Eynesil-Ören Belde Belediye Meclisinin almış olduğu mezarlık düzenleme kararı kapsamında, kızı Rabianaz’ın mezar yerinin değiştirilmesini ve kabrinin kırmızı boya ile işaretlenmesini büyük bir saygısızlık olarak gördüğünü ifade eden Şaban Vatan KHK TV den Berna Kavaklı’ya konuştu.
Aileye haber verilmeden Rabianaz’ın mezarı kırmızı boya ile işaretendi
Rabianaz’ın ölümünün ardından 12 Nisan 2018 tarihinde altı kuşaktır cenazelerini defnettikleri yer olan Eynesil Ören Beldesindeki Mezarlık Mevkinde bulunan aile kabristanına defnedildiğini söyleyen Şaban Vatan; “Rabianaz’ın vefatından altı ay sonra, Kasım ayında, Ören Beldesi daha önceki Belediye Başkanının önergesi ile beraber burası ile ilgili bir mezarlık düzenleme kararı alınmış. Bu kararın içerisinde ölen kişilerin yanına sadece eşlerine yer ayrılmış ve diğer mezarlar hakkında da yıkım kararı alınmış. Fakat önergeyi sunan ve Belediye Meclisinden geçiren Başkan alınan bu karardan vazgeçmiş. 31 Aralık 2019 seçiminden sonra gelen yeni Belediye Başkanı, geçtiğimiz günlerde bu kararı gündemine almış, buradaki mezarlıklara bir takım işaretlemeler yapılmış”dedi.
Esasen mezarlıkların düzenlenmesine karşı olmadıklarını vurgulayan Vatan, kendilerinin hassas olduğu durumu şöyle ifade etti “Rabianaz’ın orası yurdudur ve hassas bir kabristanlıktır, ayrıca Rabianaz’ın yanındaki mesafe sadece annesi ve babasının sığacağı kadardır. Meclis kararında vefat eden eşlerin durumu ele alınmış ama evlat acısı yaşamış ailelerin durumu ele alınmamış. İnsanlar için en büyük acı belki de evlat acısıdır, bunu yaşamış her anne babanın hayattaki en büyük arzusu ölüm vakti geldiğinde çocuğunun yanına gömülmektir. Maalesef bu göz önüne alınmamış”.
Kendilerine birşey söylenmeden Rabia’nın mezarının kırmızı bir boya ile işaretlendiğini söyleyen Vatan; “Aman biz ne yapıyoruz! Buraya nasıl işaret vururuz? Bu Rabianaz, hepimizin evladı. Burada bir hassasiyet var, aileye haber vermemiz gerekir... denmedi.Vicdansızlık, ama biz buna müsaade etmeyeceğiz” dedi.
“Kimsenin de mezar yıkmaya haddi yoktur”
Kendilerinin tek taleplerinin; vefatları sonrası kızları Rabianaz’ın yanına gömülmek için belediyeden mezar yeri olduğunu belirten Vatan; “ Rabinaz’ın yanına annesi ve babasının defin için yeri belirtilsin, ne kadar gerekiyorsa o mesafeden itibaren duvarı ben kendi ellerimle geri çekerim, bizzat yaparım belediyenin bile yapmasına gerek yok. Kimsenin de mezar yıkmaya haddi yoktur” ifadelerini kullandı.
Vatan Türkiye genelinde bu acıyı yaşamış tüm anne ve babaların bu son arzularının yerine getirecek bir kanun çıkartılması gerektiğini söyledi. Resmi mercilere itirazlarını yaptıklarını söyleyen Vatan, bölgedeki siyasetçilerden ve kamuoyundan bu konuda gereken desteği gördüklerini, yetkililerden de olumlu bir cevap geleceğini düşündüğünü söyledi.
“TBMM Araştırma Komisyonu topu savcıya attı”
Rabianaz’ın ölümünü inceleyen Meclis Araştırma Komisyononu Raporuna da değinen Şaban Vatan; “Anlaşmalı bir sistem ağı içerisinde, örtbas niteliğinde, katili koruma durumu içerisinde bir vicdansızlık yapılmıştı. Daha sonra tüm muhalefet parti başkanları ve vekillerinin önergeleriyle beraber bir komisyon kuruldu. Neticesinde tam bir karar verilmeksizin, bir taslak sunularak, sunulan taslak da iktidar tarafının vicdansızlık boyutunda yaptığı bir taslak. İnceleme sürecinde yapılması gereken hiç birşey yapılmadı, hiçbir talebimiz dikkate alınmadı”, diyen Vatan sözlerine; “TBMM Araştırma Komisyonu topu savcıya attı, kararı verecek merci savcılıktır dedi. Beklenen bu değildi. Komisyonda bulunan muhalefetin vekillerinin de hiçbirinin beklediği sonuç bu değildi. İktidar bunun hazırlığını yapmış...” dedi.
Rabianaz’ın dosyasında herşeyin olayı aydınlatmamak üzere hazırlandığını, yine de katilin hukuk yoluyla cezalandırılması gerektiğine olan inancını yineleyen baba Vatan, şu an dosyalarının AYM’ye gittiğini belirtti.
“Sosyal medya artık insanların adaleti aradıkları bir mecraya dönüştü”
Berna Kavaklı’nın “Umutlu musunuz?” sorusuna; umudunun vicdan sahibi insanlar olduğunu ve bu insanların toplumsal bir güç oluşturduklarına dikkat çeken Vatan; “Sosyal medya artık insanların adaleti aradıkları bir mecraya dönüştü, bunun nedeni de yönetimin yargıya müdahele etmesi, etki ve baskı yaparak adaletsiz kararlar verilmesidir. Artık yargımız serbest bırakılsın. Bakın AYM’nin verdiği kararı alt mahkeme tanımaz halde. Şu hukuk sistemi içerisinde çok da umutlu bir bekleyişim yok. Süreçler geçsin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurumuzu yapacağız. AHİM mutlaka tarafsız ve vicdanlı bir karar verecektir” dedi.
