Emek

Kahveci: En Düşük Memur Maaşı 70 Bin Civarında Olmalı

Hükümet, 2026-2027 yılları için memur ve memur emeklilerine yapılacak zam teklifini açıkladı. Teklif sendikalar tarafından yetersiz bulunurken, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, en düşük memur maaşının 70 bin lira, ortalama memur maaşının ise 84 bin lira olmasını istediklerini belirtti.

Abone Ol

Hükümetin memur ve memur emeklileri için zam teklifine tepki... Kamu-Sen: "Biz istiyoruz ki, bu sorunları masada çözelim, bizi sendikacılığın gereği olan alanlara itmesinler"

Milyonlarca kamu görevlisi ve kamu emeklisini kapsayan 2026-2027 yıllarında yapılacak zam oranının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümet tarafı ilk teklifini verdi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, teklife ilişkin olarak, "Biz ocak ayı itibarıyla en düşük memur maaşının 70 bin lira, ortalama memur maaşının da 84 bin lira olmasını talep ediyoruz. 10 artı 6'lık rakamla bu talebimizin karşılık bulması mümkün değil. Biz istiyoruz ki, bu sorunları masada çözelim, bizi sendikacılığın gereği olan alanlara itmesinler. Masada müzakere ederek sonuç almak noktasında her ne kadar imza yetkimiz ve toplu sözleşmeyi bağlama yetkimiz olmasa da bu masayı çalışanların lehine çevirmek adına elimizden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Memurların mali ve sosyal haklarının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan başkanlığında Kamu İşveren Heyeti ile memur sendikalarının temsilcileri Bakanlık’ta bir araya geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kamu görevlisi ve kamu emeklisine, 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ay için yüzde 6; 2027 yılının ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ay için yüzde 4 zam önerdi.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın teklifi açıklamasının ardından Bakanlık önünde açıklama yaptı. Kahveci, kamu işveren heyetine çağrıda bulunarak, "Bu rakamları tekrar değerlendirerek, revize ederek müzakere edilebilecek, üzerinde tartışılabilecek bir rakamla tekrar gelinmesini Türkiye Kamu-Sen olarak talep ediyoruz" dedi.

"Gelen teklif bu çalışma barışını tesis edecek, bu ücret dengesizliğini, ücret adaletsizliğini ortadan kaldıracak bir teklif değildir"

Kamuda 4 milyon kamu görevlisi ve kamu görevlilerinin dışında da İş Kanunu’na tabi çalışanların olduğunu hatırlatan Kahveci, "Şu an kamuda ücret dengesi bozulmuş, çalışma barışı ciddi manada sıkıntı yaşamaktadır. Dolayısıyla aynı işi yapan, Devlet Memurları Kanunu’na ve İş Kanunu’na tabi çalışan arkadaşlarımız arasında ücret noktasında ciddi farklılıklar ortaya çıktı. Bu farklılıkları, bu toplu sözleşme masası gidermek zorundadır. Yoksa başka türlü çalışma barışını sağlayamayız. Gelen teklif bu çalışma barışını tesis edecek, bu ücret dengesizliğini, ücret adaletsizliğini ortadan kaldıracak bir teklif değildir" ifadelerini kullandı.

"Bugünden itibaren alım gücünü artıracak yeni bir düzenleme, yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var"

Konfederasyon olarak sadece mali haklar değil sosyal haklarla ilgili de talepleri olduğunu kaydeden Kahveci, "Bu sene biliyorsunuz 2025 yılı Aile Yılı. Aile yardımının artırılması, çocuk yardımının artırılması, kreş ücreti verilmesi, bayram ikramiyesinin memurlarımıza da verilmesi, 3600 ek göstergenin hayata geçirilmesi, yardımcı hizmetler sınıfına kadro verilmesi, vergi dilimleri gibi birçok konu başlığında taleple gelmiştik" dedi.

Kahveci, taleplerinin henüz müzakere edilmediğini söyleyerek, "Toplu sözleşmede çok kısa bir zamanımız kaldı. Yapılan çalışma takvimine göre, ayın 19’u itibarıyla toplu sözleşme sonlandırılacak. Bize göre, bu toplu sözleşme süreci, ayın 22’sine kadar devam edebilir. Bugünden itibaren her günü verimli bir şekilde değerlendirerek çalışanlarımızın refah seviyesini yükseltecek, alım gücünü artıracak yeni bir düzenleme, yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

"Bu masayı çalışanların lehine çevirmek adına elimizden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğiz"

Hükümete, Türkiye Kamu-Sen olarak çağrıda bulunan Kahveci, "Biz ocak ayı itibarıyla en düşük memur maaşının 70 bin lira, ortalama memur maaşının da 84 bin lira olmasını talep ediyoruz. 10 artı 6'lık rakamla bu talebimizin karşılık bulması mümkün değil. Biz istiyoruz ki, bu sorunları masada çözelim, bizi sendikacılığın gereği olan alanlara itmesinler. Masada müzakere ederek sonuç almak noktasında her ne kadar imza yetkimiz ve toplu sözleşmeyi bağlama yetkimiz olmasa da bu masayı çalışanların lehine çevirmek adına elimizden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"İlla da alanlarda olalım derdinde değiliz ama bu rakamlarla bu masa bu şekliyle devam etmez

Kahveci, Hakem Heyeti'nin geçmişte iki toplandığını belirterek, "Her ikisinde de masada ne verildiyse aynısını onayladı. Dolayısıyla hakem çalışanların lehine bir karar oluşturma noktasında bir irade ortaya koymadı. Şunu bilin ki, geçmişte olduğu gibi Türkiye Kamu-Sen sendikacılığın gereği neyse onu harfi harfine yerine getirecek. Çalışanlarımızın sofrasındaki ekmeğini büyütmek bizim derdimiz" diye konuştu. Kahveci, şöyle devam etti:

"Şunu kabul edemeyiz: Bakın, ekonomik göstergeler, ekonomik dengeler, bütçe dengeleri bunlar bizim için geçerli mazeret değil. Biz hakkımız olandan fazlasını talep etmiyoruz. Hakkımız olanı talep ediyoruz. Size bir rakam verdim. Bugün ülkemizde yoksulluk sınırı 85 bin lira, ortalama memur maaşı 55 bin. Teklif edilen zamla da bizim bu rakamları yakalamamız mümkün değil. Dolayısıyla önümüzde zaman var, çok kısıtlı da olsa bu zamanı çalışanların lehine çevirecek şekilde hükümet bir yaklaşım ortaya koyabilir. Biz bu süreci güçlü ve bir şekilde mücadelesini sürdüreceğiz. Bizim temennimiz masada mutabakat sağlansın. Çalışanların lehine bir gelişme tesis edilsin. İlla da alanlarda olalım derdinde değiliz ama bu rakamlarla bu masa bu şekliyle devam etmez. Bu şekilde de sonuçlanırsa bizim tarafımızdan da kabul görmez.

"Biz enflasyondan arındırılmış, enflasyonun üzerinde bir refah ücreti verilmesi noktasında ısrarımızı sürdüreceğiz"

Bugün yapılan teklifte seyyanen zam olmadığını aktaran Kahveci, geçmiş dönem kayıplarının telafi edilmesi için seyyanen zam talep ettiklerini vurguladı. Kahveci, şu şekilde konuştu:

"7500 lira taban aylığına yansıtılmak üzere bir seyyanen zam talebimiz vardı. Mesela yüzde 10 refah payı talebimiz vardı. Enflasyona dayalı bir ücret sistemi çalışanları her zaman kaybettirir. Doğru bir ücret sistemi değil. Şimdi bakıyoruz, Orta Vadeli Program’da hükümetin bir sonraki yıl için yani 2026 yılı için hedef enflasyonu yüzde 12. Bugüne kadar enflasyona dayalı zam politikası maalesef çalışanın alım gücünü artıramamış. Onun için de refah payından vazgeçemeyiz. Biz enflasyondan arındırılmış, enflasyonun üzerinde bir refah ücreti verilmesi noktasında ısrarımızı sürdüreceğiz. Ki mevcut hükümet bu uygulamayı yaptı.

Hatırlarsanız 2022 yılında yüzde 2,5 bir refah ücreti verdi. 2023 yılında da yüzde 13,5 bir refah ücreti verdi. Biz istiyoruz ki, yüzde 10'luk refah payı kalıcı hale getirilsin. Her yıl ocak ayında memur maaşlarının üzerine, bu talep ettiğimiz zamların üzerine refah payı verilsin. Yoksa başka türlü işin içerisinden çıkamayız. Şunu da artık anlamakta zorlanıyoruz. 'Efendim, memura verilirse işte enflasyon yükselir'. Hayır kardeşim, yükselmez. Memura vereceğiniz, emekliye vereceğiniz her ücret artışı çarşıya, pazara can suyu olur. Bu insanlar almış oldukları ücret, ilave ücret artışlarını nereye harcayacak? Markete harcayacak, bakkala gidecek, manava gidecek, ertelemiş olduğu ihtiyaçlarını karşılayacak. Hayat pahalılığını hepimiz biliyoruz. Temel gıda maddelerindeki, ihtiyaç malzemelerindeki artışları net bir şekilde görüyoruz. 'Bize hiç kimse 55 bin lirayla siz geçinin' diyemez. Bunu da kabul etmemiz asla mümkün değil."