Adana'da siyasi parti ve emek örgütlerinin çağrısıyla sokağa çıkan halk pahalılığa tepki göstererek hükümeti istifaya çağırdı.

Adana'da siyasi parti ve emek örgütlerinin çağrısıyla Gençlik Meydanı'nda bir araya gelen Adana halkı bir basın açıklamasıyla zamlara tepki gösterdi ve hükümeti istifaya çağırdı.

Adana polisinin baskı ve engelleme çabalarına karşı gerçekleştirilen basın açıklamasında şunlar dile getirildi:

"ÜCRETLER ERİYOR HALKIN EKMEĞİ KÜÇÜLÜYOR!

SESSİZ KALMAYALIM, HAKLARIMIZ İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM!

PAHALILIĞA KARŞI AYAĞA KALKALIM!

Ne diyor bu düzeni yönetenler?

Porsiyonlarınzı azaltın daha az yiyin…

Arabaysa araba, cep telefonuysa cep telefonu, neyi eksik bu halkın? Daha ne isteyecekler? Şükretmeyi bilin…

Gerekirse evin tek bir odasına toplanın, sadece orada doğalgaz yakın…

Oysa Türkiye yoksul bir ülke değil. Peki nerede, kimlerin elinde ülkemizin zenginlikleri? Rakamlar açıklanıyor, esip gürlüyor AKP. Büyük şirketler rekor kârlar açıklıyorlar. Şöyle büyüdük, şöyle ilerledik, şöyle kalkındık...

Peki biz emekçilere, halka ne düşüyor bu zenginlikten? Birileri semirdikçe semirir, zenginliğine zenginlik katarken, halk her geçen gün yoksullaşıyor.

Enerji, döviz falan deyip maliyetlerin artmasından dert yanıyor; ekmeğimize, suyumuza, elektriğimize, kiramıza zam üstüne zam yapıyorlar.

Onların kârı eksilmiyor, kat kat artıyor. Halk ise nefes dahi alamıyor.

Ekmeğimizi, işimizi, çocuklarımızın yarınını çalıyorlar.

Eve giren para bu pahalılıkta pul olmuş. Bir gün aldığımız sebze meyveyi ertesi gün aynı fiyata bulamaz olmuşuz. Evden dışarı adım attın mı her şey para, her şey ateş pahası. Ev desen, kiradaysan maaşın en az yarısı kiraya gidiyor. Elektrik, su, doğalgaz faturaları da cabası. Çocukların okulu, kıyafeti, başka, başka da elde avuçta bir şey yok ki. Başka ne olsun.

Yok, yok, yok...

Kimimiz diyoruz, neyse ki bir işimiz var. Öyle mi gerçekten? İşimiz var da aldığımız asgari ücret. Çalışanların yarısı asgari ücret alıyor. Alıyorsun maaşı, alıyorsun ama sevinemiyorsun bile. İşten eve, evden işe gideyim desen sadece zaten maaşın beşte biri nerdeyse yola gidiyor. İşimiz var dediysek, bir çoğumuz da işsiz. Çalmadığımız kapı kalmıyor ama, iş yok, yok, yok...

TEK ÇARE: AYAĞA KALKIYORUZ! ZAMLARINIZI DA, YALANLARINIZI DA TANIMIYORUZ!

Türk lirası dolar karşısında eridikçe işçilerin, emekçilerin cebindeki para da eriyor. Alım gücü düşüyor, halkın sofrasındaki ekmek küçülüyor.

Eylülden bu yana Türk lirası dolar karşısında %40 değer kaybetti. Dolar arttıkça, her sabah biraz daha fakirleşmiş olarak uyanıyoruz. Sadece fakirleşmiyoruz, aynı zamanda sırtımızdaki borç yükü de artıyor. Emeklilere, kamuda çalışan işçilere ve emekçilere verilen zamlar daha ilk günden eridi. Küçük esnaf siftah yapamaz duruma geldi.

Borcu borçla kapatıyoruz. Ekim ayı itibariyle icra dairelerinde bekleyen icra dosyası 23 milyona yaklaştı. Sadece işçiler, emekçiler değil, ülke ekonomisi de borç batağında.

AKP genel başkanı Erdoğan “biz yolumuza devam edeceğiz” derken bu yolsuzluk, bu yoksulluk düzeni, bu zengini daha zengin fakiri daha fakir eden politikalar devam edecek demektedir. Erdoğan, “ekonomide kurtuluş savaşı veriyoruz” dese de ne ülke ne de milyonlarca işçi emekçi umurunda değildir. Onun verdiği savaş, kurduğu tek adam düzeni için çalışan ve üçer beşer maaş alan bürokratların cebi, bu iktidardan nemalanan havuz medyası, ihaleler yoluyla servetine servet katan inşaat şirketleri ve tekelci sermaye güçlerinin çıkarlarını koruma savaşıdır.

Mevcut koşullarda bir kurtuluş savaşına ihtiyaç vardır. O da tek adam yönetimi ve onun sömürü, yağma ve baskı politikalarına karşı verilecek olan hak ve özgürlükler savaşıdır.

Bilcümle işçiler ve emekçiler bu gidişe dur demelidir.

Seçeneksiz değiliz!

 “Bekleyin ekonomiyi düzelteceğiz” diyenler de, “bekleyin biz gelince düzelecek” diyenler de çare değildir.

Seçenek, işçi, emekçi, üretici halkın birleşik mücadelesidir.

Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddedip, İş, ekmek, özgürlük talepleri için hep birlikte mücadele etmeliyiz.

TEK ÇARE: AYAĞA KALKIYORUZ!  ZAMLARINIZI DA, YALANLARINIZI DA TANIMIYORUZ!"

Basın açıklaması boyunca, "Boyun Eğme, memlekete sahip çık", "İş, ekmek, özgürlük", "İnsanca yaşamak istiyoruz", "Hükümet İstifa" sloganları atıldı.

Yapılan basın açıklaması Adana halkına dönük pahalılığa karşı daha fazla ses çıkarma çağrısıyla sona erdi.

Editör: TE Bilisim