Pandeminin başından beri size hem bir anestezi uzmanı hem Adana Tabip Odası yönetiminden bir doktor hem sahaya hâkim bir işyeri hekimi olarak yazılar yazıp, durumdan haberdar etmeye çalışıyorum.

Hasta sayılarındaki tutarsızlığı, gerçeği yansıtmadığını yazmıştım; Dünya Sağlık Örgütü ülkelere, hasta sayısına göre fon ve aşı vereceğini söyleyince bir gecede 'biz vaka derken hasta dedik, hasta derken semptomlu dedik, semptomlu derken aksıran ama tıksırmayan dedik' gibi açıklamalarla vaka sayısı on kat artmış olarak açıklandı biliyorsunuz. Kısacası, 'cephedeki durumu en iyi içinde savaşan bilir' mantığıyla yazdığım yazılarla belki moralinizi bozdum. Bir yıl önce yazdığım ve çok yayılan 'Corona gümbür gümbür geliyor' uyarımda vaka sayısı 6000 lerdeydi ve pandeminin başıydı.

Şimdi ben size sadece şu anlık durumu açıklıycam, elinizi vicdânınıza koyun ve son durumumuz hakkında kararı lütfen kendiniz verin:
Ülkemizde ilk Covid19 vakasının görülüşünün; ülkede toplam vaka sayısı 3 milyonun, ölüm sayısı 30 binin üstünde olduğu 1.yılında:

-Yeni vaka sayısı 26.182 olarak açıklanan son sayıyla 'dünya birincisi' durumundaydık. Yani dünyada şu an itibariyle en çok vaka olan ülkeyiz. Tekrar hatırlatıyorum, test % 60 oranda doğru sonuç veriyor; tomografiyle tanı koyduklarımız bu sayılara dahil değil ve çoğu zaman test yaptırmadan bile semptomlara göre tedaviye başlıyoruz. Günlük vefat sayısı ne yazık ki yüzlerin üstüne çıkmış durumda.

-Yoğun bakımlar yine doldu, bir yıldır gece-gündüz cansiperâne çalışan doktorlar ve tüm sağlık çalışanları artık çok yorgun, kaybettikleri yüzlerce çalışma arkadaşlarının acıları yüreklerinde, pandemi savaşına devam ediyorlar. Devletin başından sonuna, kural bilmezler, çifte standart yasaklar ve uygulamalarla dışardaki vakalar arttıkça, hastane içinde hangi doktor, hemşire, sağlık çalışanı, hangi hastane, yoğun bakım pandemiyi sonlandırabilir ki?

-Şu ana kadar iki doz yapılanların sayısı yaklaşık 6 milyon olacak şekilde yaklaşık 14 milyon kişi aşılandı. 60-70 milyon insan aşılanmadan pandemi kontrol altında denemez ki; şu an aşı 'yok'; gelecek mi hatta Avrupa'nın bize gönderdiği belgelenen son 1.5 milyon aşı nerde ve kime yapıldı, her zamanki gibi, hiçbirşey açıklanmıyor.

-Ocak sonunda vaka sayısı 5 binlere düşmüşken ve aynı yasakların devamı ve aşılanmanın hızla tamamlanması durumunda yüzümüz gülecekken; öğretmenlerin aşılanmadan okulların açılması; dip dibe yapılan il kongreleri, restoran, lokanta, cafe'lerin açılıp kısıtlamaların kalkmasının sonucunda sadece son iki ayda vaka sayısı 4 kat arttı. Doktorlardan sonra şimdi ne yazık ki öğretmenlerimizin ölümleri de başlamış durumda.

-Şu an bizde görülen İngiliz mutant virüsünün yayılma hızı 3 kat fazla; edinilen bilgiler, mutant virüste solunum sistemi tutulumunun daha fazla olduğu yönünde.

Bunları söylemek 'moral bozmak' ve 'halkı galeyâna getirmek' diye yorumlansa da ben 'durumumuz ne iyi diyorum, ne de kötü'! Aklıselim, vicdân sahibi, kafası çalışan her insan durumu yorumlayabilir. İnsanlarda genel bir pandemi kontrol altında havası, bir gevşeme gördükçe bunları yazmadan duramadım.

Öyle rengârenk bir ülkeyiz ki; binlerce ölümlü turkuaz çizelgemiz, kıpkırmızı haritamız, kapkara ekonomimiz varken çizilen pandemi tablomuz 'salgın kontrolünü muhteşem sağladık' modunda yemyeşil… Düşünün bakalım tüm renkleri karıştırınca ortaya çıkan son durum sizce ne, gerçekten beyaz mı, yoksa siyah mı??

Editör: TE Bilisim