Emek

Genel Sağlık-İş Başkanı Dr. Derya Uğur: “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Emekçilerin Ücretlerini Tırpanlayacak”

Abone Ol

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, Orta Vadeli Program’da (2026-2028) yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) düzenlemesine tepki gösterdi. Uğur, zorunlu hale getirilecek sistemin çalışanların ücretlerinden yeni bir kesinti anlamına geldiğini belirterek, “Emekçilerin ücretleri bir kez daha sömürülüyor” dedi.

Orta Vadeli Program’da TES Düzenlemesi

07 Eylül 2025 tarihli, 33010 sayılı mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Program’da (2026-2028), özel emeklilik sektörünün geliştirilmesi ve Otomatik Katılım Sistemi’ne işveren katkısı eklenerek Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) oluşturulmasına karar verildi. Düzenlemenin 2026 yılının ikinci çeyreğinde yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Yeni sistem, SGK’dan bağımsız ikinci basamak bir emeklilik modeli olarak planlanıyor. Henüz yasalaşmayan düzenlemeye göre;

  • Çalışanların aylık ücretlerinden %3 kesinti yapılacak,

  • İşveren katkısı eklenecek,

  • Çalışan ve işverenin katkısının %30’u kadar devlet katkısı sağlanacak.

Çalışanlar TES’ten istediği zaman ayrılamayacak; ikinci bir emekli aylığı için sistemde en az 10 yıl kalmaları gerekecek. Kadınların 58, erkeklerin 60 yaşında emekli olması öngörülüyor.

“Emekçilerin Kazancı Kadar Katkı Sunmuyor”

Dr. Derya Uğur, yapılan hesaplamalara göre TES kapsamında çalışanların alacağı emekli aylığının, sisteme yaptıkları katkının dahi altında kalacağını vurguladı:

“Halihazırda çok düşük olan emekli aylıklarının sebebi olanlar, şimdi sahte çözüm önerileri sunuyor. TES, çalışanların ücretlerini bir kez daha tırpanlamaktan başka bir şey değildir.”

Anayasa’ya Aykırılık Vurgusu

Uğur, TES’in sosyal devlet ilkesi ve Anayasa’nın 60. maddesiyle güvence altına alınan sosyal güvenlik hakkı ile de çeliştiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi kararlarına atıf yapan Uğur, sosyal güvenlik hakkının devletin yurttaşlara insan onuruna yaraşır asgari yaşam düzeyi sağlama yükümlülüğü olduğunu hatırlattı.

TES’in ayrıca çalışanların mülkiyet hakkını ihlal ettiğini dile getiren Uğur şunları söyledi:

“Çalışanların SGK primleri zaten ödenmeye devam ederken, ücretlerinden bir de TES için kesinti yapılacak. Emeklilikte vaat edilen kazanç hane gelirine anlamlı bir katkı sunmayacak. Zorunlu tutulması ise açıkça mülkiyet hakkının ihlalidir.”

“Tepkiyi Azaltma ve Kaynak Yaratma Aracı”

Dr. Derya Uğur, TES’in çalışan lehine bir düzenleme olmadığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu sistem, düşük emekli ücretlerine yönelik tepkileri azaltmak ve çalışanların ücretlerinden yapılan kesintilerle kasaya kaynak sağlamak için planlanmıştır. Sosyal güvenlik sistemi varken, ikinci bir sistemin zorunlu tutulması emekçilerin temel hak ve özgürlüklerinin sınırlanması demektir.”