Gündem

Darbeye ve Kayyuma Hayır: Tarihi Kurultayda Tek Aday Özel’den Direniş Çağrısı

Kılıçdaroğlu katılmadı, İmamoğlu Silivri’den seslendi; CHP, hukuki engellemelere rağmen olağanüstü kurultayda demokrasi ve parti güvenliğini savundu.

Abone Ol

TARİHİ KURULTAYDA TEK ADAY ÖZEL'DEN 'DARBE' DİRENİŞİ: KILIÇDAROĞLU YOK, İMAMOĞLU SİLİVRİ'DEN SESLENDİ!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), "Darbeye ve Kayyuma Hayır" sloganıyla nitelendirilen 22. Olağanüstü Kurultayını Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Hukuki ve siyasi güvence kurultayı olarak tanımlanan bu toplantı, saat 10.00 itibarıyla başladı.

Kurultayın temel gündemi, hukuki engelleme girişimlerine rağmen toplanmak ve partinin bir saldırı altında olmasına karşı durmaktı.

Hukuki ve Siyasi Güvence Kurultayı: Direniş Vurgusu

Kurultay, "Darbeye ve Kayyuma Hayır" sloganıyla düzenlenmiş olup, 1127 delege sandık başına gitti. Genel Başkan Özgür Özel, partinin "hukukçularının en doğru tedbirleri aldığını" ve bu kurultay ile "tüm argümanların ortadan kalkacağını" belirtti.

Divan Başkanlığına Grup Başkanvekili Murat Emir seçildi. Emir, konuşmasında bu kurultayı "cumhuriyetin ikinci yüzyılının direniş kurultayı" olarak nitelendirdi. Emir, kurultayın kayyuma karşı duranların, tek adam rejimine boyun eğmeyenlerin ve özgürlük için ayağa kalkanların kurultayı olduğunu vurguladı.

Özgür Özel, kurultaydaki konuşmasında süreci "AKP Yargı Kolları'nın" başlattığı bir darbe girişimi olarak tanımladı. Özel, darbenin tankla, tüfekle yapılmadığını, bugünün iktidarı tarafından yarının iktidarına yapıldığını ileri sürdü.

Kurultay salonunda, partinin tutuklu belediye başkanlarının fotoğrafları da yer aldı. Özel, salona girişte kurmaylar, delegeler ve partililerle tokalaştıktan sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından kurultayı açtı.

Liderlik Kadrosu: Katılımlar ve Blok Liste Kararı

CHP lideri Özgür Özel, 22. Olağanüstü Kurultay'a salona girerken eski genel başkanlar Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın kendisine eşlik etti. Özel'in yanındaki koltuklar özellikle Çetin ve Karayalçın için ayrılmıştı.

Kaynaklarda, belediye başkanlarının ve delegelerin kurultaya katıldığı belirtilmektedir. Ancak, eldeki kaynaklarda, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'ın veya Muharrem İnce'nin Özel'in hemen yanında yer aldığına dair özel bir detay bulunmamaktadır.

Bu kurultayda Özgür Özel tek adaydı. Genel Başkanın tek aday olduğu bu süreçte, İstanbul il delegeleri ile Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri oy kullanmayacak.

Özel, kurultayda blok liste yöntemini kullanacağını ve 21. Olağanüstü Kurultay'da belirlenen "A Takımı"nı koruyacağını bildirdi. Güven oylaması tamamlandıktan sonra genel başkanlık ve PM üyelikleri için sandık başına gidilecekti. Özel, delegelerden normalin aksine, kurulan kumpasa karşı durmak adına "güvensizlik oyuyla seçimin önünü açmalarını" talep etti. Murat Emir, kurultay sonunda Özgür Özel'e karşı başka aday çıkmadığını ve Özel'in tek aday olarak seçime gireceğini açıkladı.

Dikkat Çeken Eksiklikler ve Siyasi Mesajlar

Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kurultaya katılmadı. Özel, kurultaydan önce kendisini arayarak bizzat davet etmiş olmasına rağmen Kılıçdaroğlu gelmedi.

Ayrıca, CHP İstanbul İl başkanlığına kayyum olarak atanan Gürsel Tekin de kurultaya katılmadı. Kaynaklarda, Gürsel Tekin'in partiden ihraç edildiği veya kurultaya davet edilmediği yönünde bilgi bulunmamaktadır, ancak kendisinin kayyum olarak atandığı ve kurultayda yer almadığı belirtilmiştir.

Kurultayda, tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri Zindanı'ndan gönderdiği mesaj okundu. İmamoğlu, iktidarın bir avuç insan dışında herkese zulmettiğini ve CHP'nin zayıflamasına, bölünüp ayrışmasına bağladığı umudu boşa çıkarmak gerektiğini ifade etti. İmamoğlu, "Biz bu ülkenin umuduyuz. Biz bu ülkenin cesaretiyiz. Biz bu ülkenin geleceğiyiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Özgür Özel, konuşmasında mevcut iktidarı eleştirerek, "Tayyip Erdoğan Trump'ın adamıdır" dedi. Özel, iktidarın millet merkezli değil, Trump merkezli siyaset yaptığını ileri sürdü. CHP'nin Ankara'da siyaset yapmaya davet edilmesine rağmen, partisinin Anadolu merkezli olduğunu ve bu milletin kalbinde siyaset yaptığını vurguladı.

Özel ayrıca, anket sonuçlarını paylaşarak "bir müjdem var" dedi; son 10 günde yayınlanan 5 ulusal ankette CHP'nin önde olduğunu ve her ankette daha iyiye gittiğini belirtti. Özel, sözlerini, "Kalkın ayağa millet ayaktadır... Partinize sahip çıkın, CHP'yi iktidara taşıyın" diyerek bitirdi.

Özel, Filistin'e destek çağrısında da bulunarak, çarşamba akşamı (Amerika'daki görüşmeden önce) Eyüpsultan'da Filistin Büyükelçiliği önünde, parti bayraklarının yanına Filistin bayraklarını alarak dayanışma mitingi yapmaya davet etti.

Özel, seçim öncesi partililere seslendi. Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Hoş geldiniz arkadaşlarım, hoş geldiniz yoldaşlarım... 6 ok ile Ay Yıldızlı bayrağımızı göndere çekenlere, partisine ve ülkesine sahip çıkanlara, cesur neferler hoş geldiniz. Darbecilere karşı CHP'nin ne demek olduğunu göstermek için buradayız. 5 ay sonra yeniden bir aradayız. Bir demokrasinin utancının ortasındayız. Yeniden kenetlenmek için buradayız. Hepinize ayrı ayrı duyduğum minnetle selamlıyorum. Bütün tutuklu belediye başkanlarımıza selam olsun. Aslan sosyal demokratlar, milliyetçi demokratlara, muhafazakar demokratlara, Kürt demokratlara selam olsun. Filistinli mazlumlara selam olsun.

Biraz daha ustalaştık taşı kırmakta, dostu düşmanı ayırmakta. Bir tehdidi bertaraf etmek için noterlere koşup imza veren delegelerimize şunu söylemek isterim: Bir mücadele için, büyük bir haksızlığa direnmek ve tekrar kilitlenmek için buradayız, hoş geldiniz. Hukuksuzca zindanda tutulan belediye başkanlarımıza selam olsun. Toprağa verdiğimiz Ferdi Zeyrek'e, bundan 60 gün önce toprağa verdiğimiz nezaketi, parti tarihini ve geleceğe umutla bakmayı öğreten Altan Öymen'e Allah'tan rahmet diliyorum.

"İktidar partisi ilk kez kaybedince yaptıklarıyla demokrasi sınavından geçemediklerini gösterdi"

Ebedi cumhurbaşkanlığı teklif edildiğinde 'Bu teklifte bulunanlar çok oldu ama benim gayem ebedi cumhurbaşkanlığı değil millet hakimiyetinin ebedileşmesidir' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Bu parti 1950'de milletin isteği üzerine iktidarı Demokrat Parti'ye devrettiğinde bu benim yenilgimdir ama hakın zaferidir diyen İsmet İnönü'nün partisidir. Cumhuriyet'ten başka bir şeye inanmadık. Yeri geldi 47 yıl iktidar yüzü görmedik ama asla millete küsmedik. Demokrasilerde aslolan milletin kararına saygı duymaktır. Partimiz 47 yıl sonra birinci parti oldu, AKP ilk kez yenildi ve o gün bize inanan vatandaşlarımız için hizmete koyulduk. Seçim akşamı taşkın gösteriler yapmamaya, diğer taraftaki kaybetmiş adayı, ailesini, çocuklarını düşünmeye ve kimseyi o gece kaybetmiş hissettirmemeye örgütümüzü davet ettik. Seçimin galibi bizdik; 'kaybedeni yoktur' dedik. Bu bir zafer değil geleceğe doğru bize verilmiş bir görevdir dedik. Belediye başkanlarımızın cebindeki anahtar şehrin altın anahtarı değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinin anahtarıdır. Kıymetini bilin, öyle çalışın dedik. Demokrasi sınavı kazanınca değil kaybedince verilir. İktidar partisi ilk kez kaybedince yaptıklarıyla demokrasi sınavından geçemediklerini gösterdi. Demokratlardan değil demokrasiyi kullananlardan olduklarını gösterdiler.

"Yıllarca ağır saldırılara uğramış bir parti olarak demokrasiden başka bir yola inanmadık"

Bu parti dünyanın koşullarına göre değişen yenilenen 1972’de sosyal demokrasiyi iktidara taşıyan kadroların ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen diyen Bülent Ecevit’in, Karaoğlan’ın, partisidir. Partimiz bugüne kadar demokrasi yolunda çok bedeller ödedi, kapatıldı, mallarına el kondu, genel başkanlarımız tutuklandı, hapse atıldı ancak ne olursa olsun hiçbir zaman demokrasiden sapmadı ve milletin iradesi üzerinde bir iradeyi kabul etmedi. Darbelerin hedefi oldu ama hiçbir zaman yanında durmadı. Yıllarca ağır saldırılara uğramış bir parti olarak demokrasiden başka bir yola inanmadık, bundan sonra da böyle bir yola tenezzül etmeyiz.

"Erdoğan, partisine güvenemedi"

Yaptırdığımız araştırmalarda anketlerde belediye başkanlarımızın %38 oyla iktidara gelmiş olan birinci parti olmuş olan partimizin oyları %50‘lerin üzerine belediye başkanlarımıza Türkiye’deki ortalama memnuniyet %58’in üzerine çıktı. Demokrasi sınavı kazanıldığında değil kaybedildiğinde verilen bir sınavdır. Ne kadar demokrat olduğuna bir partinin, bir kişinin galip geldiğinde değil mağlup olduğunda nasıl davrandığına bakarak karar verilir. İktidar partisi ilk kez kaybettiği seçimden sonra yaptıklarıyla kaybetmenin sınavından geçemediğini aslında demokrat değil demokrasiye inanmış değil sadece demokrasiyi kullananlardan oluştuğunu tüm millete gösterdi. Bizim 47 yıl boyunca demokrasiye duyduğumuz saygıyı cumhurbaşkanlığı seçimin takvimine 47 ay varken gösterebilmek yerine 47 gün bile sabredemediler. Belediyeler ile bizimle hizmette yarışamadılar. Partileri de siyaset üretip bizimle rekabet edemedi. Sayın Erdoğan kendisine güvenemedi, partisine güvenemedi, ana akademisi gençlik kollarına ve kadın kollarına güvenmedi. Onların seçim kazanabileceğine, umudu örgütleyeceklerine inanamadı. Peki ne yaptı? Demokrasiden saptı. Hiçbir partide olmayan yeni bir kolu AK Parti yargı kollarını kurdu. AKP'li bir bakan yardımcısını yargı kolları başkanı olarak İstanbul’a atadı. Bu yapı marifetiyle karanlık bir süreci hep birlikte yaşamaya başladık. 30 Ekim'de Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla başlayan süreçte bu saldırılara karşı ya teslim olacaktık ya da direnecektik. Biz teslim olmadık, sizlerle birlikte ayağa kalktık ve mücadeleye başladık. Meydan okuduk, 'bu bir savaş ilanıdır' dedik. 'Savaş ilan edilmiş bir yapı ne yaparsa biz de onu yapacağız, mücadele edeceğiz, boyun eğmeyeceğiz ve teslim olmayacağız' dedik. Erken seçim istedik, cumhurbaşkanı adayımız 23 Mart’ta ön seçimle belirleyeceğimizi partimizin yetkili kurullarındaki görüşmeler ve kararlar sonucunda ilan ettik. Buna karşı karşımızdaki karanlık yapı planladığı, tasarladığı darbe girişiminin takvimini öne aldı. Ekrem başkanımızın ön seçim adaylığını açıkladığı gün diplomasını iptal etmek için mahkemeye başvurdular. Bundan günler sonra 19 Mart günü yani 23 Mart’taki ön seçimimize dört gün kala Ekrem başkanımızın diplomasını iftar sofrasında iptal edip bir sahur vakti harekete geçerek evine saldırarak Türkiye siyasi tarihinde görülmemiş bir şekilde kendisine gözaltı yaptılar.

"Tayyip Erdoğan, Trump'ın adamı"

Bu darbe tankla, tüfekle yapılmadı. Bu darbe bir sonraki iktidara yapılmış darbedir. Bu iktidar Trump'tan icazet almış bir iktidardır. CHP bu milletin adamıdır, evladıdır... Tayyip Erdoğan, Trump'ın adamıdır. Ekrem Başkan 186 gündür tutuklu. Kanıt yok iftira var, haksız hukuksuz tutuklamalar var. Erdoğan 186 gün önce "Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar, insan içine çıkamayacaklar" demişti. Buradan Erdoğan'a soruyorum... 186 gün geçti, dananın büyüğü, ahtapotun kolu, turbun büyüğü nerede?186 gün geçti, biz buradayız, yüz yüzeyiz, ahtapotun kolları nerede, turpun büyüğü nerede?

"Kurulan düzen milletin düzeni değil, AKP'nin kara düzeni"

Bu süreçte kim haklı ve ahlaklıysa millet onun yanında duruyor ve duracaktır. Çoğunluk enerjisi bizdedir. Karşımızda yaşlanan yorulan, kibirden gözü dönen, 23 yıl boyunca bu ülkeye iyi gelmeyen bir iktidar var. Hiçbirimize iyi gelmediler arkalarında milletin desteği kalmayınca demokrasi treninden indiler. Kurulan düzen milletin düzeni değil, AKP'nin kara düzenidir. Bu kara düzende refah yok!

Erdoğan'ın Trump'ın oğlu ile görüşmesi: Bizimkiler reddetti, Amerika doğruladı

19 Mart darbesi için harcanan para 60 milyar dolar. 19 Mart'ta harcanan para çiftçiye ödenen desteğin 30 katı. Asgari ücrete verilecek desteğin 120 katını harcadılar. Bu para millete harcansaydı, ne aç ne yoksul kalırdı. 19 Mart darbesiyle borsa yüzde 9 düştü, Haziran'da 5,5 düştü, 2 Eylül'de kayyum atandı yüzde 6 düştü, 15 Eylül genel merkeze kayyum gerçekleşmeyince borsa yükseldi. Filistin bu haldeyken, Trump'ın oğlu Erdoğan ile gizli görüştü. Bizimkiler reddetti, Amerikalı kaynaklar doğruladı.

56. mitinge davet: Filistin bayrakları da alanda olacak!

Filistin bu ülkenin milli meselesi olduğu Trump'a haykırılacak. Tüm siyasi partilileri Eyüpsultan Filistin Büyükelçiliği önünde dayanışmaya davet ediyoruz. Erdoğan'ın Filistin hassasiyeti yok, iktidarda kalabilmek için Trump'la görüşüyor. Erdoğan'ın Filistin hassasiyeti değil iktidarı sürdürmek için Trump mecburiyeti var. Millet merkezli değil, Trump merkezli siyaset yapıyor. Bizi Ankara'da siyaset yapmaya, çerçeve çizmeye ve onun içinde kalmaya davet ediyor. Bir tek şeyi unutuyor. Atatürk'e de İstanbul'da kal demişler; o ise boynuna idam fermanını takıp Samsun'a çıkmış ve memleketi kurtarmıştı. CHP, Anadolu merkezlidir, bu milletin kalbinde siyaset yapar!

İktidarın husumeti CHP'ye değil, iktidardan gitme düşüncesidir. Türkiye'de tehdit altında kalan şey artık eşit yurttaşlıktır. Artık seçimsiz, sandıksız bir Türkiye istiyorlar. Safları daha da sık tutmalı, iyi olmak yeterli değildir. Cesur olmak gerekiyor. Bu salona bir teşekkürüm, bir de müjdem var. Geçen yıl büyük bir mutabakatla, 81 il başkanımızın katılımıyla tüzüğümüzü yaptık. Her yıl 4-9 Eylül haftasını kuruluş haftası diye kutlamak için koyduk. Bu sene 4-9 Eylül'de il binamıza AKP saldırırken, yöneticilerimiz Zoom'la bağlanarak programımızı hazırladık. Türkiye'yi nasıl yöneteceğimizi hazırladık. 4 ana başlıkla anlatacağız. CHP'nin iktidar programı olacak.

"Partinize sahip çıkın, CHP'yi iktidara taşıyın"

'Şikayet eden de edilen de CHP'li diyorlar...' Şikayet eden CHP'li değil, bir şekilde aparatları buldular, ellerindeki yargı koluyla operasyon yaptılar. Saldırıya karşı CHP bütündür, karşı tarafta bir avuç yargının kollarında olanlar vardır. Bu partiyi birbirine düşürmeye çağırdılar, sinir uçlarıyla oynadılar. Bu salondakiler bir buçuk gün içinde imza verdiler. Hep birlikte direniyoruz. Hesapları boşa çıkardınız, teşekkür ediyorum.

Bu seçimi blok listeyle yapmak istiyoruz. Önümüzdeki olağan kurultayda anahtar listeden taviz vermeyeceğiz. Bir müjdem var demiştim. Son 10 günde 5 ulusal anket yayınlandı. CHP 2 farkla önde diyenler 5'e çıkardı, 5 diyenler 7'ye çıkardı. Var mısınız bu yürüyüşü sürdürmeye, kalkın ayağa millet ayaktadır. Edirne de Artvin de Konya da ayaktadır. Partinize sahip çıkın, CHP'yi iktidara taşıyın."