Gündem

Eğitim Sen: “Engellilerin Yaşadığı Sorunlar Çözümlenmeli, Sosyal Yaşama Katılımları Artırılmalı”

Abone Ol

Eğitim Sen, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, engellilerin eğitim, istihdam ve toplumsal yaşam alanlarında hâlâ ciddi eşitsizliklerle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Kurum, 1992’den bu yana BM tarafından kutlanan Dünya Engelliler Günü’nde yaşanan sorunların görünür hâle gelmesine rağmen kalıcı çözüm adımlarının atılmadığını belirtti.

Açıklamada, engelliliğin doğuştan veya sonradan, bedensel, zihinsel, ruhsal ya da duygusal yetilerin kaybı durumunu kapsadığı belirtilerek, engelli bireylerin eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal yaşama kadar birçok alanda ayrımcılığa maruz kaldığı ifade edildi.

Eğitim alanındaki eşitsizlikler öne çıkarılırken, 2024-2025 verilerine göre özel eğitim ve kaynaştırma hizmetlerinden yararlanan öğrenci sayısının 602 bin 729, kaynaştırma yoluyla eğitim gören öğrencilerin ise 375 bin 653 olduğu belirtildi. Ancak okul binalarının erişilebilir olmaması, öğretmen yetersizliği ve materyal eksiklikleri nedeniyle hâlâ birçok engelli çocuğun eğitim hakkına eşit şekilde ulaşamadığı vurgulandı.

İstihdam konusuna da değinilen açıklamada, Türkiye’de engellilerin yaklaşık yüzde 80’inin çalışma yaşamının dışında olduğu, yasal kotanın ise çoğu kurumda uygulanmadığı belirtildi. Engelli öğretmen atamalarında da eksiklikler olduğu, Nisan 2025’te 1.381 engelli öğretmen atanmış olsa da hâlen binlerce öğretmenin atama beklediği ifade edildi.

Eğitim Sen, engellilerin sosyal yaşama ve toplumsal yaşama katılımını artıracak somut önlemler alınmasını talep ederek şu başlıkları sıraladı:

  • Özel eğitim kurumlarının sayısının artırılması ve bütçeden yeterli kaynağın ayrılması.

  • Kadrolu öğretmen atamaları yapılması ve geçici istihdam biçimlerinin sonlandırılması.

  • Fiziksel çevre ve toplumsal alanların engellilere uygun hâle getirilmesi.

  • Kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklere erişimin artırılması.

  • Engelli bireylerin istihdam olanaklarının genişletilmesi ve yasal kotanın etkin denetlenmesi.

  • Engellilerin kullandıkları cihaz ve yardımcı araçların ücretsiz sağlanması.

Açıklama, engellilerin toplumsal yaşamın eşit bireyleri olarak var olmalarının bir “lütuf” değil, insan hakkı ve devlet yükümlülüğü olduğu vurgusuyla sona erdi.