İhracatta kilogram başına minimum 25 dolar ihracat gerçekleştiren MOBSAD (Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği) Başkanı Nuri Gürcan, hammadde ihracatına kota getirilmesiyle mobilya ihracatı hedeflerine bir adım daha yaklaştıklarını belirtti.

Her yıl ihracatını yüzde 10, 15 artıran mobilya sektörü yaklaşık 200 bin kişiyi istihdam ederken katma değerli ihracat konusunda da önemli bir performans sergiliyor. Pandemiye rağmen 2020 yılını, 2019 ihracat rakamını koruyarak 3,5 milyar dolar ihracatla kapatan ve 2021 yılı için kendisine 4,5 milyar dolar ihracat hedefi koyan mobilya sektörünün çatı derneklerinden MOBSAD, 4 Haziran Cuma günü Resmi Gazete’de yayımlanan sunta&MDF ihracatına kota getirilmesiyle ilgili açıklamada bulundu. MOBSAD Başkanı Nuri Gürcan:

MOBSAD Başkanı Nuri Gürcan

“Hammadde ihraç ederek hem maddi anlamda hem sektörel anlamda Türkiye’yi güçlü bir noktaya getiremeyiz. Ama siz bu hammaddeyi içeride sattığınız zaman çok daha katma değerli çok daha değerli ve marka değerini düzeltecek şekilde Türkiye’ye bir yatırım yapmış oluyorsunuz. Ama hammaddeyi gönderdiğiniz zaman iç piyasada ne yaşanıyor? Bir hammadde bulamadığınız için işlere termin vermekte sıkıntılar yaşıyorsunuz. Termin verdiniz ve ürünü buldunuz. Hangi fiyattan alacağınız belli değil. Belirsizlik. Bizim işlerimizde hemen bugün aldık, aynı gün ürettik gibi bir durum söz konusu değil. Bunlar zaman isteyen durumlar. Hammadde talep ettiğiniz durumda, siparişleri aldığınız gün sabahına bile talep etseniz, fiyatın nereye çıkacağını bilemiyorsunuz. Hammadde bulamadığınız zaman üretim yapılamaz, istihdam düşer. Bugün sunta&MDF ihracatı kilogram başına 1 doları bulmazken, MOBSAD üyeleri olarak minimumda kilogram başına 25 dolar ihracat gerçekleştiriyoruz. Yani ülkeye daha fazla kazandırmak varken, artan sunta&MDF ihracatı sektörümüze ve ülkemize büyük sıkıntıya sokuyordu. Sizin sektörel olarak gücünüz düşerse, dünyada rekabetiniz düşüyor. 3,5 milyar dolarlık ihracata karşılık sadece 500 milyon dolarlık ithalat gerçekleştiriyoruz. Dış ticaret fazlamız çok fazla. Dünya ihracatında 13. sıradan 8. sıraya çıkmış bir sektörden bahsediyoruz ve hammadde ihracatı bizi dünya sıralamasında yeniden geri sıralara düşürecekti. Bu yüzden hammadde ihracatına getirilen kota kararı hem sektörümüz hem ekonomimiz için olumlu bir karar oldu. Biz de ihracatın durdurulması yerine kota getirilmesini istiyorduk. Tabii bir yandan da hammaddesi petrokimyadan gelen ithalat yapmak zorunda kaldığımız sünger, cila ürünlerinde de ve kumaşta da sıkıntı yaşamaya devam ediyoruz.”

MODOKO, SEKTÖRÜN SESİ OLDU. MDF İHRACATINA KOTA GETİRİLDİ

Türkiye’nin en eski mobilya çarsına sahip MODOKO, hem iç pazarda hem de ihracatta mobilya sektörünün en büyük problemi sunta&MDF sıkıntısını dile getirdi. Resmi Gazete’deki 4 Haziran Cuma günü yayımlanan kararla birlikte MDF ihracatına kota getirilerek, mobilya sektörünün 2021 hedefi 4,5 milyar dolarlık ihracatının önü açılırken, iç piyasada da tüketiciye fiyat artışı yansımayacak.

Uzun bir zamandır mobilya sektörünün yaşamış olduğu hammadde sıkıntısının ana gündem maddesi olan MDF’ye 4 Haziran Resmi Gazete’de yayımlanan karar sonrasında kota getirildi. Hammadde sıkıntısını dile getiren ilk sektör temsilcisi olan MODOKO Başkanı Koray Çalışkan, MDF’ye ihracatına kota getirilmesiyle ilgili şu açıklamalarda bulundu:

MODOKO Başkanı Koray Çalışkan

“Uzun bir zamandır sektör olarak MDF, yonga levha bulamıyorduk. Oysa Türkiye, MDF, yonga levha üretiminde Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise en büyük ikinci üreticisi. Hem iç pazarda hem de ihracatta ürün teslim sürelerimiz uzamıştı. Geçtiğimiz aylarda üreticilerle yaptığımız toplantı sonrasında sorunu çözmek için bizden süre istemelerine rağmen bir firma hariç ne yazık ki bir çözüm yolu sunmadılar. Aksine problem iyice büyüdü. “Nasıl olsa Türkiye’deki mobilyacılar bize mahkum” mantığıyla hem 200 binden fazla kişiyi istihdam eden hem de yaklaşık 10 milyar dolar üretim gücüne sahip mobilya sektörüne hem de Türkiye ekonomisine zarar veriyorlardı. Bildiğiniz üzere en son Çin’e 41 vagon malzeme gitti. 20 günlük kapanmada üretilen bütün MDF’ler Çin’e gitti. Rakamlara baktığınız zaman geçen seneye göre sunta&MDF ihracatında dolar bazında tam yüzde 71’lik bir artış görüyorsunuz. Sunta&MDF üreticileri tüm sektörler içerisinde ihracatta 4. sıraya kadar yükseldiler. Tabii ki ihracat yapmalılar ama içeride mobilyacı hammadde bulamazken, ihracatın yapılması ülke ekonomisine zarar veriyor. Çünkü bir konteyner sunta&MDF 7 bin dolara gidiyorsan, bir konteyner mobilya 40 bin dolara gidiyor. Bu yüzden uzun bir zamandır ihracata kota getirilmesini istiyorduk. Çin, dünyanın mobilya ihracatçısı ve Çin’in kaybettiği pazarlar sayesinde Türkiye ihracatını artırırken, dünya devine hammadde ihraç etmemi mobilya sektörünün imalatını durdurarak dünyada ‘Türk mobilyası’ algısının oluşmasını engellerken, mobilya sektörünün yaptığı 3,5 milyar dolarlık ihracata karşılık sunta&MDF üreticilerinin yaptığı 300 milyon dolarlık ihracat, mobilya sektöründe 3 milyar dolarlık kayba yol açıyordu. Biz üretemezken, belki de yakın bir zamanda Çin’den mobilya ihraç etmek durumuna gelecektik.”

Karaborsa başlamıştı

“Sunta&MDF ihracatı yüzünden 40 bin tane firma zarar gördü, 100 binlerce kişinin istihdamını engelledi. Malzeme bulamayıp sesimizi çıkarmaya başladığımız zaman hep şunu diyorduk, ‘Her ihracat ekonomiye fayda değildi. Hammadde ihraç etmeyin.’ Şöyle bir oluşmuştu, 100 milyon TL’nin üzerinde cironuz varsa fabrikadan direkt mal alabiliyorsunuz. Ama diğer firmalar distribütörlerden hammaddeyi almak zorunda. Bu da demek oluyor ki Türkiye’nin en büyük 10-15 mobilya fabrikası, fabrika çıkış fiyatı üzerinden mala ulaşırken, sektörün yüzde 90’ını oluşturan KOBİ ölçekli yaklaşık 40 bin üretici ise distribütöre gitmek zorunda kalıyor. Başka bir ifadeyle fabrikadan 250 TL’ye ürünü almak yerine, 300’den 450 TL’ye kadar değişen fiyat aralıklarında ürünü almak zorunda kalıyordunuz. Karaborsa oluşmuştu. Her yerden farklı bir fiyatla karşı karşıya kalıyorduk. Bu yüzden ihracata kota getirilmesi, mobilya ihracatının önünü açtı. Eminimiz bu yıl 4,5 milyar dolarlık ihracatı gönül rahatlığıyla gerçekleştirirken iç pazarda da tüketiciye fiyat artışını yansıtmayacağız.”

Editör: TE Bilisim