Takibi şikayete bağlı suç deyince akla şikayet edilme sonucunda ceza yargılamasının başlaması gelmektedir. Cezai anlamda soruşturma yapılması ve kovuşturma aşamasına geçilebilmesi için şikayet etme hakkının kullanılmış olması gerekmektedir.

Yani kanunda suçun soruşturulması ve kovuşturulması bakımında şikayet etme şartı aranmıştır.

Bu suçlara dair ilke ve esaslar genel anlamda TCK’nın 73 üncü maddesinde “Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir.

* Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.

* Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.

* İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar. Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.

* Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.


İlk madde şikayet hakkının süresinin 6 ay olduğundan bahsetmiştir. Şikayete bağlı suçlarda şikayet etme süresi 6 aydır. 6 ay içerisinde şikayet edilmediği takdirde hak düşürücü süre geçecektir.

Şikayete bağlı suçlarda şikayetten vazgeçme halinde dosya düşer. Ancak karar kesinleştikten sonra şikayetten vazgeçmenin bir anlamı yoktur.

İştirak halinde işlenen suçlarda bir kişi hakkında şikayetten vazgeçilirse diğerleri hakkında da şikayetten vazgeçilmiş sayılır.

Dosya kamu davasına dönüşmüş ise şikayetten vazgeçme varsa ayrı bir hukuk davası açılamaz.

Şikayete Bağlı Suçlar Nasıl Anlaşılabilir?

Şikayete bağlı suçların kamunun doğrudan takibin gerektiren ve nitelik itibariyle de ağır nitelikte olmayan suçlar kabul edildiği görülmektedir. Bu sebeple TCK’da suçun soruşturulması şikayet koşuluna bağlanmış olup, kanun metninde “mağdurun şikâyeti üzerine” şeklinde yer almaktadır.

Bazı hallerde ise şikayet aranmaksızın ibaresi kanunda geçmektedir ve bu hallerde şikayet olmadan kamu adına soruşturmaya başlanır.

Yaralama suçu şikayete tabi bir suçtur. Ancak eşe karşı yaralama suçu kamu davasına dönüşmektedir.

Tehdit suçunda kişinin hayatına ve vücut bütünlüğüne yönelen tehdit suçunda şikayet şartı aranmazken, TCK Md. 106/1 hükmünün üçüncü cümlesinde düzenlenen “malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte” bulunulmuş ise mağdurun şikayeti üzerine soruşturma başlatılması kuralına yer verilmiştir.

Tehdit suçu vatandaşlar arasında sıkça karıştırılabilmektedir. Tehdit suçunda mal varlığına yönelik bir tehdit unsuru var ise mağdurun şikayeti şartı aranmıştır. Ancak mal varlığı değil de canına yönelik bir tehdit var ise tehdit suçu kamu davasına dönüşmektedir.

Bir suçun şikayete bağlı suç olup olmadığını en doğru şekilde yorumlayacak kişi sadece hukukçudur.

Takibi Şikayete Bağlı Suçlarda Şikayete Hakkı Olanlar Kimlerdir?

Suçtan zarar gören veyahut mağdur 18 yaşından küçük ise velisi veyahut vasisi de şikayet etme hakkına sahip olabilecektir.

Suçtan zarar gören ve mağdur kavramları birbirlerine asla karıştırılmamalıdır. Mesela A kişisi ile B kişisi kavga ediyor, kavga ediyorlarken B kişisi yaralanıyor, bu esnada komşu olan C kişisinin camı kırılıyor. C kişisi suçtan zarar görendir, B kişisi de mağdurdur.

Şikayet etme hakkına sahip olan kişiler suçtan zarar gören ve mağdurdur.

Mağdur küçük ise velidir.

Şikayete Tabi Suç Örnekleri

TCK’da şikayete bağlı olarak düzenlenen bazı suçlar şunlardır:

Takibi şikâyete bağlı suçlar şunlardır:

Basit kasten yaralama,
Kasten yaralama suçunun ihmal suretiyle işlenmesi,
Taksirle yaralama suçu,
Cinsel saldırı suçu,
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu,
Cinsel taciz suçu,
Tehdit suçu,
Konut dokunulmazlığını ihlal suçu,
İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu,
Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu,
Israrlı takip suçu,
Hakaret suçu,
Kişinin hatırasına hakaret suçu,
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu,
Kişiler arasındaki konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu,
Özel hayatın gizliğini ihlal suçu,
Kullanma hırsızlığı suçu,
Mala zarar verme suçu,
Hakkı olmayan yere tecavüz suçu,
Güveni kötüye kullanma suçu,
Bedelsiz senedi kullanma suçu,
Dolandırıcılık suçu,
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu,
Hileli iflas suçu,
Taksirli iflas suçu,
Karşılıksız yararlanma suçu,
Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu,
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu,
Bilgi vermeme suçu,
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu,
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerin ihlali suçu,
Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu,
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu.

Şikâyet Süresi Ne Kadardır?
Şikâyete tabi suçlar bakımından şikayet süresi, failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Bu husus Türk Ceza Kanunu’nda şü şekilde düzenlenmiştir:

Madde 73- (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.

(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.

(3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.

(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.

(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.

(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.

(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.

Görüleceği üzere şikâyet süresi failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren başlar ve hangisi daha geç öğrenilmişse, o tarihten itibaren 6 aydır.

Yine bu hususta önemli olan bir diğer zamanaşımı süresi, dava zamanaşımı süresidir. Dava zamanaşımı; Kanun’da belirlenen sürelerin geçmesinin ardından davanın açılamayacağını anlamına gelmektedir.  TCK m. 66’da düzenlenmiş olup şu şekildedir:

Madde 66- (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.

(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.

(4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.

(5) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar.

(6) Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs halinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar.

(7) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi halinde dava zamanaşımı uygulanmaz.