İl binasında gerçekleştirilen açıklamada Haber Sen İl temsilcisi Mehmet Dilek ; " PTT  haksız hukuksuz ve insan onuruna yaraşmayan uygulamalara imza atmaya devam ediyor."dedi

Dilek; " Son zamanlarda adını, emekçilere yönelik sürgünler liyakatsız atamalar ve bu atamaların sebep olduğu Sayıştay raporlarında yer alan vurgular/yolsuzluklar ile duyuran  PTT, emekçilere yüklediği angarya işlerle  emekçilerin canlarına kastetmeye başladı.  Van ve bazı illerde personel eksikliğinden kaynaklı biriken gönderilerin biran önce dağıtılması gerekliliği öne sürülerek pazar günlerinde de çalışmayı dayatmaktadır. Sözde kurum aidiyetinden bahsedenler , sözde  PTT ailesi olmaktan bahsedenler emekçilerin tatil ve dinlenme haklarını gasp ederek ,emekçilerin ailelerini de yok saymıştır.

SÜRGÜNLERE, KEYFİ CEZALARA GEÇİT VERMEYECEĞİZ

19 Mart 1981 tarih ve 17284 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2429 sayılı Ulusal Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanunun 3. Maddesinde; “Hafta tatili Pazar günüdür. Bu tatil 35 saatten az olmamak üzere Cumartesi günü en geç saat 13.00'ten itibaren başlar.” denilmektedir. Anayasanın 50. maddesinde ise “Dinlenmek çalışanların hakkıdır.” hükmü bulunmaktadır." dedi

Aynı zamanda  PTT Genel Müdürlüğünden Başmüdürlüklere gönderilen emekçilere tehdit niteliğinde ki talimatlarda İHS ve Firma çalışanlarına dağıtılacak gönderilerde sayı dayatması gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin fesih edilebileceği vurgusu emekçi düşmanı zihniyetin tezahürüdür.

 Kamu hizmeti anlayışından uzaklaşan kamu hizmetini külfet olarak gören Ptt’nin kâr hırsıyla emekçilere uyguladığı baskı mobing ve tehditler tüm PTT işyerlerinde olduğu gibi Mersin PTT başmüdürlüğünde de artarak devam etmektedir.

KURUMDA YAŞANAN ANGARYAYA SON!

PTT yönetimi Sayıştay raporlarında yer alan yolsuzlukları ve zararı emekçilerin alınteri üzerinden telafi etme çabası içindedir. Personel alımına gitmek yerine tüm yurtta emekçilere fazladan görev ve angaryalar yükleyerek durumu kurtarma çabası içine girmiştir.

Mersin PTT Başmüdürlüğü tarafından günlük 130-150 âdet gönderi ile dağıtımına çıkılması 130 gönderinin altında dağıtıma çıkılmasına müsaade edilmeyecek denilmiştir. 

Başmüdürlük tarafından yazılan yazıda emekçiler art niyetli vasat olarak tanımlanmış, üst yönetime mazeret ve gerekçe sunma gafletinde bulunmayın denilerek emekçilere diş bilenmiş ,peşinen tehdit edilmiştir.  Mersin üst yönetimi kullandığı dil ile işyerlerimizi kışlaya çevirmek istemektedir. Demokrasiden ifade özgürlüğünden yoksun bir yönetim anlayışı içinde olan üst yönetimin emeği ile geçinmeye çalışanlara yönelik bu söylemlerini ayıplıyor emekçilerin sizlerin kölesi olmadığını hatırlatıyoruz. Tüm yurtta PTT yönetimini kâr odaklı değil insan odaklı bir yönetim anlayışı yürütmeye davet ediyoruz

Yine Mersin PTT Başmüdürlüğünün gönderdiği yazıda   gün içinde alınan tüm gönderilerin teslim edilmesi istenmiş posta dağıtıcılarının adreste bulamadıkları vatandaşların gönderilerini iade veya ihabarli bırakmaları hâlinde uyarılması istenmiştir. Posta mevzuatında açıkça belirtildiği üzere adresten taşınan vatandaşın gönderisi iade edilirken mesai saati içinde adresinde bulunmayan vatandaşın gönderisi için şubeden alması yönünde ihbar bırakılır.

Bu durum karşısında ptt emekçileri uyarı yazısı almamak için mevzuat dışında hareket etmek zorunda bırakılmakta suça teşvik edilmektedirler. Günlük 150-130 gönderiyi devirsiz dağıtmaları yönünde baskıcı ve tehditkâr bir dille konuşan PTT yönetimine açık çağrımızdır ;art niyetli ve vasat olarak tanımadığınız PTT emekçisi ile birlikte dağıtım alanına inin  Masa başın da yapılan hesaplarla PTT emekçilerinin ve yurttaşların sorunlarını gidermezsiniz. 100 kusur gönderinin üstünde teslim yapan 10-15 tane devir bıraktıkları için haklarında yazılı ikaz yazdığınız tüm PTT emekçilerinin ikaz yazıları iptal edilmesi  hukuksuz ceza yöntemi   ile sorunları çözmeye çalışmaktan vaz geçin.

Gönderilerin gecikmesinin nedeni emekçiler değil  2018 yılından bu yana personel alımına gitmeyen siz  yöneticilersiniz.

PTT emekçilerinin üzerindeki yükü anlayabilmek için bazı rakamlara bakmak gerekiyor. Yaklaşık 83 milyon nüfusa sahip olan Almanya’da 565 bin posta çalışanı var. Yaklaşık 68 milyon nüfusa sahip olan Fransa’da 267 bin posta çalışanı var. Yaklaşık 61 milyon nüfusa sahip olan İtalya’da 125 bin posta çalışanı var.  Yaklaşık 68 milyon nüfusa sahip olan İngiltere ’de 190 bin posta çalışanı var.

Türkiye’nin nüfusu 84 milyon, Posta toplam çalışan sayısı 24 bin+18 bin=42 bin’ dir. Bu rakama güvencesiz çalışan emekçiler de dahildir. Türkiye’nin coğrafik durumu, yerleşim yerlerinin konumu göz önüne alındığında, Almanya veya Fransa ile karşılaştırıldığında PTT emekçilerinin çektiği çile ortaya çıkmaktadır.

PTT Genel Müdürlüğü sorunları çözmek yerine dayatmacı ve baskıcı politikalarla PTT emekçilerinin hayatını zindana çevirmiştir. PTT emekçileri, yönetimin belirlediği işlem hedefine ulaşmak için hızlı işlem yapmakta ve kendi sağlığını riske atmaktadır. Oysa bu işlemlerin kurallara uygun yapılması halinde PTT yönetiminin belirlediği hedefin üçte birini bile yapmak mümkün değildir. PTT yönetiminin  insanlık dışı uygulamalarına karşı bütün posta emekçilerinin birleşerek bu zulüme dur deme zamanı  çoktan gelmiştir.

PTT yönetimi masa başında norm kadro çalışması yapmakta, işin zorluğunu ve PTT emekçilerinin yaşadığı gerçekleri, coğrafi koşulları göz ardı etmektedir. Norm kadro çalışması alanda sendika temsilcileriyle yapılmalıdır.

Masa başında yapılan norm kadro çalışması sonucu PTT emekçilerinin görev yerleri istekleri dışında değiştirilmektedir. Bu sürgündür. Sürgün aynı zamanda insan hakkı ihlalidir.

Sürgünler haksız görevlendirmeler ve angarya çalışma durdurulmadığı sürece PTT'de eylemler devam edecektir. 

Editör: TE Bilisim