Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, İnönü Parkında "1 Mayıs’ta Hukuk Tanımayarak Anayasal Hakların Kullanılmasını Engelleyenlere Sesleniyoruz: Suç İşlemeye Devam Ediyorsunuz!" başlıklı basın açıklaması yaptı.

Çok sayıda kurumun flamalarıyla katıldığı basın açıklamasında ortak metni Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu Üyesi Cudi İmrek okudu. Daha sonra Kaldıraç Hareketinden Meryem Esmer'de konuyla ilgili kısa bir konuşma gerçekletirdi.

Adana Emek ve Demokrasi adına konuşan İmrek sözlerine şu şekilde devam etti;

2024 1 Mayıs’ında bu ülkeyi yönetenler Anayasa’yı, yasaları ve mahkeme kararlarını bir kez daha ayaklar altına aldılar. İktidar olmanın “kudretine” Sığınarak SUÇ İŞLEDİLER!

Her türlü hukuk dışı yasağa, engele, tüm şehrin bir açık hava hapishanesine çevrilmesine ve tehditlere aldırış etmeden yasal, anayasal haklarını kullanarak 1 Mayıs’ı meydanlarda kutlamaya çalışan işçileri, emekçileri, halkı suçlu göstermeye çalışarak, hukuku ve Anayasa’yı hiçe sayarak suç işlemeye devam etmekte ve gece yarısı operasyonlarıyla tüm Türkiye’ye gözdağı vermektedirler.

Nitekim bu sabah İstanbul’da evlere yapılan baskınlarla 47 kişi 1 Mayıs’a katıldıkları gerekçesi ile gözaltına alınmıştır. İçişleri Bakanı gözaltılara, ev baskınlarına devam edileceği mesajı vererek mevcut iktidarın baskıdan, yasaklardan, keyfilikten ve milyonlara dayatılan sömürüden beslendiğini bir kez daha tescillemiştir.

Whatsapp Image 2024 05 04 At 14.41.49

AKP-MHP İttifakının emekçilere bakışının manzarası, tam da Taksim alanına yürüyen kitlelere dönük tavrıdır. Onları yıl boyu sömüren, iş cinayetlerine kurban gitmelerine seyirci kalan, emeklilere açlık ücretinin yarısını reva gören bu iktidar; sıra işçi emekçi bayramına geldiğinde de, biber gazını, copu, tazyikli suyu, yani faşizmini gösterdi. Şimdi sıra bu faşizme karşı daha güçlenme ve yan yana gelme zamanı.

İktidarın 1 Mayıs’ı yasaklama ısrarı ve ardından yürüttükleri gözaltı operasyonlarının amacı gerçek suçluyu gizlemek ve Anayasal düzene karşı ciddi bir suçu örtbas etmektir. Bizzat kendi iktidarlarının yarattığı açlığı, yoksulluğu, güvencesizliği gizlemek için bizleri ablukaya almak istemektedir.

Bir kez daha tekrar ediyoruz: İster yasaklayın ister tüm sokaklara Tomalarınızla, polis gücünüzle barikat kurun, isterse hepimizi cezaevlerine doldurun toplumsal, tarihsel ve hukuki hakikati değiştiremezsiniz. Taksim 1 Mayıs alanıdır ve olmaya devam edecektir!

Taksim için mücadele etmek demokratik bir haktır ve meşrudur. İstanbul'da 1 Mayıs günü işlenen bir suçtan bahsedilecekse eğer bu başta Anayasa’yı, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını hiçe saymak, demokratik hakkın kullanımını zor kullanarak engellemek ve hukuk tanımaz keyfi operasyonlar yapmaktır.

Ülkemizi sömürü cehennemine çeviren bu iktidarın, emekçilere saldırarak yoksulluğa karşı ortak mücadelemizi atalete uğratmasına izin vermeyeceğiz.

Whatsapp Image 2024 05 04 At 14.41.48

Her alanda ortak mücadelemizi inadına yükselteceğiz.

1 Mayıs gerekçesiyle yapılan gözaltı işlemlerinin hiçbir meşruiyeti yoktur.

Gözaltına alınan herkes hemen, derhal serbest bırakılmalıdır.

Tüm kamuoyuna saygı ile sunarız.

Whatsapp Image 2024 05 04 At 14.41.44

"1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'na yürümek için direnen 35 kişi işkenceyle gözaltına alındı, 4 gündür gözaltındalar. Dün ise 47 kişi için arama emri çıkarılmış ve  ev baskınlarıyla hukuksuz şekilde gözaltına alınmıştır." 

Kaldıraç Hareketinden Meryem Esmer'in konuyla ilgili konuşması;

Taksim’de kutlanacak kitlesel 1 Mayıs ödlerini koparmıştır.
Bu aciz korku o kadardır ki ,  4 ilçede 49 cadde kapatılmış, en az 42 bin polis görev yapmış, trafik polislerine dahi çevik kuvvet yelekleri giydirilmiştir. Egemenlerin gözünü korkutuyor yan yana gelişlerimiz. Çünkü biliyorlar işçiler yan yana gelince nelerin değişebileceğini. İşte Taksim’i kapatan da bu korkudur. 

Biz işçiler, emekçiler; yaşamımız için, emeğimiz için mücadele etmeden yaşayamayız. 

1 Mayıs'ta Taksim'e yürümek isteyen, yüzlerce polis ve tomalarla yolları kesilip gaza boğulan arkadaşlarımızın protesto ve direnişi meşrudur.
Meşru olmayan anayasa mahkemesinin kararına rağmen Taksim'e giden bütün yolları kesip sıkıyönetim uygulayanlardır.
Devlet, Taksim için direnenleri baskınlarla alarak yıldırmaya çalışmakta, devrimcilere saldırmaktadır. Fakat Nasıl ki kurdukları barikatlar 1 Mayıs alanı Taksim'dir denmesini engelleyemediyse, gözaltılar da direnişi engelleyemeyecektir.

Whatsapp Image 2024 05 04 At 14.41.45

Sokaklardan uzak durarak, direnişlerden uzak durarak, işçi sınıfının mücadeleye hazırlanması mümkün değildir. Geriye atılacak adım kalmamıştır.
Barikatlara taşınan irade gözaltılarla, baskılarla yıldırılamaz.

CHP’li Tanal, Can Almaya Devam Eden Suruç Ölüm Yolu’nu Bakanlara Sordu CHP’li Tanal, Can Almaya Devam Eden Suruç Ölüm Yolu’nu Bakanlara Sordu

Şimdi tüm bu saldırılara, yasaklara karşı direnişin yasalarına uyma zamanıdır.

Şimdi, mücadeleyi ve örgütlenmeyi büyütmenin, direnişi yaymanın zamanıdır.

Bütün arkadaşlarımızı alana  kadar mücadelemiz sürecek. 

Ferman devletinse taksim bizimdir!

Editör: Haber Merkezi