Sektörde küçülme derinleşiyor
Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan tekstil ve hazır giyim, 2025 yılında da küçülme eğilimini sürdürüyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, resmi verilerin sektörde yaşanan daralmanın boyutunu ortaya koyduğunu belirterek:
“Rakamlar sorunun derinleştiğini gösteriyor.” dedi.
Gürer’in, 2025 Ocak–Ağustos dönemine ilişkin paylaştığı verilere göre tekstil ürünleri imalatında Ocak ayında 19 bin 231 olan işyeri sayısı, Ağustos itibarıyla 18 bin 794’e geriledi. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinde toplam 2 bin 781 işyeri kapanmış durumda.
“Büyük fabrikalar da dayanamadı”
CHP’li Gürer, kapanan işletmeler arasında büyük ölçekli şirketlerin de bulunmasının krizin ciddiyetini gösterdiğini söyledi:
“Giyim eşyası imalatında 750–999 çalışanı bulunan 7 şirket kapandı. Tekstil ürünleri imalatında ise binin üzerinde çalışanı olan 2 büyük tesis ile 500–750 çalışan aralığındaki 6 işletme faaliyetlerini durdurdu.”
Bu kapanmaların sonucunda sadece sekiz ayda 58 bin 918 çalışan işini kaybetti.
289 firmanın konkordato ilan ettiğini açıkladı
Gürer, sektörde finansal darboğazın büyüdüğünü belirterek 2025 yılı içinde 289 tekstil firmasının konkordato ilan ettiğini ifade etti. Sektör temsilcilerinin dile getirdiği sorunları şöyle sıraladı:
-
Enerji maliyetlerindeki artış
-
Döviz kuru dalgalanmaları
-
Kredilere erişimde yaşanan zorluklar ve yüksek faiz
-
Hammadde tedarikinde dışa bağımlılık
-
Pazar daralması ve rekabet gücünün azalması
Gürer, bazı şirketlerin üretim bantlarını başta Mısır olmak üzere farklı ülkelere taşıdığına dikkat çekerek:
“Bu koşullar yerli üreticiyi yurt dışına itmeye devam ediyor.” dedi.
“Pamukta dışa bağımlılık derinleşiyor”
Metinde pamuk üretimindeki gerilemeye özel bir bölüm ayıran Gürer, şu değerlendirmede bulundu:
“Yurt içi pamuk üretimi, ithal edilen pamuğun gerisinde kalıyor. Düşük pamuk fiyatı çiftçiyi üretimden uzaklaştırıyor. Çiftçi ekmiyor, sanayici artan girdilerle üretim yapamıyor.”
Pamuk yeterlilik oranının her iki yılda bir gerilediğini ifade eden Gürer, Türkiye’nin tekstil gibi stratejik bir sektörde hammadde açısından dışa bağımlı hâle geldiğini belirtti:
“Kamu, üretimden tüketime kadar süreci düzenleyici ve yönlendirici olmak zorundadır. İktidar süreci yönetmek yerine izlemekle yetiniyor.”
“Süreç yönetilmezse kayıplar artacak” uyarısı
Gürer konuşmasını, sektörün bütün paydaşlarını etkileyen krizin daha fazla derinleşmemesi için acil tedbir çağrısında bulunarak bitirdi:
“Türkiye tekstil üretiminde güçlü bir ülkeydi. Ancak yanlış politikalar sonucunda rekabet gücü zayıflıyor. Süreç yönetilmezse kayıplar artacak.”