"Dersim37/38 sadece Dersimlilerin değil, Ülkemizde ve Dünyada Yaşayan herkesin meseledir ve derdidir. Bu sebeple Dersimde devlet eliyle yaşatılan bu tertele, bugüne kadar yine yalan ve hileyle üstü örtbas edilmek istendi. Bu yalan perdesini yırtıp atmak Türkiye halklarının ortak çabasıyla ancak mümkündür."

Whatsapp Image 2024 05 05 At 08.57.28 (2)

Adana Dersimliler Derneği Yönetim Kurulu, dernek binasında "Dersim 37-38 Sözün Bittiği Yerdir" başlıklı basın açıklaması gerçekleştirdile.

Dernek Başkanı Ali Kaya Vurgeç, "4 Mayıs 1937’de alınan Bakanlar Kurulu kararıyla Dersim’de ‘Tedip ve Tenkil Harekâtı’ adı altında, travmanın etkileri günümüzde dahi sürmekte olan, bir etnik temizleme uygulaması başlatılmıştır. Anlamı, dersini bildirme, terbiye ederek yerinden sürme, olan bu harekâtın sebebiyet verdiği olaylar, tam bir insanlık trajedisi olarak orta yerde durmaktadır" dedi.

Vurgeç sözlerine şu şekilde devam etti;

Whatsapp Image 2024 05 04 At 18.25.29

Devlet eliyle işlenen ve bugün belgeleri bir bir ortaya çıkan Dersim 38 kırımından, dönemin tüm yetkilileri sorumludur. “Tunceli Tenkil Harekâtı“ olarak bilinen Dersim halkına yönelik toplu imha kararı 4 Mayıs 1937’de ki Bakanlar Kurulu toplantısında alındı. Bir hafta sonra Dersim toprakları bombalanarak binlerce, kadın, erkek, yaşlı, çocuk katledildi. Yaklaşık olarak iki yıl süren askeri operasyonlarda on binlerce Dersimli katledildi, bir o kadarı da çeşitli yerlere sürgün edildi.  Dersim’in yaşam kaynakları, insanıyla birlikte, yerinde ve sonsuza kadar etkisiz kılınmak kaydıyla ateşe verildi. Ele geçirilenler göçertilmiş ve topraklarına dönüşleri yine kanunla yasaklanmıştır. Çocuklar, bilhassa da kız çocukları, ailelerinden koparılarak başta subaylar olmak üzere, hâkim sınıflardan ailelere, adeta ganimet olarak dağıtılmıştır. 

Anadolu’da resmi ideolojiye uymayan halklara karşı işlenen suç zincirlerinin en büyüklerinden biri de Dersimdir. Ayrıca, Eylül 1935’de ‘Nürnberg Yasalarıyla kanunlaşan, ‘Kristal Geceler’ ile zirve yapıp ‘Gaz Odaları’nda son bulan Yahudi Soykırımı ile 26 Aralık 1935 de Tunceli Kanunu’ ile yasalaşan, 4 Mayıs 1937 bakanlar kurulu kararı ile toplumun ileri gelenlerinin idamlarıyla zirve yapıp, akabinde‘ Gaz mağaralarında son bulan Dersim kırımı arasındaki zamansal paralellik şaşırtıcı değildir. Bu iki kırımın aynı dönemi kapsaması ve yöntem olarak da birbirilerini çağrıştırması katliamlarındaki eş güdüm, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur.

1937/38 İmha hareketine 4 Mayıs 1937 tarihinde başlandığı için Dersim Dernekleri Federasyonu olarak her yıl 4 Mayıs’ı TERTELE DERSİMİ günü olarak anıyoruz. Dersim 38 kırımın da katledilen insanlarımızın anıları önünde saygı ile eğilirken, katliamı uygulayan ve katliyamı ısrarla inkar ederek suç ortaklığı yapanları şiddetle kınıyoruz. 

1937-38 Dersim Tertelesi sıradan bir katliam değildir. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Dersim toplumunu sürekli bir biçimde bünyesi içinde yabancı bir varlık olarak görmüş Dersim'in kendine özgü yaşam tarzını, siyasi, sosyal ve kültürel kimliğini ortadan kaldırmak istemiş ve nihayetinde Tunceli tenkil harekâtı ile bunu fiilen gerçekleştirmiştir. ''Dersim 37-38 '' Resmi tarihin yazdığı ''birlik-beraberliğimizi nasıl kurduk'' hikâyesinin en kanlı sayfasıdır. Ve şimdi bu sayfada unutulmayan, unutturulamayan acı, bütün zamanların baskılarına, yasaklarına galebe çalmış bir gerçek olarak kendisini bize hatırlatıyor. Gerçek bir ''birlik ve beraberlik'', Dersim 37/38 acısı ile yüzleşmeden, bu yarayı onarmadan mümkün değildir.

Ekran Görüntüsü 2024 05 05 085637

Gıda Mühendisleri Odası, "Gıda Zehirlenmeleri Politiktir" Gıda Mühendisleri Odası, "Gıda Zehirlenmeleri Politiktir"

Bu nedenle Dersim37/38 sadece Dersimlilerin değil, Ülkemizde ve Dünyada Yaşayan herkesin meseledir ve derdidir. Bu sebeple Dersimde devlet eliyle yaşatılan bu tertele, bugüne kadar yine yalan ve hileyle üstü örtbas edilmek istendi. Bu yalan perdesini yırtıp atmak Türkiye halklarının ortak çabasıyla ancak mümkündür.

Devletin olanaklarını elinde bulunduran bugünkü siyasilerin ''ileri demokrasi'' adına yapacağı en büyük iyilik Dersim dosyasını siyasi malzeme olarak tutmadan tarihimizin en önemli kara kutusu olan dosyasının açılmasını sağlamasıdır. Bir kez daha sesleniyoruz.. Dünya devletleri ve insanlık ailesi de Dersimlilerin bu çığlığına kulak vermelidir. Dersim Tertelesi nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti devleti evvela hiçbir günahı ve suçu olmadığı halde ve buna maruz kalan Dersimlilerden, sonra Türkiye toplumundan ve insanlık ailesinden resmi olarak özür dilemelidir.

Whatsapp Image 2024 05 05 At 08.57.28

Dünyada pek çok örneği vardır; bu sebeple kurumsal olarak TBMM geçmişte yaptığı bu büyük hatayı bir kanunla düzeltmeli ve çıkarılacak bu yeni kanunla aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmelidir:

  • Arşivler Açılsın.
  • Dersim ismi iade edilsin.
  • Dersim halkından resmi olarak özür dilensin.
  • Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listeleri, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın.
  • Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın.
  • Dersimde Doğanın talanına yol açacak projelerin tamamı iptal edilsin!

Adana Dersimliler Derneği Yönetim Kurulu

Editör: Haber Merkezi