Prof. Dr. Meral Atıcı

ÇÜ Eğitim Fakültesi, PDR Anabilim Dalı

Okula Uyum Çalışmaları

Okul psikolojik danışmanları öğrencilerin eğitsel, kariyer ve sosyal, duygusal ihtiyaç ve sorunlarına yönelik sınıf ve grup rehberliği, bireysel psikolojik danışma, seminer, öğretmen, yönetici ve ailelerle konsültasyon, öğrenci ve ihtiyaçlarını tanımaya yönelik bireyi tanıma tekniklerini uygulama ve değerlendirme gibi çalışmalar yapmaktadırlar. Okul psikolojik danışmanları ülkede, toplumda yaşanan ancak okulları da etkileyen kriz durumlarında da öğrencilere yardım etmek durumundadırlar. Bu yardımları kendileri yapabileceği gibi okulda görevli yönetici, öğretmen ve ailelerle birlikte işbirliği halinde yürütecekleri çalışmalar da şeklinde de yapmakatdırlar. Özellikle son bir buçuk yıldır tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen Covid-19 pandemisi de uzun süren ve yaygın bir kriz durumu olarak görülmektedir. Pandemi ve buna bağlı olarak okullarda yüz yüze eğitime ara verilmesi ve eğitimin çoğunlukla online olarak yürütülmesi çocuk ve ergenleri olduğu kadar ailelerini de ruhsal açıdan olumsuz yönde etkilemiş ve etkilemeye de devam etmektedir.

Örneğin, Adana da ortaokul, lise öğrencileri ve onların aileleri ile yapılan bir araştırmada; hem öğrencilerin hem de velilerin tamamına yakını okula gidememenin öğrencileri kötü ve olumsuz etkilediğini, velilerin büyük çoğunluğunun da bu süreçten olumsuz etkilendiğini, çocuklarının da derslerden verim alamama, öğrenme ve başarıda düşme gibi eğitimle ilgili; üzülme, bunalma, okuldan soğuma, sıkılma, isteksizlik gibi olumsuz duygular yaşama gibi duygusal ve sosyalleşememe gibi sosyal sonuçlarla karşı karşıya kaldığını ortaya koymuştur. Veliler kendilerinin de üzüntü, moral bozukluğu, endişe, rahatsız olma gibi nahoş duygular ile çocuklarıyla çatışma, derslerini takip etme ve destekte sınırlılık yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Öğrenciler ise benzer şekilde, ders başarısında düşme, odaklanamama, anlamama, çalışmaya isteksizlik gibi eğitimsel; üzülme, değersizlik, kaygı, sıkılma gibi duygusal ve arkadaş ve öğretmenlerden uzak kalma gibi sosyal etkilere vurgu yapmışlardır. Hem öğrenciler hem de velilerin neredeyse tamamı online eğitimi yeterli bulmamışlardır.

Uzun süre okula gitmeme, öğretmen ve arkadaşlarından uzak kalmanın eğitsel, duygusal ve sosyal açıdan olumsuz etkileri yanında pandemi süreci ve bu sürece bağlı olarak yaşanabilecek kaygı, stres, travma sonrası stres bozukluğu, korku, depresyon, moral bozukluğu, huzursuzluk, uykusuzluk, öfke ve duygusal tükenmişlik, saldırganlık gibi daha ciddi ruhsal sorunları göz önünde bulundurduğumuzda okulların açılmasıyla ve yüz yüze eğitime başlanmasıyla birlikte bulaş riskini azaltmak için dikkat edilecek hijyen, maske ve mesafe gibi kurallar kadar öğrencilerin ruhsal açıdan desteklenmeleri de önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.     

Okullarda öğrencilere verilen psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinden biri de yeni duruma ve ortama alıştırma ya da oryantasyondur. Bu hizmetler öğretim yılı başında özellikle okula yeni başlayan öğrencilere okulu, çevresini, okuldaki olanakları tanıtma ve çevreye uyum sağlamalarını kolaylaştırma amacıyla yapılmaktadır. Her ne kadar okula yeni başlayan öğrencilere yönelik olsa da bazen okuldaki yeni uygulama ve gelişmeler hakkında öğrencileri bilgilendirmek için mevcut öğrencilere de bu tür hizmetler sunulmaktadır. Oryantasyon hizmetinin etkili ve yararlı olabilmesi ve amacına ulaşabilmesi için henüz okul başlamadan bir hazırlık ve plan yapılması; okuldaki psikolojik danışman, öğretmen ve yöneticilerin görev ve sorumluluklarını yerine getirerek yürütülmesi gerekmektedir. Bu hizmetlerin en önemli yararları; öğrencilerin uyumunu kolaylaştırmak, okuldaki hizmetlerden ve olanaklardan yararlanmalarını ve uygun davranışlar geliştirmelerini sağlamaktır. Okul ve fiziksel donanım ve olanaklar hakkında bilgi, okulun eğitim programı hakkında bilgi, ders dışı etkinlikler, okulun kuralları ve psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri hakkında bilgi verme başlıca oryantasyon hizmetleri arasındadır.

Okulların uzun bir aradan sonra açılması, oryantasyon hizmetlerinin hem olağan koşullarda özellikle yeni başlayan ve geçiş aşamasında olan çocuklara yapıldığı şekliyle hem de süreğen bir kriz sürecinin etkisiyle oluşan ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yerine getirilmesini yaşamsal hale getirmektedir. İlkokuldan lise son sınıfa kadar tüm öğrencilerin okula başlamaları ve öğretmen ve akranlarıyla yeniden bir araya gelmelerinin yeni bir uyum süreci gerektirmesi doğal görünmektedir. Pandeminin ve belirli aralıklarla devam eden sosyal izolasyonun da etkisiyle duygusal ve sosyal sorunlar yaşayabilecek öğrencilerin de olacağı göz önünde bulundurulduğunda başta psikolojik danışmanlar olmak üzere tüm öğretmen ve yöneticilerin yeni okul dönemine iyi bir hazırlık yaparak girmeleri ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Peki bu konuda öğretmen ve psikolojik danışmanlar ne yapmalıdırlar?

Öğretmenlerin yapacakları çalışmalar:  

  • Öğretmenler okulun ilk günü hemen derslere başlamak yerine öğrencilerin yaşanılan sürecin ve okuldan uzun süre uzak kalmanın etkilerini ifade etmelerine fırsat vermeli ve rutine dönmenin önemiyle ilgili açıklamalar yapıp öğrencileri bilgilendirmelidirler.
  • Öğrencilerin süreçle ilgili duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine fırsat verilmelidir.
  • Sınıfta öğretimin verimli bir şekilde yürütülmesine ve öğrencilerin fiziksel ve psikolojik açıdan güvenli hissetmesine elverişli bir ortam yaratılmasını sağlayan sınıf kuralları/ilkeler öğrencilerle birlikte belirlenmelidir.  
  • Öğretmenler sınıflarda öğrencileri gözlemeli, özel olarak ilgilenmeleri gereken bir durum olduğunda onlarla kısa görüşmeler yapmalı ve üstesinden gelemediği psikolojik problemlerde okul psikolojik danışmanına sevk etmelidirler.
  • Öğrencilerin konsantre olma ile ilgili sorunları olabileceği göz önünde bulundurularak ders anlatma sürecinde öğrencilerinde aktif olabileceği etkinlikler planlamalı, sürece onları da katmalı ve derste uygun zamanlarda kısa aralar vermelidirler.
  • Motivasyonla ilgili sıkıntılar yaşayabileceklerinden öğrencilerin o ders ve o dönem için eğitsel hedefler belirlemelerini ve bu hedeflere ulaşmak için plan yapmalarını gündeme getirmelidirler. 
  • En önemlisi de öğrencilerin kendilerini önemli ve değerli hissetmeleridir. Bunun için; öğrencilerin ihtiyaçlarına duyarlı olma, onları etkin dinleme, duygularına, görüşlerine önem verme ve saygı gösterme, derste aktif kılıp düşüncelerini ifade etmelerine ortam yaratma üzerinde durulabilir.
  • Öğrencilerin bir arada etkileşim halinde olabileceği özellikle açık havada yapılabilecek sosyal etkinlikler düzenlemelidirler.   

Okul psikolojik danışmanlarının yapabilecekleri çalışmalar:

  • Uzun bir aradan sonra öğrencilerin sürece uyum sağlaması için süreçten etkilenmenin ve yaşadıklarının normal olduğuyla ilgili gerekli bilgiler verilmeli ve uyum sağlama amaçlı etkinlik ve çalışmalar yapılmalıdır. Örneğin, duygularını ifade etmelerine olanak veren sınıf ve grup rehberliği etkinlikleri gibi.  
  • Bireysel olarak daha yoğun psikolojik danışmaya gereksinimleri olan öğrencileri belirlemek üzere bireyi tanıma teknikleri (gözlem, görüşme, anket vb.) uygulanmalıdır.
  • Kaygı, öfke, karamsarlık, motivasyon düşüklüğü, amaçsızlık belirtileri ve çatışma gözlendiğinde buna yönelik bireysel, grup ve sınıf çalışmaları yapılmalıdır. Özellikle grup ve sınıf çalışmalarında zor duygularla etkili baş edebilen, amaçsızlık ve çatışma durumlarının üstesinden gelebilen öğrencilerin diğerlerine model olması ve onlardan öğrenmesi sağlanabilir. 
  • Öğretmen, yönetici ve velilerle konsültasyon yapılmalı, öğrencilerle iletişim, çatışma çözme, güdüleme, destek olma konusunda neler yapabilecekleri üzerinde durulmalıdır.
  • Öfke duygusu ve buna bağlı olarak olabilecek saldırganlık ve çatışma gibi durumların görüleceği göz önünde bulundurularak çatışma çözme becerileri ve çatışma çözmede akran arabuluculuğu becerileri geliştirmeleri sağlanmalıdır.
  • Akademik ve mesleki anlamda hedef belirleme, bu hedefe ulaşmak için plan yapma ve bu plana göre ders çalışma becerileri geliştirme ya da bu becerileri gözden geçirme önerilmelidir.

Çocuk ve ergenlerin bilişsel ve psikolojik açıdan daha esnek olabilecekleri dikkate alınarak duygusal ve sosyal açıdan onların kendilerini önemsenmiş ve rahat hissedecekleri bir ortam yaratmanın öğrenmeleri için bir ön koşul olduğu, yeni öğrenmelerin ise onları hayata daha sıkı bağlayacağı düşünülerek okuldaki yönetici, öğretmen, psikolojik danışman, diğer okul çalışanları ve veliler gibi tüm paydaşlar sorumluk üstlenmeli ve işbirliği kurmalıdır. Öğrenciler okul bileşenin en önemli parçası ve okuldaki yetişkinler ise onlara rehber olacak ve onları destekleyecek en önemli aktörlerdir.    

Editör: TE Bilisim