Gündem

Adana, Mersin, Hatay Arap Alevilerinden TBMM önünde Suriye’deki Alevi Soykırımına Karşı Acil Çağrı

Ankara’da Suriye’de Alevilere Yönelik Katliam Protesto Edildi: “Soykırım Durdurulsun, Yayladağ’da İnsani Koridor Açılsın”

Abone Ol

Suriye’de Alevilere yönelik artan saldırılar ve katliam haberleri, Ankara’da birçok Alevi kurumunun katılımıyla protesto edildi. Hatay, Adana, Mersin ve diğer illerden gelen temsilcilerin Meclis Çankaya Kapısı önünde yapmak istediği basın açıklaması polis tarafından engellendi. Bunun üzerine açıklama, Madenci Anıtı yakınında gerçekleştirildi.

Suriye’de insanlık katlediliyor”, “Alevi halkı yalnız değildir” sloganlarının atıldığı eyleme DEM Parti ve CHP milletvekillerinin yanı sıra SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, Ankara İl Örgütü, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP Milletvekilleri Müzeyyen Şevkin, Nermin Yıldırım Kara, Servet Mullaoğlu ve Doğan Demir, DEM Parti Milletvekilleri Ayten Kordu, Perihan Koca ve Celal Fırat Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt ve MYK Üyesi Bülent Türkmen'de katıldı.

“Soykırım derhal durdurulmalı, insani yardım koridoru açılmalı”

Açılış konuşmasını yapan Sabahat Aslan, Suriye’de Alevilere yönelik soykırım niteliğindeki saldırıların uluslararası güçler ve AKP-MHP iktidarı tarafından görmezden gelindiğini belirterek, hükümete acil müdahale çağrısında bulundu.

Musa Özuğurlu: “Bir yıldır sistematik katliam yapılıyor, sessizlik kırılmalı”

Gazeteci ve Ortadoğu uzmanı Musa Özuğurlu, Alevilere karşı sistematik bir baskı ve katliam süreci yaşandığını belirterek şunları ifade etti:

  • “Aleviler kaçırılıyor, katlediliyor, kadınlar köleleştiriliyor.”

  • “Ekonomik ve sosyal olarak yok edilmek isteniyorlar.”

  • “Gazeteler, uluslararası medya bu süreci işlemiyor; büyük bir sessizlik var.”

  • “Hükümetin Colani ve bölgedeki güç dengelerine hâkim olduğunu biliyoruz. İsterse bu katliamı bir telefonla durdurabilir.”

Özuğurlu, katliamın Türkiye’ye taşınma riskine karşı da uyarıda bulundu.

“Katliamlarla yok olmayacağız, direneceğiz”

Gazeteci Güven Boğa, Arap Alevilerinin barışçı geleneğini hatırlatarak, “Yüzyıllardır kılıcınız üzerimizden eksik olmadı ama biz barışı savunduk. Şimdi Suriye’de o kadim acı yeniden kapımızda. Katliamlarla yok olmayacağız, direneceğiz.” dedi.

AHAD-Der: “Alevilere yönelik sistematik şiddet gizlenemez”

Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği (AHAD-Der) Başkanı Hamit Karaoğullarından, ortak açıklamada şu vurguları yaptı:

  • “Suriye’de Alevilere yönelik saldırılar artık sistematik bir soykırıma dönüşmüştür.”

  • “Kadınların bedenlerinin savaş aracı hâline getirilmesi, çocukların korunaksız bırakılması ve direnenlerin katledilmesi uluslararası hukukun açık ihlalidir.”

  • “Dünya devletleri bu sürece sessiz kalmamalı, müdahale etmelidir.”

  • “Emperyalist planlara ve mezhepçi örgütlenmelere karşı halkların birleşik direnişi büyütülmelidir.”

  • “Yayladağ’da acilen insani yardım koridoru oluşturulmalı, uluslararası yardımlar hızlandırılmalıdır.”

Milletvekillerinden çağrı: “Komisyon kurulsun, Suriye’ye gidilsin”

CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, hükümetin sessizliğini eleştirerek katliamın durdurulması çağrısı yaptı.

DEM Parti Milletvekili Celal Fırat ise şu ifadeleri kullandı:

  • “Colani’yi saraylarda ağırlayanlar bu katliamdan sorumludur.”

  • “İktidar sessizliğini sürdürmemeli; bu mu kardeşlik?”

  • “Meclis’te bir komisyon kurulmalı ve Suriye’ye gidilmelidir.”

  • “Türkiye’nin dört bir yanında her canın yüreği yanıyor.”

TBMM’de Suriye’deki Alevi Katliamına Karşı Güçlü Çağrı: “Aleviler Yalnız Değildir!”

Suriye’de Alevilere yönelik sistematik saldırıların ve katliam niteliğindeki uygulamaların durdurulması talebiyle Türkiye’nin farklı illerinden gelen Alevi kurum temsilcileri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti yöneticilerinden oluşan heyet, bugün TBMM’de temaslarda bulundu.

CHP grup başkanvekili Murat Emir ve CHP Milletvekilleri ziyaret yapıldı.

Demir, “Suriye’deki Aleviler yalnız değildir” diyerek şu ifadeleri kullandı:

“Suriye’de Alevilere yönelik bir yılı aşkın süredir devam eden ve soykırım olarak nitelenebilecek saldırılar kabul edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi ilk günden beri bu konuyu hem Türkiye kamuoyunda hem uluslararası alanda gündemde tutmak için mücadele ediyor.
Malatya Arguvan kökenli biri olarak hem Mersin’de hem Hatay’da görev yaptım; kendimi bu bölgenin bir evladı sayarım. Suriye’de yapılanlar insanlık suçudur. Şam yönetimi zaman zaman sistematik, zaman zaman arızi saldırılarla Alevilere zulüm uygulamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı girişimlerimiz üzerine bu zulmü kabul etmediğini ve muhataplarını sert şekilde uyardığını iletti ancak biz tatmin olmuş değiliz. Sorunun çözümü ancak farklılıkların güvence altına alındığı, Alevilerin, Kürtlerin, Türkmenlerin ve tüm halkların haklarının korunacağı demokratik bir anayasal süreçle mümkündür.
Sizlerin acısını hissediyoruz, mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. Bu bizim için sıradan bir siyasi tutum değil; orada bizim kardeşlerimiz var.”

DEM parti grup toplantısına katılım sağlandı.

Tuncer Bakırhan Arap Alevi halkıyla dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti.

​​​​​​​

DEM Parti Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit TBMM'de heyeti karşıladı. Kısa bir konuşma yaptı.

TBMM’de heyeti karşılayan DEM Parti Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kısa bir konuşma yaparak partilerinin ilkesel duruşunu vurguladı. Koçyiğit, her türlü zulme ve haksızlığa karşı durmanın kendileri açısından bir sorumluluk olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Parti olarak ilkemiz nettir; kim zulme uğruyorsa, kime haksızlık yapılıyorsa onun yanında durmak boynumuzun borcudur. Elbette zaman zaman eksiklikler olabilir, daha güçlü olmamız, daha fazla ses çıkarmamız gereken yerler vardır. Bugün Suriye’de yaşanan katliamlar sürerken, kadınlar ve çocuklar kaçırılırken, insanların canı yanarken daha fazla çaba göstermeye ihtiyaç olduğu açıktır. İnancı nedeniyle kim olursa olsun katledilmesine karşı isyan etmek gerekir. Aleviler tarih boyunca zulme karşı ilk itiraz eden, ilk sokaklara çıkan topluluklardandır; bu onların inancının ve öğretisinin gereğidir.”

Geçtiğimiz hafta bu konuyu Meclis gündemine taşıdıklarını hatırlatan Koçyiğit, yapılması gerekenlere dair şu çağrıyı yaptı:
“Daha fazla söz söylemeye, daha fazla kapı çalmaya, daha fazla yan yana gelmeye ihtiyaç var. Alevi kurumları büyük bir çaba içinde. Bizim Halklar ve İnançlar Komisyonumuz da onların yanında. Önceki katliamlarda Avrupa Parlamentosu ve Avrupa’daki liderlere mektup gönderilmesi gibi önerilerimiz hayata geçirildi ve sonuç alındı. Bugün de çoklu mekanizmaları eş zamanlı harekete geçirmek zorundayız: Sokakta mücadele, Meclis’te mücadele, uluslararası kurumlarla temas… Amacımız bir canı daha kaybetmemek, bu katliamın önüne geçmektir.”

Konuşmasını ortak mücadele vurgusuyla sonlandıran Koçyiğit,
“DEM Parti olarak biz buradayız, emrinizdeyiz. Bize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Örgütlenmeli, birlikte tartışmalı ve birlikte bir yol bulmalıyız. Bu acıların ve katliamın önüne geçecek yolu birlikte yaratabiliriz.” dedi.