-Hani geçen ay baban trafik kazası geçirmişti; gece babanı acil ameliyata alıp saatlerce süren ameliyat sonrası babana hayat veren cerrah vardı ya, o şimdi 'Covid 19' nedeniyle yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Yüzlerce hastanın hayatta kalması için uğraş verdi ama şu an kendine derman olmuyor, olamıyor...

-Hani çocuğuna kanser tanısı koyup yıllardır takip eden, kızının artık doktoru değil her kontrolde koşup boynuna sarıldığı 'ablası' olan doktor hanım vardı ya, o şimdi 'Covid19' nedeniyle tedavi görüyor. Tedavisi olurken bile hasta dosyaları elinde hastalarının kan değerlerine bakıp onlar için endişeleniyor, 'ölürsem kuzularımın tedavisi için ayrıntılı epikriz yazıp devredeyim ki şifa bulsunlar' diye uğraşıyor.

-Hani baban kalp krizi geçirince eve gelip babanı dakikalar içinde hastaneye yetiştiren ambulans şoförü ve acil serviste ilk müdahaleyi yapıp anjiyoyla babanın kapalı damarını açan doktor vardı ya; onlar şu an Covid19 nedenli yoğunbakımda, entübeler. Onlar baban kadar şanslı değil, bu illet öyle sinsi ki bir anda tüm akciğeri ele geçiriyor. Biçok kişiye nefes olanlar; şu an kendi dertlerine derman, kendi bünyelerine nefes olamıyorlar...

-Hani oğlunun beynindeki tümörü, tüm riski göze alıp çıkarıp sana, şu an karşındaki yağız oğlunu sapasağlam teslim eden cerrah var ya bir de hatırlar mısın ameliyat sonrası yoğunbakım nöbetlerinde oğlunun durumunun iyiye gittiğini gözlerindeki sevinçle sana anlatan hemşire hanım; onlar da şu an yoğun bakımdalar...

-Hani havale geçirecek diye koşarak acile yetiştirdiğin; saatler içinde ateşsiz, gülümseyen bebeğinin saçını okşayarak sana getiren doktor hanım vardı ya; o da virüsten ateşler içinde yanıyor ne yazık ki... Haftalardır evine gidemeyip otelde kalan, öpüp koklayamadığı evlâdına sağlıkla kavuşma hayaliyle Corona servisinde yaşama tutunmaya çalışıyor.

-Hani aile hekimin var ya, her gittiğinde kapıda yüzlerce hastası beklerken sabrına hayran kaldığın... Artık gide-gele gerçekten, oğlunun düğününe davet edeceğin kadar ailenden olan o babacan doktorun; iki gün önce Covid19 'la savaşını kaybedip vefat etti... 'Duymadın mı?', duyamazsın çünkü artık pandemide ölen doktorların adı bile geçmiyor; haber olursa '1 hekim daha vefat etti.' şeklinde... Zaten bir cümleye 'daha' girerse bilin ki toplum o olayı kanıksamış, normalleştirmiştir. Bir kabul etmişlik, 'böyle geldi böyle de gider'cilik vardır; 'biri dün öldü; bugün bir doktor daha; muhtemelen yarın da ölecek' demektir o! Bir mesleğe adanan bir ömür, bir cümleye sığar mı?

Peki bir işçinin fabrikada soluduğu tozdan kaptığı akciğer hastalığı, 'meslek hastalığı oluyor da, hastaları tedavi ederken kaptığı virüsten yoğun bakıma düşen hekim 'meslek hastalığı' kapmış olmuyor mu? Hekimlik bir meslek değil hayat boyu; gece-gündüz süren bir yaşam şekliyken , hekimler 'mesleği' nedenli girdiği ortamda asla komşu, akraba, arkadaş, müşteri, yolcu olamayıp hep 'doktor' olarak hayatını geçirirken; virüsten ölünce devletin gözünde bir anda mesleğinden soyutlanıp 'mesleğini icrâ ederken hasta' sayılmaması, sizce de trajik değil mi?

Hani kulağını 'sen duy' diye ameliyat eden sana 'ses' olan doktorun vardı ya; onun ölmeden önceki sözlerini duymak ister misin?: 'Covid19 kaptım, ölüyorum, kayıtlara 'meslek hastalığı olarak geçmeyecek mi, biz 'şehit' değil miyiz; 2 kızıma ben ölünce devlet şehit çocuğu olarak sahip çıkmazsa; siz sahip çıkar mısınız değerli meslektaşlarım?'... Bundan öte, cana dokunan bir cümle olur mu?

Bugüne kadar pandemiyle mücadelede hastalık kapıp ölen, 42'si hekim, 90'dan fazla sağlık çalışanına rahmet diliyorum; yaşarken görmedikleri değeri, bu uğurda ölünce bari gösterelim, 'yasalar' gereğince ne yapılır, hukukî gereği nedir bilmem, ama 'insanlık gereği, vicdan gereği...

BUNU ONLARA BORÇLUYUZ!

Editör: TE Bilisim