TÜİK’İN TABLOSUNDA BAHAR, HALKIN SOFRASINDA KIYAMET!
CHP’li Gülcan Kış: “Bu ekonomi değil, bir yalanlar manzumesi!”
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye’de açıklanan enflasyon rakamlarının halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikle hiçbir ilgisi kalmadığını belirterek, iktidarın “pembe tablolarla” vatandaşın aklıyla alay ettiğini söyledi.
Gülcan Kış, “Bu ülke artık TÜİK verileriyle değil, mutfaktaki yangınla ölçülüyor” dedi.
“TÜİK %32, ENAG %60! Bu fark değil, manipülasyondur”
“Ekim ayında TÜİK enflasyonu yüzde 2,55, ENAG yüzde 3,74 olarak açıkladı. TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 32,87, ENAG’ın verisi ise yüzde 60. Yani arada 27 puanlık bir uçurum var. Bu fark bir istatistik hatası değil, bilinçli bir manipülasyondur.
TÜİK’in açıkladığı aylık enflasyon, dünyadaki 78 ülkenin yıllık enflasyonundan bile yüksekken hâlâ halka ‘sabır’ diyorsunuz!”
Gülcan Kış, Merkez Bankası ve iktidarın sürekli değişen tahminlerini de “yalanlar manzumesi” olarak niteledi:
“Merkez Bankası 2025 yılı için önce yüzde 14, sonra 21, sonra 24 hedefi açıkladı. Şimdi ise ‘yıl sonu yüzde 31–33 arasında kalacak’ diyor. Her tahmin bir öncekini yalanlıyor, her hedef bir sonrakini çürütüyor. Bu kadar yanılgının olduğu bir yerde artık ekonomi değil, yalan yönetimi vardır.”
“Asgari ücretin alım gücü 10 ayda 6.300 TL eridi”
Gülcan Kış, açıklanan enflasyon oranlarının halkın cebine nasıl yansıdığını rakamlarla gözler önüne serdi:
“22 bin 104 lira olan asgari ücretin alım gücü, sadece 10 ayda 6 bin 330 lira eridi. Bugünkü maaşla, geçen yılın aralık ayında 15 bin 770 liranın alabileceği kadar mal ve hizmet alınabiliyor. Yani kâğıt üzerinde ücret artıyor, ama sofrada eksiliyor.”
“Temmuz’da 16 bin 881 liraya çıkarılan en düşük emekli aylığının 1.730 lirası sadece dört ayda eridi. Emekli aldığı zamla değil, enflasyon farkıyla geçinmeye çalışıyor.”
“Hayal dünyasında ekonomi yönetimi”
“Bu iktidar halkın yaşadığı enflasyonu değil, kendi yarattığı sanal tabloyu yönetiyor.
Bir yanda TÜİK’in ekranında bahar var, diğer yanda mutfakta yangın. Mehmet Şimşek hâlâ ‘reform’, ‘enflasyon düzenlemesi’ diyor; ama o düzenlemeler pazarda fileyi değil, boş cüzdanı büyütüyor. Bu artık ekonomi değil, hayal dünyasında kurulmuş bir vitrin yönetimi.”
“Gerçek enflasyon sofrada, TÜİK’te değil”
“Gıda fiyatları bir yılda yüzde 35 artarken, dünyada FAO endeksi aynı dönemde yüzde 0,4 azalmış. Yani dünyada fiyatlar düşerken Türkiye’de sofralar yanıyor. Bu tabloyu ‘dış şok’la açıklayamazsınız. Bu tablo, içerdeki beceriksizliğin, yanlış politikanın ve bilinçli inkârın eseridir.”
“Bu tabloyu yaratanlar halkın sofrasında oturmuyor”
“Mutfakta tencere kaynamıyorsa, reformdan değil umursamazlıktan söz edilir. Halk gerçek enflasyonu manavda, kasapta, markette görüyor. Bu tabloyu yaratanlar halkın sofrasında oturmuyor. Ama biz, o sofralarda eksilen her ekmeğin hesabını sormaya devam edeceğiz.”
GÜLCAN KIŞ’TAN MECLİS’TE TARİHİ MERSİN ÇIKIŞI
‘BU BÜTÇE MERSİN’E YAPILAN EN BÜYÜK HAKSIZLIKTIR!’
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinde Mersin’in yok sayılmasına sert tepki gösterdi:
“321 kilometrelik sahili, 12 bin yıllık mirası olan bu kenti görmezden gelmek planlama değil, siyasi tercihtir.”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2026 bütçesi görüşülürken, CHP Mersin Milletvekili ve Bayındırlık–İmar–Ulaştırma–Turizm Komisyonu Üyesi Gülcan Kış, Meclis’in en dikkat çekici konuşmalarından birini yaptı.
Gülcan Kış, konuşmasının daha ilk cümlesinden itibaren Mersin’in kültürel, tarihsel ve turistik değerlerinin bütçede yok sayıldığını belirterek Bakanlığı ağır sözlerle eleştirdi.
“MERSİN; ANADOLU’NUN KÜLTÜREL MOZAİĞİDİR AMA BU BÜTÇEDE GÖRÜNMEZ KILINIYOR!”
Konuşmasına Mersin’in kadim kimliğini anlatarak başlayan Gülcan Kış, Mersin’i Türkiye’nin en büyük kültürel zenginlik merkezlerinden biri olarak tanımladı:
“Mersin; üç semavi dinin aynı mezarlıkta yan yana yattığı, birlikte yaşam kültüsünün dünyada tek örneğine sahip bir barış kentidir.”
CHP’li Gülcan Kış, Soli Pompeiopolis’ten Uzuncaburç’a, Kanlıdivane’den St. Paul’a, Kızkalesi’nden Anemurium’a uzanan “medeniyet koridorunun” dünya turizmi için eşsiz bir değer olduğunu hatırlatarak:
“Türkiye’nin en geniş arkeolojik envanteri Mersin’dedir ve bu miras her yıl biraz daha yok olmaktadır. Bu zenginliği göz ardı etmek bütçenin Mersin’e yaptığı büyük haksızlıktır.” dedi.
“MERSİN’İN EMEĞİNİ, TARİHİNİ, KÜLTÜRÜNÜ YOK SAYAN BİR BÜTÇE HAZIRLADINIZ.”
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, bütçede Mersin’e ayrılan payı “kırıntı” olarak nitelendirerek:
“Bu bütçe, Mersin’in emeğini, tarihini, kültürünü ve turizm potansiyelini YOK SAYAN bir bütçedir.” dedi ve ekledi:
“Nüfusu ve kültürel mirası daha az olan AKP’li illere katbekat ödenek ayrılması planlama değil, açık bir lobi çalışmasıdır. Mersin’in kaderini hiçbir lobiye teslim etmeyeceğiz.”
321 KİLOMETRE SAHİL AMA KRUVAZİYER YOK!
30 YILLIK KAZANLI PROJESİ HÂLÂ RAFTA!
KARBOĞAZI AÇILAMIYOR, RESTORASYONLAR YARIM KALIYOR!
CHP’li Gülcan Kış, Mersin’in kronikleşmiş turizm yatırımı sorunlarını madde madde sıralayarak Bakanlığa şu soruları yöneltti:
• “321 kilometrelik sahile sahip Mersin’de hâlâ kruvaziyer iskelesi yoksa, sorun kaynak değil, siyasi tercihtir.”
• “Kazanlı Kıyı Kesimi Projesi 30 yıldır neden açılamıyor? Neyi bekliyorsunuz?”
• “Tarsus–Gülek Karboğazı Turizm Bölgesi yıllardır neden devreye alınmıyor?”
• “Kent merkezindeki restorasyon projeleri neden yarım bırakılıyor?”
Gülcan Kış, Mersin’in Türkiye’yi dışarıya anlatacak en kuvvetli turizm lokasyonlarından biri olduğunu vurgulayarak:
“Bu kent turizme açılmadığı için değil, siyasi olarak açılmadığı için kaybediyor.” dedi.
“TÜRK ARKEOLOJİSİNİN ALTIN ÇAĞI” SÖYLEMİNE SERT YANIT:
“Bu altın çağda Mersin nerede?”
Bakan’ın “Türk arkeolojisinin altın çağındayız” sözlerine doğrudan yanıt veren Gülcan Kış:
“Altın çağdaysak, Soli Pompeiopolis kazıları neden hızlanmıyor?
Uzuncaburç neden dünya destinasyonu hâline getirilmiyor?
Anemurium neden dünya mirası listesine aday yapılmıyor?” diye sordu.
TGA’YA AĞIR ELEŞTİRİ:
“Mersin teknik olarak var ama görünür değil bu da siyasi tercihtir!”
Gülcan Kış, Turizm Geliştirme Ajansı’nın (TGA) Türkiye tanıtımlarında Mersin’i geri plana ittiğini söyleyerek:
“GoTürkiye vitrininde Mersin, potansiyeliyle kıyaslandığında görünmez hale getiriliyor. Teknik olarak var; ama o kadar düşük görünürlükte ki, Mersin’i dünya turizmine taşıyacak bir etki yaratmıyor. Bu da siyasi tercihtir.” ifadelerini kullandı.
DEVLET TİYATROLARI, SANATÇILAR, CEMEVLERİ VE VAKIFLAR GÜNDEMİ:
“Şeffaflık yok, adalet yok!”
Konuşmasında kültür ve sanat alanlarındaki sorunlara da geniş yer ayıran Gülcan Kış, Devlet Tiyatroları’nda liyakatin yok edildiğini ifade ederek 81 yaşındaki tiyatro sanatçısı Bilge Şen’in geçim sıkıntısını örnek gösterdi:
“Sanatçısını geçindiremeyen bir ülke kültür ihraç edemez.”
Cemevleri eleştirisi:
Gülcan Kış, Cemevlerinin hâlâ ibadethane olarak tanınmamasını eleştirerek:
“Bir dönem cemevlerine ‘cümbüş evi’ diyen zihniyet bugün cemevlerini daire başkanlığına bağlayarak meseleyi çözdüğünü sanıyor. Mesele idari bağ değil; mesele eşit yurttaşlık cesaretini göstermek.”
VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Gülcan Kış, Türkiye genelinde 41 bin taşınmazın kimlere ve nasıl kiralandığının bilinmediğini vurgulayarak:
“Vakıflar tarihi korumakla görevli bir kurum değil, adeta emlak şirketi gibi yönetiliyor.” dedi ve Mersin açısından daha büyük bir sorunu gündeme taşıdı:
“Türkiye’nin en büyük arkeolojik yüklerinden birini taşıyan Mersin’de Vakıflar Bölge Müdürlüğü olmaması halkın aklında çok ciddi soru işaretleri yaratıyor.”
KARTALKAYA FACİASI: “78 VATANDAŞIMIZ ÖLDÜ, BAKANLIKTA TEK SORUMLU YOK!”
Gülcan Kış konuşmasının en sert bölümünde Kartalkaya faciasına değindi:
“Devletin ihmali ve denetimsizliği 78 vatandaşımızı göz göre göre ölüme götürdü. Otel yöneticileri müebbet aldı ama Bakanlıkta tek bir sorumlu yok. Bu nasıl adalet?”
Gülcan Kış ayrıca otelin Bakan’ın şirketi ETS tarafından “tavsiye edilen oteller” listesinde olduğunu ve kapısında “Turizm Bakanlığı tarafından denetlenmiştir” tabelası bulunduğunu hatırlatarak:
“Yeni Kartalkayalar yaşanmasın diye neyi değiştirdiniz? Cevap yok.” dedi.
“BU BÜTÇEYE EVET DEMEK KÜLTÜRE İHANET OLUR.”
Konuşmasının sonunda Gülcan Kış, bu bütçeyi reddettiklerini net bir dille açıklayarak şunları söyledi:
“Bu bütçe kültürü büyütmüyor, sanatı desteklemiyor, turizmi geliştirmiyor.
Bu bütçe Mersin gibi kadim şehirleri yok sayan bir zihniyetin bütçesidir.
‘Nasıl olsa geçer’ diyenlere karşı bu bütçeyi reddediyoruz.
Çünkü kabul edersek, işte o zaman kültüre gerçekten ihanet etmiş oluruz.”