ADANA BARO BAŞKANLIĞINA SEÇİLEN AVUKAT SEMİH GÖKAYAZ BUGÜN SAAT:14.00’DE MEB SALONUNDA YAPILAN TÖRENLE MAZBATASINI ALDI. Adana Barosunun 31. Olağan Genel Kurulu ve Seçimlerinin ardından 1006 oy alarak Baro Başkanı seçilen Av. Semih Gökayaz, mazbatasını Seyhan 2. İlçe Seçim Kurulu Başkanı ve 6. İş Mahkemesi Hakimi Şenol Öz’ün elinden törenle aldı. Törene önceki dönem görev yapan Baro Başkanları Mengücek Gazi Çıtırık, Veli Küçük, Aziz Erberk’in yanısıra Baro Seçimlerinde Başkan Adayları olan ÇHD ikinci Başkanı Avukat Ümit Yüksekdağ ve Avukat Osman Olcay ve bir çok avukat da katıldı. Seyhan 2. İlçe Seçim Kurulu Başkanı ve 6. İş Mahkemesi Hakimi Şenol Öz, yaptığı konuşmada, "Yeni dönemde seçilen Baro Başkanı Av. semih Gökayaz’a yeni görevince başarılar diliyor, tebrik ediyorum. Veli beye de hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi. 31. Dönem Adana Barosu Başkanı Av. Semih Gökayaz, mazbata törenine katılanlara teşekkür etti. Genel kurul ve seçimlerin ardından yeni bir heyecan ve ruhla yola çıkacaklarını belirterek, “Çok sıkıntılı bir seçim süreci geçirdik. Türlü sebeplerle baroların seçimleri yaptırılmadı. Ama bizler birlik ve dayanışma içerisinde Adana Barosu 31. Dönem Genel kurulu ve seçimlerini başarıyla gerçekleştirdik. Genel kurul ve seçimlerde bana destek verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Seçime yansıyan iradenizle Genel kurulda ve seçimlerde bana nasıl bir tarihin ve mirasın sorumluluğunun yüklendiğinin farkındayım. Görev süresince bu bilinçle hareket edeceğim. Sadece baronun rutin işleriyle değil avukatlık mesleğini, haklarını ve alanlarını nasıl geliştirebiliriz onun çabasını vereceğiz. Baromuzu ortak akılla yöneteceğiz. Elimden tutmanızı, mücadeleyi güçlü kılmanızı sizlerden istiyorum. Sizin benden talepleriniz olacak ama benim de sizden taleplerim olacaktır. Şeffaflık, mesleki dayanışma ve birlikte mücadeleyi çalışma anlayışımız olarak benimseyeceğiz. Hak, hukuk ve adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu vesileyle baro seçimlerimizin camiamıza, yargı mensuplarına, adliyemize, şehrimize, mesleğimize ve meslektaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Birlikte başaracağız şiarıyla yola çıktık. Hep birlikte el ele vererek Adana Barosunun çıtasını her alanda yukarıya taşıyacağız.” şeklinde konuştu. 30. Dönem Baro Başkanı Av. Veli Küçük de, güzel bir tablo oluştuğunu belirterek, yeni dönem Baro Başkanı seçilen Av. Semih Gökayaz’ı kutladı ve başarılarının devamını diledi. Daha sonra makamını 31. Dönem Başkanı Av.Semih Gökayaz’a teslim etti. BAŞKAN Av. Semih GÖKAYAZ YÖNETİM KURULU Av Miyesser ERSALAN ONENLİ Av.İlker MENGÜ Av. Nevzal ELÇİ Av. Ozcan DELİHASAN Av. Gül YALÇIN ASLAN Av. Ayse Duygu ÖZGÜVEN Av.İlker GÜZEL Av. V. Mert KUŞDEMİR Av. Erkan ÇETİN Av. Neval YURTDAS DİSİPLİN KURULU Av. Belgin ALPTEKİN TEL Av. Filiz KAÇAN YATMAZ Av. Gürler GAYDAN Av. Utku KURT A Özgü GÜLTEKİN KOÇAK DENETLEME KURULU Av. Emine YILMAZ AKBOZ Av. Serkan KESEN Av. Boray DİLİK TBB DELEGELERİ Av. Veli KÜÇÜK Av. Sinem TANRISINATAPAN Av. Kezbannur AKSU ADANA BARO BAŞKANLIĞINA SEÇİLEN AVUKAT SEMİH GÖKAYAZ'IN 31.OLAĞAN GENEL KURULUNDA Kİ KONUŞMASI Üyesi olmaktan büyük onur duyduğumuz Baromuzun, 31. Olağan Genel Kurulu’nun mesleğimizin ve tüm yargı camiamızın sorunlarına çözüm getirmesi umuduyla hayırlı olmasını diliyorum. Avukatlık bir onur mesleğidir, avukatlık bir güven mesleğidir, avukatlık doğruluk mesleğidir, avukatlık saygı mesleğidir, avukatlık bir mücadele mesleğidir. Adaletin sağlanması için ömrünü böylesine saygın ve mücadele gerektiren bir mesleğe adamış tüm meslektaşlarıma selam olsun” dedi. Ülkemiz, her zaman olduğu gibi zor ve sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. 16 Nisan 2017 Referandumu ile kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter rejim tasfiye edilmiş, kişiye özel anayasa düzenlemesi yapılmış, mutlak kuvvetler birliği uygulamasına, tek adam rejimine geçilmiştir. Tek adamın X, Y, Z, kim olduğu fark etmeksizin, bu rejimin uygulandığı bir sistemde hukukun egemen olmasına imkân yoktur. Anayasa değişikliği sürecinde Adana Barosu olarak tarihi sorumluluğumuzu yerine getirdik, köy köy dolaşarak yeni Anayasa’nın sakıncalarını anlattık fakat toplumsal uzlaşı ile yapılaması gerek Anayasa, kıl payı sayılabilecek bir oyla geçmiş ve bugünkü kaotik ortamın yasal zemini oluşmuştur. Hukukun egemen olduğu bir sistemin inşası için kuvvetler ayrılığına dayalı güçlendirilmiş parlamenter sistemin hayata geçirilmesi bir zorunluluktur. Bu nedenle her şart ve koşulda kuvvetler ayrılığına dayalı güçlendirilmiş parlamenter sistemin kurulmasını talep edeceğiz. On yıllardır yargının bağımsız olmadığından şikayetçiyiz. Her ne kadar Anayasamızda yargının bağımsız olduğu belirtilse de, yapılan anayasa değişikliğiyle bağımsızlık, “tarafsızlıkla” süslense de Adalet Bakanı ve Müsteşarının, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun doğal üyesi olduğu bir sistemde yargı bağımsızlığından bahsetmeye olanak yoktur. Yargı, bu haliyle yürütmeye bağlıdır. Bağımsız yargı talebimizi her şartta ve koşulda dile getirecek, hukukun egemen olduğu bir sistemin talepkarı olacağız. Hakimler ve Savcıların mesleğe kabulleri, yargının en önemli sorunlarındandır. Hâkimlik ve Savcılık mülakatlarının ve mesleğe kabullerin liyakata göre değil taraftarlığa göre yapıldığı, şeffaf değil kapalı kapılar ardında yapıldığı, bilgiye göre değil fişlemeye göre yapıldığı bir düzende hâkim ve savcıların adalet dağıtması beklenemez. Şeffaf, objektif, eşitlikçi, bilgiye ve liyakata dayalı bir sınav sisteminin derhal hayata geçirilmesi için çalışacağız. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasal iklimde, yaşanan hukuksuzluklara karşı çıkan aydınlar, gazeteciler, meslek örgütleri, dernekler ve sendikalar susturulmaya çalışılırken, susturulamayan ve yandaş yapılamayan Barolar, çoklu baro projesiyle bölünerek itibarsızlaştırılmaya ve siyasallaştırılmaya çalışılmıştır. Pandeminin arkasına saklanarak baroların genel kurullarını yapmaları engellenmiş, baro yönetimleri böylelikle yıpratılmaya çalışılmıştır. Biz bu oyunun METİN yazarını gayet iyi biliyoruz. Asıl görevi baroları güçlü kılmak, avukatların gücünü ve birliğini temsil etmek olan kişilerin ince hesaplarla baroları nasıl böldüğüne, yorduğuna ve şu Genel Kurul süreçleriyle baroları nasıl krize sokmaya çalıştıklarına hep birlikte şahitlik ettik. Elbet günü geldiğinde bunun hesabını soracağız. Ama Adana Barosu’nun da bu sıkıntılı süreçten birlik ve dayanışma ile çıkmasının onurunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu nedenle, siz meslektaşlarımın ferasetine güvenerek “birlikte güçlüyüz”, “birlikte başaracağız” diyoruz. Türkiye değişik bir ülke oldu. 2007 yılında, Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan el bombaları ile başlayan “yargı üzerinden hesaplaşma-tasfiye etme-intikam alma” adına ne derseniz deyin, bu süreç ne yazık ki halen devam etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının tanınmadığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, Avukat Selçuk KOZAĞAÇLI ve Selçuk’la birlikte yargılanan meslektaşlarımız ile Osman KAVALA hakkında tahliye kararı verilmesine rağmen serbest bırakılmadığı, bu kararları veren mahkeme heyetinin dağıtıldığı bir hukuk sistemi krizdedir. Böyle bir krizde bu sistemden hukuk çıkmaz. TÜRKİYE’DE HUKUK YOKTUR. Bu sistemin değişmesi adına her birimiz birer nefer olacak ve ülkede hukukun üstünlüğünü egemen kılacağız. Sistemsel bir krizin içinde olsak da her gün ahlanıp vahlanmak yerine hukukun egemen olduğu bir sistemi kurmak için gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız. Öncelikle Avukatlık mesleğinin içinde bulunduğu krize odaklanacağız. Her gün bir yenisi açılan hukuk fakültelerinin sayısının azaltılması konusunda çalışmalar yapacağız. Yapacağımız çalışmalarla ülkemizdeki hukukçu insan kaynağının fotoğrafını çekip, önümüzdeki 20-30 yıl için ne kadar hukukçu insan kaynağı gerekli, kaç hukuk fakültesi gerekli, kontenjanlar ne olmalı, hukuk fakültelerine girişte aranılan başarı sıralaması şartı ne olmalı sorularının cevaplarını arayıp çözüm önerilerimize dair çalışmaları kamuoyunun, Baroların, YÖK’ün ve Üniversitelerin bilgisine sunacağız. Hukuk fakültelerinin niteliği konusunda çalışma yapıp yetersiz ve niteliksiz hukuk fakültelerinin kapatılmasını yüksek sesle dile getireceğiz. Hukuk fakültelerine girişte aranan başarı sıralaması şartının 100.000’in aşağısına çekilmesi yönündeki taleplerimizde ısrarcı olacağız. Avukatlar, yurttaşların yaşadığı hukuksal sorunları çözmek için canla başla çalışırken, avukatlık mesleğinin durumu ve geleceğiyle kimse, hiçbir avukat ve hiçbir kurum ilgilenmemektedir. Avukatlık mesleğinin sorunlarını en iyi biz, mesleği ifa edenler biliyoruz. Meslek sorunlarının çözümü, avukatlık mesleğinin faaliyet alanlarının genişletilmesi ve avukatlık mesleğinin gelişimi ancak ve ancak biz avukatların çabalarıyla gerçekleşecektir. Avukatlık mesleğini geliştirmek, Avukatlık Kanunu ile barolara verilmiş bir ödevdir. Avukatlık Kanunu’nun “Baroların kuruluş ve niteliklerini” düzenleyen 76. Maddesi, barolara “avukatlık mesleğini geliştirme” ödevini yüklemektedir. Avukatlık mesleğinin geliştirilmesi için yasanın bize yüklemiş olduğu bu ödevi, kuracağımız Avukatlık Mesleğini Araştırma ve Geliştirme Merkezi ile yerine getireceğiz. Yaşadığımız sorunlara çözüm sağlamak, avukatların iş alanlarını arttırmak ve avukatlık mesleğini geliştirmek için yabancı ülkelerdeki örnekler de incelenerek yasa teklifi hazırlayacak ve bunun hayata geçirilmesi için kamuoyu oluşturacağız. Öncü Adana Barosu, avukatlık mesleğinin geliştirilmesi ve sorunlarının çözümü noktasında da öncü baro olacaktır. Son dönemde popüler hale gelen Kişisel Verilerin Korunmasına dair yasal düzenlemeler, Avukatlık mesleğini yapılamaz hale getirmiştir. 2001 yılında Avukatlık Kanununun 2. Maddesine eklenen 3. Fıkra, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu karşısında zayıf ve hükümsüz kalmıştır. Amacı; hukuki anlaşmazlıkları adalete ve hakkaniyete uygun olarak çözmek olan avukatlık mesleğini yeniden güçlendirmek amacıyla yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki kanunun mesleğimiz üzerindeki olumsuz etkisini kırmak ve mesleğimizi güçlendirmek amacıyla gerekli çalışmaları yapacağız. Ülkemizin kanayan yarası olan kadına yönelik şiddete, insan hakları ihlallerine ve çocuk istismarı olaylarına her gün bir yenisi eklenmektedir. Yasal düzenlemelerin şiddetin önüne geçmekte yetersiz kaldığını biliyoruz ve görüyoruz. Önümüzdeki dönemde insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları ve hayvan hakları ihlallerine ilişkin gösterdiğimiz çabalar artarak devam edecek, şiddetin önüne geçebilmek ve bu konuda çözüm önerileri geliştirmek amacıyla çalıştay düzenleyip yasa önerileri hazırlayacağız. Genel Kurulumuz süresince yeni adliye binasında baromuza ayrılan yerlerle ilgili ayrıntılı bilgilendirme yapıldı. Bu yerleri çok sıkı görüşmeler sonucu alabildik. Avukatlar salonu ve baromuza ayrılan yerlerin tefrişi tamamlandığında sizlerin takdirini kazanacağımıza inanıyorum. Adana Barosu hizmet binası konusunda da Veli Başkan gerekli bilgilendirmeyi yaptı. Sheraton Oteli’nin yanındaki arsada yapılacak hizmet binamız, çalışma ve toplantı alanları, kütüphane, konferans salonu, sanat galerisi, kreş, restoran ve kafe gibi alanlar içerecektir. Ödüllü bir yarışma neticesinde kararlaştırılan projenin temellerini önümüzdeki aylarda atacağız ve biran önce meslektaşlarımızın hizmetine sunacağız. Uzun yıllardır gündemde ve programda olan, büro açma veya bir büroda ücretli çalışma olanağı bulamayan meslektaşlarımızın faydalanabileceği bir proje olan Uyum Bürosu’nu göreve gelir gelmez hayata geçireceğiz. Sizlere buradan ilk uyum büromuzun müjdesini vermek isterim. Yaptığımız çalışmalar ve görüşmeler sonucunda, Atatürk Caddesi’nin sonunda, Sular mevkiinde bulunan Sular Plaza İş Merkezi’nde kiralayacağımız 320 m2 büyüklüğündeki büro ile ilk uyum büromuzu 1 Eylül’de, adli yılın başladığı gün hizmete açacağız. Bu bürodan yaklaşık 45 meslektaşımız, bir yıl süreyle, 1. Altı ay sonunda ödeyeceği 1.000,00TL ve 2. Altı ay sonunda ödeyeceği 1.000,00TL olmak üzere toplam 2.000,00TL’lik bir maddi külfet ile büro edinmiş olacaklar. Bu büroya duayen meslektaşlarımızın düzenli olarak yapacakları ziyaretler ile mesleki dayanışma ruhunu ön plana çıkaracak, ve hep söylediğimiz Adana Barosu büyük ailesi olarak el ele, kol kola, omuz omuza mesleğimizi ifa etmenin onurunu yaşayacağız. Önümüzdeki dönemin anahtar kelimesi MESLEKİ DAYANIŞMA olacaktır. Siz değerli meslektaşlarım; Adana Barosu 26. Döneminde Saymanlık, 2016 yılından bu yana ise genel sekreterlik görevi yapma onurunu bana bahşettiniz. Yürütmüş olduğum bu görevlerle avukatlık mesleğine, mesleğin sorunlarına ve çözümüne yönelik ciddi tecrübeler edindim. Edinmiş olduğum bu tecrübeyi şimdi de Adana Barosu Başkanı olarak sizlerle paylaşmak ve avukatlık mesleğini içinde bulunduğu krizden çıkartmak amacıyla vereceğiniz destek ve yetki için teşekkür ediyorum.