Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu ( UNICEF ) kurşun zehirlenmesi ve kirlilik konularına odaklanan uluslararası kar amacı gütmeyen kuruluş olan Pure Earth tarafından başlatılan çığır açan yeni bir araştırmaya göre, çocukları “büyük ve önceden bilinmeyen bir ölçekte” etkiliyor.
Bu alanda ki ilk çalışma olan rapor, küresel olarak yaklaşık 800 milyona kadar olan her üç çocuktan 1'inde, eylemin gerekli olduğu miktarda desilitre başına 5 mikrogram (µg / dL) veya daha fazla kan kurşun seviyesine sahip olduğunu söylüyor. Bu çocukların yaklaşık yarısı ise Güney Asya'da yaşıyor.
UNICEF İcra Direktörü Henrietta Fore , “Birkaç erken belirtiyle kurşun, çocukların sağlığı ve gelişimine sessizce zarar verir, muhtemelen ölümcül sonuçlar doğurabilir” diye uyardı. “Kurşun kirliliğinin ne kadar yaygın olduğunu bilmek - ve bireysel yaşamlara ve topluluklara verdiği yıkımı anlamak - çocukları korumak için acil eyleme geçilmelidir.” dedi
Kurşun kontaminasyonu uzun süredir, özellikle gençler için bir sağlık tehlikesi olarak bilinmektedir. Ancak yeni bir çalışma , sorunun kapsamının daha önce düşünüldüğünden çok daha büyük olduğunu ve dünyadaki üç çocuktan birinin - hepsi yaklaşık 800 milyon olan - kanlarındaki kabul edilemez derecede yüksek kurşun seviyeleri tarafından tehdit edildiği iddia ediliyor.
Lead has poisoned children on a massive and previously unknown scale.
— UNICEF (@UNICEF) July 30, 2020
UNICEF and @PureEarthNow are calling for urgent action.https://t.co/AisRPt4CsP
Açıklanan araştırmaya göre, Kurşunun, araç akülerinden, eski soyma boyalarından, eski su borularından, elektronik hurdalıklardan ve hatta kozmetik ve kurşun infüzyonlu baharatlardan kaynaklanan toz ve dumanın her yerde bulunması, bir nesil çocukların sağlığını olumsuz etkilemiş durumda.
Tehlike özellikle endüstriyel kirlilik önlemlerinin yetersiz uygulandığı veya yok olduğu yoksul ve orta gelirli ülkelerde daha fazla görülmekte.
“Dünya çapında bu çocukların kitlesel ve daha önce tanınmayan ölçekte kurşun ile zehirlenmiş olduğunu da ortaya koyuyor.
Çalışma ayrıca yılda yaklaşık bir milyon yetişkinin kurşun maruziyeti nedeniyle erken öldüğünü açıkladı.
Yazarlar, analizlerini ve istatistiksel sonuçlarını, Dünya Sağlık Örgütü de dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler ajanslarının yanı sıra çok sayıda üniversite ve kar amacı gütmeyen grup tarafından derlenen araştırmalara dayandıklarını söylediler. Yazarlar ayrıca Washington Üniversitesi'nin bir parçası olan bağımsız bir sağlık araştırma merkezi olan Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü'nün modelleme tekniklerini kullandılar.
Öncelikli sonuçları, dünyadaki çocukların üçte birinin, 19 yaşına kadar, desilitre başına beş mikrogramda kan kurşun düzeylerine sahip olması veya hem WHO'nun hem de ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin belirlediği bir eşik değerinin acil bir eylem gerektirdiğine de işaret etti.
Çalışma, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ve diğer birçok gelişmiş ülkedeki çocukların çoğunun bu sınırın çok altında kurşun seviyelerine sahip olduğunu, ancak bazı bölgelerde “tehlikeli derecede yüksek” olduklarını söyledi. Etkilenen çocukların büyük çoğunluğu, “birden fazla faktörlerden kaynaklı kurşun zehirlenmesine maruz kaldıkları fakir ülkelerde yaşıyor” dedi.
UNICEF'te iklim ve çevre konusunda bir politika uzmanı olan ve çalışmanın ortak yazarlarından Nicholas Rees, sonuçların korkunç olduğunu söyledi.
“Dünyadaki çocukların üçte biri hakkında konuşurken, potansiyel bir öğrenme fırsatı kaybından, gelecekteki ücretlere bir etkiden bahsediyorsunuz, toplum üzerinde muazzam bir yükten bahsediyorsunuz” dedi.
Zehirlenmeye öncülük eden önemli bir faktör, özellikle gelişmekte olan ülkelerde otomobil ve kamyon sayısında yükselen büyümeyi tatmin etmek için otomotiv akülerindeki kurşun geri dönüşümünün artmasıdır. Amerika Birleşik Devletleri'nde piller için kurşun geri dönüşümü büyük ölçüde düzenlenirken, genellikle yoksul ve orta gelirli ülkelerde gelişigüzel bir şekilde yapılır.
Kurşun akü üreticileri ve geri dönüşümcülerinden oluşan küresel bir endüstri grubu, çalışmanın akü geri dönüşümü ile ilgili sonuçlarına itiraz etmediğini ve bu da tüm kurşun kullanımının büyük çoğunluğunu oluşturduğunu söyledi.
Grup, yaptığı açıklamada “Pure Earth ve UNICEF tarafından belgelendiği şekliyle tüm gayri resmi ve düzensiz geri dönüşüme son vermek istiyoruz” dedi.
Aynı zamanda grup “bunu tek başımıza yapamayız” dedi. Üye şirketlere “uygun olmayan şekilde geri dönüştürülmüş kurşunun tedarik zincirimize girmediğinden” emin olma çabalarını vurguladı. Grup ayrıca ülkelere geri dönüşüm standartlarının iyileştirilmesi konusunda danışmanlık sunduğunu söyledi.
“Düşük ve orta gelirli ülkelerdeki birçok insan için gayri resmi ve düzensiz geri dönüşüm bir geçim meselesidir ve taşıdıkları malzemelerin yüksek ekonomik değeri vardır” dedi. “Bu ülkelerdeki hükümetler ve düzenleyiciler, yüksek performanslı, düzenlenmiş geri dönüştürücüler teşvik etmeli ve kayıt dışı sektör ve uygulamalarına zarar vermelidir.”
Endüstriyel kirleticileri azaltmayı amaçlayan kar amacı gütmeyen Mesleki Bilgi Uluslararası yönetici müdürü kurşun zehirlenmesini önleme konusunda uzman olan Perry Gottesfeld, yeni çalışmanın, herhangi bir şey olursa, kurşun zehirlenmesine maruz kalmadan ölen yetişkinlerin sayısını hafife almış olabileceğini söyledi. Sayın Gottesfeld, çalışmanın kurşun geri dönüşüm şirketlerini kirlilik sorunundan yeterince sorumlu tutmadığını söyledi.
Endüstrinin “Amerika Birleşik Devletleri'nde herhangi bir yerden çok daha fazla düzenlenmiş olmasına rağmen”, kurşun geri dönüşümünü doğru yapılsa bile güvenli olarak tanımlamak yanıltıcı olacaktır.
Kurşun yüzlerce yıldır güçlü bir nörotoksin olarak biliniyor - Benjamin Franklin zararını 1786'da yazdı - ancak en sinsi etkiler sadece son yıllarda netleşti.
Çocukların kurşuna maruz kalması IQ skorlarındaki düşüşler, dikkat sürelerinin kısalması ve potansiyel olarak şiddet içeren ve cezai davranışlarla bağlantılıdır. Fetüsler ve 5 yaşın altındaki çocuklar yaşam boyu en büyük hasar riski altındadır.
Pure Earth başkanı ve çalışmanın ortak yazarı Richard Fuller, gelişmekte olan dünyanın birçok yerinde şiddetin ve istikrarsızlığın kurşun kirliliğinin nispeten yüksek olduğu bölgelerde olduğuna inanmadığını söyledi.
“Bence kurşundan kurtulmak şiddeti azaltacaktır” dedi. “Bunun en önemli şeylerden biri olup olmadığını merak ediyorum.”
Ancak kurşun asitli akülerin yerine geçmediğini de kabul etti. "Dürüst olmak gerekirse, dünyada böyle şeyler olmasaydı çok isterim," dedi Fuller.
Küresel bir müdahale gerekiyor
Küresel olarak rapor, halk sağlığı, çevre ve yerel ekonomilere kirlilik müdahalesinin sonuçlarını doğrulamak için küresel standart ölçü birimlerinin oluşturulmasını savunuyor. Kan kurşun düzeyi çalışmalarının anonimleştirilmiş sonuçlarının uluslararası bir kaydı da daha iyi tespit edilmesini sağlayabilir. Çalışma , 2019 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün ( WHO ) alarm çalması için büyük bir itici güç izliyor. Cenevre merkezli ajans, kurşun içeren boyaların üretimini, ithalatını ve satışını durdurmak için yasaları, düzenlemeleri veya uygulanabilir standartları savunarak 20-26 Ekim tarihleri arasında Uluslararası Kurşun Zehirlenmesini Önleme Eylem Haftası'nı başlatacaklarını belirtti.
