Metin Feyzioğlu Kanunu, Meslek Ahlakını ve İlkeleri İhlal Etmiştir.

TBB ISRARLA YIPRATILIYOR…

Avukatlık Kanunu 110/3. maddesi ile “…meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak” 110/17. maddesi ile “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevlerini Türkiye Barolar Birliğine vermiştir.

Bu görev ve sorumluluk aynı şekilde Türkiye Barolar Birliğinin başkanı ve yönetim kurulu üyeleri için de geçerlidir.

Durum bu merkezde iken Elazığ'da doğan, mesleğe başladığından buyana Ankara'da avukatlık yapan, iki dönem Ankara Barosundan delege seçilen ve 2013 yılından beridir TBB Saymanlığı yapan Sabri Erdal Güngör hiçbir bağının bulunmadığı yeni kurulan Bayburt Barosundan hem de genel kurula katılma zahmetine dahi girmeden TBB Delegesi olmuş!

Hangi sebeple ve amaçla olursa olsun bu davranış avukatlık mesleğinin ahlak, düzen ve geleneklerine aykırıdır. Gerek TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve gerek buna alet olanlar kanunu, meslek ahlakını ve ilkelerini ihlal etmişlerdir.

“Amaca giden yolda her şey mubahtır” mantığı güderek TBB’de kendi politbüro ekibi ile iktidarda kalma çabası ve küçük hesaplar mevcut başkan, sayman ve bunları görmezden gelen yönetime yakışmamıştır. Hiç kuşku yoktur ki, ülkemizin tüm avukatları ve yurttaşlarımız durumun farkındadır.

Cumhurbaşkanı ve iktidarla ortak iş tutup bir türlü yandaş hale getirilemeyen, adaleti, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunmaya devam eden Barolara karşı parelel-çoklu baro projesini yaşama geçirip, delege yapısını temsilde adalet ilkesine aykırı oluşturup, ülkedeki tek adam hukuksuzluklarını görmezden gelerek TBB'deki iktidarını sürdürme sevdasını ve telaşını herkes görmektedir.

Baroların, savunmanın ve avukatlık mesleğinin tüm değerlerini yerle yeksan eden bu dönemi hukuk ve demokrasi tarihimiz kara leke olarak yazacaktır. Ama, ülkesini, halkını, insanını ve mesleğini seven avukatlar, kara cübbeliler bu pervasızlıkları ifşa etmeye ve garip anlayışla mücadeleye devam edeceklerdir. Ve bu çarpık zihniyet bir yerde yok olmaya mahkumdur.

Türkiye Barolar Birliği hukuki, ahlaki, mesleki ve etik değerlerin yok sayıldığı ve bu değerlerin bizzat başkanı ve yöneticileri tarafından ayaklar altına alındığı bir kurum olamaz.

Aksi yönde düşünenler şöyle biraz gerilere dönüp Faruk Erem’ler, Özdemir Özok’lar nasıl efsane olmuş baksınlar, anlayacaklardır.

Editör: TE Bilisim