İlk yazım daha güzel bir konuyla ilgili olsaydı diye bir temennide bulunmak anlamsız olurdu herhalde. Zira ; küresel kapitalizmin girdiği krizi ,  ...
İlk yazım daha güzel bir konuyla ilgili olsaydı diye bir temennide bulunmak anlamsız olurdu herhalde. Zira ; küresel kapitalizmin girdiği krizi , doğal kaynakları yok ederek -doğaya saldırarak aşmaya çalıştığı bu süreçte son 15 yıllık mesaimin önemli bir kısmı termik -nükleer -HES -petrol boru hattı -iklim değişikliği konuları üzerinde çalışarak ve çevre -ekoloji odaklı , doğa korumacı, yaşama hakkı davalarında gönüllü avukatlık yaparak geçti. Şimdi ise önümüzdeki en önemli görev Corona virüs salgınına iklim değişikliğinin neden olduğunu gösteren bilimsel çalışmaları , iklim -çevre terminolojisini günlük dile çevirecek bir tercüman -avukatlık yapmak olsa gerek.
Sürekli çevre , ekoloji , iklim değişikliği konularından konuşurken bir gün Av. Mustafa Çinkılıç ağabey " ayının 40 tane hikayesi varmış , 40'ı da bal üzerineymiş " diye bir espri yapmıştı da katılarak gülmüştüm. 40 hikayenin konusunu oluşturan muhtelif termik, nükleer , SİT alanları , madencilik faaliyetleri , HES v.s. oradan oraya koştururken, hayvanlar aleminden yine sempati duyduğum kaplumbağa hikayesi aklıma gelir. Kaplumbağa ile tavşan ormanda bir gün otururlarken canları sıkılmış ve karşıdaki dağa gitmeye karar vermişler. Tavşan kaplumbağaya, " kaplumbağa kardeş sen 1 ayda gidersin ben 1 günde. Sen önden yola çık ben 29. gün yola çıkarım aynı gün dağda buluşuruz "demiş. Kaplumbağa da " tamam " diyerek yola çıkmış. Tavşan 29. gün yola çıkmış ve 30. günde sözleştikleri yere varmış. Ama kaplumbağa yokmuş . Tavşan beklemeye başlamış. Aradan bir 30 gün daha geçmiş ve kaplumbağa 60 günde kararlaştırdıkları yere varmış. Tavşan " yahu nerdesin ? 30 gündür seni bekliyorum " demiş. Kaplumbağa da ; " yav kardeşim , El'in Kıran'ı bitmiyor ki ! Yoldan her geçen bir tekme vurdu, her seferinde ters döndüm. Her döndüğümde kendimi düzeltmek için günlerce uğraştım " demiş.
İşte gezegende kapitalizmin girdiği krizle birlikte "EL'İN KIRAN'I BİTMEDİ " bir türlü. İşlerini kolaylaştıran bir yönetimin korumasında, havamıza -suyumuza -toprağımıza -yaşama alanımıza her gelen şirket bir tekme savurdu. Termik santraller mi dersin ? Nükleer ülkeler mi dersin ? Siyanürlü altın madeni şirketleri mi dersin ? Kapitalizmin o meşhur "GÖRÜNMEYEN EL"İNİN KIRAN'LARI BİTMEDİ. Bir oraya bir buraya koşturduk. Türkiye çevre mücadelesindeki bir kaç bin insan, 100 kadar çevre avukatı sayısal çoğunluğunun çok ötesinde işler başardı ve Allah'a şükür ki yok edici saldırıların önemli bir kısmını engelledik , önemli bir kısmını öteledik , göreceli olarak daha az bir kısmını ise engelleyemedik.
Para için doğayı yok eden kapitalizmin KIRAN'ları ise tapındıkları paraya artık dokunamıyorlar. Paranoya haline dönüşen CORONA virüsü bulaşacak korkusuyla eldivenler giyiliyor , eskiden okşarcasına dizilen paralar şimdi ucundan tutuluyor . 3 kitap ehli olduğunu söylemesine rağmen (kendileri farkında olmasa da ) kapitalizm dininin müridi olarak paraya tapınanlar, para için doğaya saldıranlar , Corona virüsünün mutasyona uğramasına neden oldular. CORONA VİRÜSÜNÜN iklim değişikliği , çevresel şartlar , ısı değişikliği v.s. sebebiyle MUTASYON GEÇİRDİĞİNE, küresellesme sonucu insanlarin-hayvanlarin sürekli yer degiştirmesi nedeniyle virüslerin yayılımının artacağına iliskin akademik calışmalarda bilim insanları 2010 yılı ve öncesinde insanlığı uyarmışlardı.. ( / https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2874344/) Başka bir bilimsel çalışmada ise aynı familyadan yine zoonotic virüs olan EBOLA , SARS , KUŞ GRİBİ, CORONA VİRÜSLERİNİN artışa geçtiği belirtiliyordu. https://royalsocietypublishing.org/doi/full/10.1098/rsif.2014.0950)) Bu durum şunu net olarak bize gösteriyor ki ARTIK KÖMÜR -PETROL TÜKETME LÜKSÜMÜZ YOK. Gezegen üzerindeki canlı yaşamı , iklim sistemi ; liberal kapitalizm ve başat aktörleri olan kömür ve petrol şirketleri yüzünden 7,6 milyar insanın geleceğini yok edecek şekilde tehdit altında. Büyük petrol şirketlerinin , 1950'li yıllardan itibaren bilim insanlarınca tespit edilen küresel ısınmayı inkar etmek için 1970'lerde -80'lerde parayla akademik sıfatları olan bazı insanlık düşmanlarını satın aldıkları ve sahte raporlarla karar vericilerin kafasını karıştırdıkları belgelerle ispatlandı. Yakın zamanda ise "büyük 5'"ler ( big 5 ) olarak adlandırılan BP, Shell , Total , Exxon-mobil ve Chevron şirketlerinin 2010 -2018 yılları arasında AB'de 251 milyon euro para dağıtarak , iklim mücadelesinin önünü kesmek için lobicilik yaptığı ortaya çıktı. (Bkz. https://www.theguardian.com/business/2019/oct/24/fossil-fuel-big-five-spent-251m-lobbying-european-union-2010-climate-crisis. CORONA VİRÜSLERİN NEDENİ OLAN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ ve KÖMÜR -PETROL KARTELLERİNİ DURDURAMADIĞIMIZ TAKDİRDE ÜLKELERİN SALGIN HASTALIKLARA AYIRDIĞI BÜTÇE, AÇILAN HASTANELER , CORONA VİRÜS TESTLERİ vs. sadece BATAKLIKTA SİNEK AVLAMAYA BENZEYECEK. Bütün bu süreç ve bilimsel veriler uygarlik tarihindeki en kritik ,en yaşamsal ,insan uygarlığının geleceğini belirleyecek bir kac 10 yılı yaşadığımızı gösteriyor. Sistemi dönüştürmek, iklim sistemini ve gezegeni korumak ;kömür-petrol kartellerine ve onların uzantılarına karşı mücadele etmek zorundayız . Kaybedecek zaman yok . Aksi takdirde yeni corona virüsler,yeni salgın hastalıklar ve yeni savaşlar olacak. Kömür -petrol kartellerinin domine ettiği kapitalizmin, kendi kendisini ve insan uygarlığını yok edecek bir canavara dönüştüğünü görmeli , bu gerekliliğin bilimsel temellerini ve neden -sonuç ilişkisini çok daha kolaylıkla görebilecek eğitimli orta sınıf, yakın gelecekte ortaya çıkacak yeni CORONA'lar, yeni EBOLA"lar , yeni SARS"lar nedeniyle kaybettikleri/kaybedecekleri konforlu alanlarının gettolarından çıkmali ,ülkemiz ve insanlığın geleceği adına birleşmeli ve mücadele etmeliler. Aksi takdirde "çocuklarimizdan ödünç aldığımız "gezegeni, iklim sistemini ve kaynaklarını yok etmekten dolayı çocuklarımıza ,vicdanımıza ,insanlığa ve de en önemlisi Yaradan'a karsi sorumlu olacağız .
" son balık öldüğünde , son ağaç kesildiğinde , son nehir kirlendiğinde parayı yiyemeyeceğimizi anlamadan önce " HEMEN ŞİMDİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE DUR DE ..............@İNSANLIK