“Nafaka; beslenme, geçindirme, çıkma, gitme, sarf etme anlamına gelen infak kelimesinden türemiştir.” (Bilal Köseoğlu, Aile Mahkemelerinin İşleyişi, Seçkin Yayınevi, Ankara 2005, s. 131)

“Muhtaç durumda bulunan karı-kocanın birbirlerine, altsoyun üstsoya, üstsoyun altsoya, kardeşin kardeşlerine yardım yükümlülüğüne nafaka denir.”

(Ejder Yılmaz, Hukuk Sözlüğü, Seçkin Kitabevi, Ankara 1985, s. 533)

Av. Asile Betül Yayla

Yoksulluk nafakası; boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175. maddesinde:

Madde 175 – “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”

Yoksulluk nafakası talep edebilmenin ilk şartı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmüş olmaktır. Yargıtay, yoksulluk kavramını her somut olaya göre farklı değerlendirmektedir.

Maddede geçen “yoksulluğa düşecek” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda yasal bir tanımlama olmaması karşısında bu husus yargısal uygulamada kurallara bağlanmıştır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/2-656 E., 688 K.; 16.05.2007 gün ve 2007/2-275 E., 275 K.; 11.03.2009 gün ve 2009/2-73-118 sayılı kararlarında; “yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim” gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların “yoksul” kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Yargıtay içtihatlarına göre tarafların sosyal ve mali durumları kişinin yoksulluğa düşüp düşmeyeceğini belirlemektedir.

Ayrıca madde metninden de anlaşıldığı üzere, yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. 

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi talep şartına bağlıdır. Hâkim, talep olmaması halinde yoksulluk nafakasına kendiliğinden hükmedemez.

Yoksulluk nafakası, dava kesinleşinceye kadar davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi boşanma davası kesinleştikten sonra da istenebilir.

Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.(TMK madde 177)

Yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilir.(TMK madde 175)

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için talep eden tarafın kusuru değerlendirilir. Yoksulluk nafakası talep eden taraf, diğer taraftan daha ağır kusurlu ise nafaka talebi reddedilir. Karşı tarafla eşit kusur derecesine sahipse ya da daha az kusurluysa lehine yoksulluk nafakasına hükmedilir.

Yoksulluk nafakası alabilmek için evliliğin bir gün ya da bir saat bile sürmüş olması yeterlidir.

TMK madde 176’ya göre yoksulluk nafakasının ödenmesine toptan ya da irat şeklinde ödenecek şekilde karar verilebilir. İrat şeklindeki ödeme dönemsel bir gelir getirme şeklidir. Yani irat; toplu bir şekilde olmayıp nafakanın belirli zamanlarda ödenmesi durumudur. Yine TMK madde 176’ ya göre irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar.

 Çalışmayan Erkek de Yoksulluk Nafakası öder.

Erkeğin sosyal ve ekonomik durumu yoksulluk nafakasının reddi veya kabulünde değil, yoksulluk nafakasının miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak bir unsurdur.

“…Boşanmaya sebep olan olaylarda erkek tam kusurlu olup çalışmasına engel bir durumunun olmadığı, kadının da sürekli ve düzenli geliri olmadığına göre, davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, bu yön gözetilmeden isteğin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/1070K).

Yargıtay’ın yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir. Fakat asgari ücret seviyesinde gelir elde edilmesi yoksulluk nafakası bağlanmasına engel olmasa da bu durum nafaka miktarının tespitinde esas alınacaktır. Mahkeme yoksulluk durumunu; günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir eder.

Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası verilemez. (TMK madde 175)

Yoksulluk nafakasının arttırılmasına ya da azaltılmasına da karar verilebilir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Editör: TE Bilisim