"Bugün burada Mersin Kadın Platformu bileşenleri olarak bir aradayız. Öfkeliyiz; çünkü her gün kız kardeşlerimiz erkek devlet şiddeti ve cezasızlık politikalarının bir sonucu olarak hayatlarını kaybetmeye devam ediyor."

Mersin Kadın Platformu, AKP'li Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ın kadınlara dönük sarf ettiği sözlerine ilişkin Eğitim Sen Şube binasında basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ı başta eşi olmak üzere bütün kadınlardan özür dileme çağırısı yapıldı. 

Konuyla ilgili gerçekleştirilen basın açıklamasını Mimoza Kadın’dan Çiğdem Göksoy okudu.

Göksoy; "Dil sürçmesi değil, gaf değil zihin çürümesi! Fikriniz neyse zikriniz de o! Çürümüş fikirlerinizi, sözlerinizi alıp gideceksiniz. Rahatınızı bozacağız!"

Mimoza Kadın’dan Çiğdem Göksoy açıklamasına şu şekilde devam etti;

Daha dün Ayşe Korur isimli kadın boşanma aşamasında olduğu erkek Gencay Korur tarafından öldürüldü. Katil ise cinayeti gerçekleştirdikten sonra gururlu hissettiğini belirterek ''namusunu temizlediğini'' herkese duyurdu. Tam da o saatlerde Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak katıldığı bir oturumda ''ailenin namus kavramını ortaya koymak istiyorsanız eşimi de koymaya hazırım bu konuda'' sözlerini sarf etti.

Biz Mersin Kadın Platformu olarak boşanma aşamasında olduğu eşini öldürerek namusunu temizlediğini duyuran katil Gencay Korur ile her ne konu için olursa olsun kadın bedenini ve varlığını siyasete alet edip son derece eril ve iğrenç bir dil kullanan Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ın aynı zihniyetin farklı ürünleri olduklarını düşünüyoruz. Katledilen her bir kadında, LGBTİ+ da aile, namus, ahlak naraları atanlar bu bu zihniyetin ürünüydü. Bu kentte onur haftası düzenleniyor diye 15 gün boyunca LGBTİ+ içerikli olabilecek her türlü etkinliğe yasak koyan bu zihniyetin ürünüydü.  

Her gün en az 3 kadının öldürüldüğü, özgürlüklerimizin elimizden alınmaya çalışıldığı bu ülkede devlet görevlilerinin kadınların ismini masaya koymak yerine kadın cinayetlerini önlemek ve güvenliğimizi sağlamak gibi görevleri olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Tüm bunlar olurken; artık kendimizi evlerimizde, sokaklarımızda, siyaset yaptığımız alanlarda kısaca neredeyse hiçbir yerde güvende hissetmiyorken İstanbul Sözleşmesinin önemini bir kere daha anlıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını fırsat bilen erkek devlet ve onun yöneticileri; kadınlara her yerden saldırmayı adeta bir görev edinmiş durumda. Buradan bir kez daha dile getirmekte fayda görüyoruz.

Hayatın her alanını adeta bir zihin çürümesi ve eril tahakküm ile istila eden bu zihniyet ile her yerde mücadele ediyoruz.

Bahsi geçen sözlerin atılan haber başlıklarındaki gibi basit bir gaf olmadığını, aslında köhnemiş fikirlerini her zikirlerinde de gösteren erkekliğin bir ürünü olduğunu biliyoruz. Erkek devlet şiddetinin baş gösterdiği her alanda mücadele ederken bu şiddet biçimlerini önemli ya da önemsiz, büyük ya da küçük olarak sınıflandırmadan değerlendiriyoruz. Gültak bu sözleriyle bir kez daha kadınları meta haline getirilmiş, sahipleri oldukları bir varlık olarak gördüklerini, tahakkümü kendilerine hak edindiklerini ortaya koymuş oluyor. Değil siyaset hiçbir alanda olmasına izin vermeyeceğimiz bu fikir ve sözleri sizlerle birlikte elbet göndereceğiz. Bu sözleri kurabilmenin konforunu elinizden alacağız.

Nasıl ki hayatın her yerinde ve alanında birbirimizi savunduysak, bundan sonra da her bir kadın, her bir LGBTİ+ için mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Bize ait olan hiçbir şeyi, eril siyasetinize konu yaptırmayacağız. Tüm bu minvalde Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ı başta eşi olmak üzere bütün kadınlardan özür dilemeye çağırıyoruz. 

Yaşasın Kadın Dayanışması

Mersin Kadın Platformu

Editör: TE Bilisim