Siyaset

DEM Partili Sevilay Çelenk’ten Meclis’e Basın Özgürlüğü Önergesi: “Toplumsal Barışın Güvencesi, Basın Özgürlüğüdür”

Çelenk, “Basın özgürlüğü ciddi bir tehdit altında. Toplumsal barışın güvencesi, ifade ve basın özgürlüğüdür” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi Sevilay Çelenk, Türkiye'de gazetecilere yönelik baskılar, sansür uygulamaları ve medya alanındaki sistematik hak ihlallerinin araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi sundu. Çelenk, “Basın özgürlüğü ciddi bir tehdit altında. Toplumsal barışın güvencesi, ifade ve basın özgürlüğüdür” ifadelerini kullandı.

“Gazetecilik Suç Gibi Görülüyor”

Sevilay Çelenk, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin verilerine atıfla, son bir yılda en az 29 gazetecinin cezaevine girdiğini, 313 gazeteci hakkında soruşturma açıldığını ve yalnızca Haziran 2025’te 16 gazetecinin gözaltına alınıp 6’sının tutuklandığını hatırlattı.

“Basın özgürlüğü kuşatma altına alınmış durumda. Her gün bir gazeteci tutuklanıyor, bağımsız medya kuruluşları erişime engelleniyor, televizyon kanalları RTÜK’ün baskısıyla susturuluyor” dedi.

“RTÜK Sansür Mekanizmasına Dönüştü”

Araştırma önergesinde, RTÜK’ün eleştirel yayınlara yönelik ağır para cezaları ve yayın durdurma kararlarıyla siyasal iktidarın sansür aracına dönüştüğü ifade edildi. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) verilerine göre, RTÜK 2023’ten bu yana toplamda 400 milyon TL’ye yakın ceza uyguladı.

“Kamu yararı gözetilmeden uygulanan bu cezalar, basın kuruluşlarını ekonomik olarak susturma amacı taşımaktadır” denildi.

Ekranlar Karartılıyor, Kartlar Keyfi İptal Ediliyor

Halk TV ve Sözcü TV gibi televizyon kanallarına uygulanan yayın durdurma ve ekran karartma cezalarının yanı sıra, Basın İlan Kurumu’nun ilan kesme cezaları ve basın kartı iptalleri de önergenin gündemindeydi.

“Bu uygulamalar sadece sansür değil, doğrudan ekonomik bir baskı mekanizmasıdır” diyen Çelenk, kamu kaynaklarının yandaş medyayla sınırlandırıldığını vurguladı.

“Sosyal Medya da Kuşatma Altında”

Geleneksel medyanın denetim altına alınmasının ardından yurttaşların haber alma aracı haline gelen sosyal medyanın da hedef haline geldiğini belirten Çelenk, Mezopotamya Ajansı, JINNEWS, Yeni Yaşam ve KaosGL gibi medya kuruluşlarının hesaplarının BTK eliyle erişime engellendiğini söyledi.

“Sadece yayınlara değil, gazetecilere de sosyal medya üzerinden tehdit ve hedef gösterme yoluyla baskı uygulanıyor” dedi.

Kadın Gazeteciler: “Çifte Yük Altında”

Kadın gazetecilerin yaşadığı çifte baskıya da dikkat çeken önergede, TGS Kadın Gazeteciler Komisyonu’nun verilerine göre kadın gazetecilerin %77’sinin fazla mesai ücreti alamadığı, birçok kadının iş yerlerinde sözlü ve fiziksel tacize maruz kaldığı aktarıldı.

“Basın Özgürlüğü, Toplumsal Barışın Temelidir”

Sevilay Çelenk, önergesinin sonunda şu çağrıyı yaptı:

“Basın ve ifade özgürlüğü sadece gazetecilerin değil, halkın da anayasal hakkıdır. Toplumsal barış, ifade özgürlüğünün sağlandığı koşullarda mümkün olur. Meclis, medya üzerindeki baskı mekanizmalarını ortadan kaldırmak ve yapısal çözümler üretmekle yükümlüdür.”