SES Adana Şubesi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle “Tüm çocukların eşit, özgür, mutlu ve aydınlık bir geleceğe sahip olabilmeleri için mücadelemiz her zaman devam edecektir” açıklamasında bulundu.

SES Adana Şube Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“20 Kasım 1989 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle birlikte çocuk haklarının yasalarca tanınmasının kutlandığı bir gündür.

Türkiye sözleşmeyi 1990 yılında imzalamış, 1994 yılında onaylamış ve 1995 yılında yürürlüğe koymuştur. Çocuk hakları ve bu haklara ulaşamayan çocuklar hakkında farkındalık oluşturmak bu günün kutlanma amaçları arasında yer almaktadır.

Çocukların yetişkinlerden daha farklı ihtiyaçlara ve haklara sahip olması gereğinden yola çıkan BM, bu sözleşme ile çocuk haklarını güvence altına almayı hedeflemiş ve taraf devletleri 54 maddeden oluşan sözleşme maddeleri gereğince kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorlamıştır.

Türkiye, imzaladığı bu sözleşme ile ülkedeki tüm çocukların haklarına saygı duyacağını, haklarını koruyacağını ve haklarının önündeki engelleri kaldıracağını taahhüt etmiştir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların yüksek yararı durumunun gözetilmesi ve uygulanması sorumluluğunu sözleşmeye taraf devletlere yüklemiştir. Bu temelde bugün çocukların en temel hakları devlet güvencesi altındadır.

2 milyona yakın çocuk işçi

Ülkemizde hem bu güvenceye hem de sözleşmenin yürürlüğe girmesinin üstünden geçen 25 yıla rağmen hala tarımda çalışan 2 milyona yakın çocuk işçi bulunduğu gibi erken yaşta zorla evlendirilen, her türlü istismara ve şiddete maruz kalan, cezaevinde bulunan, okula gidemeyen, çatışma ortamında kaybedilen çocuklar bulunmaktadır.

Geçici korunma statüsü ile ülkemizde olan Suriyeli çocuklar da sığınmacı-göçmen olmanın dezavantajı ile bu durumdan paylarına düşeni fazlası ile almaktadırlar. Çocuk haklarının tanınması ve uygulamaya geçirilmesi, insan hakları arasında en acil durum olarak kabul edilmektedir.

Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesine taraf olmasına rağmen maalesef bugüne kadar ki uygulamalar ve iç yasal mevzuat “çocuğun üstün yararı”nın korunmasına ilişkin temel politikalar hayata geçirilmemiştir. İstismarla mücadele için etkin çözümler bulunması gerekirken günlük politik ihtiyaçlar nedeni ile çocukların istismarcıları ile evlilikleri çözüm olarak sunulmaktadır. Suça sürüklenen çocuklar için cezaevi dışında çözüm üretilmemektedir.

Çocuk işçiliği ortadan kaldırılmadığı gibi çocuk işçilerin olduğu videolara yetkililer tarafından güzellemeler yapıldığını maalesef görmekteyiz. Her çocuğa eşit okul imkanı sağlanamazken online eğitim bu eşitsizliği daha da arttırmaktadır, yüz binlerce çocuğun internete erişim imkanı yoktur; canlı ders için komşudan internet çekmeye çalışırken damdan düşüp yaşamını yitiren 8 yaşındaki çocuk aslında durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne sermektedir. Yani eğitim hakkına ulaşmaya çalışılırken, yaşam hakkı son bulmaktadır.

Çocuklar ve çocuk haklarına ilişkin düzenlemeler ve uygulamalar günü kurtarmaya yönelik ve siyasi ranta göre değil, çocuğun yüksek yararını esas alan bütüncül-kapsayıcı bir politika içinde ele alınmalıdır. Çocuklar hayatta kalmalı, özgürce yaşamalı ve gelişmelidir. Bunu sağlamak ise bizlerin ve tüm devletlerin görevidir.

Tüm çocukların eşit, özgür, mutlu ve aydınlık bir geleceğe sahip olabilmeleri için mücadelemiz her zaman devam edecektir.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü tüm dünya çocuklarının eşit, adil bir dünyada yaşamasının mümkün olduğunu bir kez daha hatırladığımız, hatırlattığımız bir gün olsun.”

Editör: TE Bilisim