Afrika kıtasının dört bir yanından aktivistler ve araştırmacılar, öldürülmesinin 60. yıldönümünde bugün Lumumba'nın mirasını tartışacaklar.

17 Ocak 1961'de Kongolu devrimci, bağımsızlık lideri ve Kongo'nun ilk demokratik olarak seçilmiş başbakanı Patrice Lumumba devrildi ve CIA destekli güçler tarafından öldürüldü.

Lumumba'nın öldürülmesiyle yeni-sömürgeci güçler maden zengini ülkede önemli bir zafer kazandı. Onlarca yıldır ülkenin doğal kaynaklarının ve emek gücünün ulusötesi şirketler tarafından yağmalanmasını kolaylaştıran (ve bundan kâr sağlayan) Mobutu Sese Seko adlı bir diktatör kurmayı başardılar ve aynı zamanda tüm muhalefetin acımasızca bastırılmasını sağladılar. Mobutu nihayet devrildi, ancak Kongo'daki demokrasi kırılgan ve arzulanan çok şey bırakıyor. Kurumsal, emperyalist çıkarlar, çoğunlukların çıkarları ve refahı üzerinde egemen olmaya devam ediyor.

Lumumba'nın suikastından 60 yıl sonra, Kongo hâlâ emperyalist egemenliğe nasıl karşı koyulacağı, ulusal egemenliğin nasıl savunulacağı, insanları savunacak ve onlar için çalışacak gerçek demokratik kurumların nasıl inşa edileceği, ülkenin ayrılıkçı süreçleri desteklemeyen ve halk lehine kaynak zenginliği ve yoksulluk, temel hizmetlerin eksikliği ve artan şiddet gibi acil sosyo-ekonomik sorunların nasıl ele alınacağını tartışıyor.

Lumumba sömürgeci efendilerin ırkçı uygulamalarını yerden yere vurur

Lumumba, Kongo'nun seçimle işbaşına gelen ilk hükümetinin başkanıydı. Ancak sadece 1960 haziranından eylül ayına kadar görevde kalabildi. İzlediği siyasetten ziyade ölümüyle tüm dünyada tanındı. Lumumba cinayeti, postkolonyal Afrika'nın cezalandırılmamış en büyük suçlarından biri olmayı sürdürüyor.

Genç hükümet başkanı için belki de sonun başlangıcı 30 Haziran 1960 tarihidir. O gün Belçika Kralı, Kongo'nun bağımsızlığını ilan eder. Resmi kutlamalar düzenlenir, törende konuşan Lumumba sömürgeci efendilerin ırkçı uygulamalarını yerden yere vurur. Konuşmayı evlerinde radyoları başında dinleyen Kongolular sevinçlidir. Belçika Kralı ve yabancı diplomatlar ise dehşet içindedir.

Genç siyasetçinin hedefleri Batılı güçlerin planlarına uymaz. Lumumba, Kongo'nun sömürgeci geçmişin zincirlerinden tümüyle kurtulmasını ister. Birçok etnik gruptan müteşekkil devasa ülkeyi birleştirme niyetindedir. Rağbet gören hammadde kaynaklarını yabancı firmalara devretmek istemez. Herkesten çok Belçika ve ABD, onun siyasi etkisini kendilerine bir tehdit olarak algılar.

Belçikalı sosyolog Ludo de Witte “Bu yüzden yeni hükümeti ve Lumumba'dan kurtulmak istediler” diyor. Yaklaşık 20 yıldır Kongo üzerine çalışmalar yapan Belçikalı sosyolog "Hükümet Talimatıyla Cinayet" adlı kitabında Lumumba'nın görevden uzaklaştırılmasını dakikası dakikasına anlatıyor.

Yakalanması ve öldürülmesi

Genç cumhuriyet kısa sürede kaosa sürüklenir. Kongo ordusu kendisine komuta eden Belçikalı subaylara isyan ederken Belçika ülkeye askeri müdahalede bulunur ve güneydeki hammadde kaynakları açısından zengin Katanga bölgesini ülkenin geri kalanından ayırır. İç savaşın patlak vermesi üzerine Lumumba kendi birlikleriyle Katanga ve Kasai'ye müdahale eder. Hem Birleşmiş Milletler'den hem de Sovyetler Birliği'nden yardım talebinde bulunur. Kongo'nun sosyalist cepheye kaydığını ve Moskova'nın bu sayede tüm Afrika kıtasında etki sahibi olacağını gören ABD endişelidir. Belçikalılar ve Amerikalılar, güvenilir bir figür olarak ordu komutanı Joseph-Désiré Mobutu'yu gözlerine kestirir. Lumumba'nın eski dostu Mobutu 1965'ten itibaren ülkeyi 30 yıl boyunca demir yumruğuyla yönetecektir.

Lumumba eylül ayında Kongo Devlet Başkanı tarafından başbakanlıktan azledilir. Ev hapsine konur, bir ay sonra kaçar ancak Mobutu'nun birlikleri tarafından yakalanır, vahşi bir biçimde dövülür ve işkence görür. Belçikalı sosyolog Ludo de Witte bu dönemi şöyle anlatıyor: "Lumumba halk tarafından seviliyordu, taraftarları onu kurtarmak istedi. Belçika ve ABD açısındansa bu bir felaket anlamına geliyordu. Dolayısıyla onu Batı'nın elindeki tek sağlam bölgeye getirdiler: Belçika ordusunun kontrolünde olan Katanga bölgesine." Lumumba 17 Ocak 1961'de burada Belçikalı subayların komuta ettiği bir birlik tarafından kurşuna dizilir. Resmi olarak Lumumba'nın kaçtığı ve öfkeli köylüler tarafından öldürüldüğü açıklanır.

Kamuoyunun Batılı güçlerin rolünü ve korkunç detayları öğrenmesi ise daha sonradır. Belçika'da 2000 yılında parlamentoda Lumumba cinayetini araştırmak üzere bir araştırma komisyonu kurulur. 2002 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Louis Michel, Brüksel'in oynadığı rol nedeniyle Lumumba'nın yakınlarından ve Kongo halkından özür diler.

Also can be viewed at the Progressive International pages:

Editör: TE Bilisim