Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin'de 'Muhtarlar Buluşması' Toplantısının açılış konuşmasını yaptı. Kılıçdaroğlu Mersin'de mahalle muhtarlarıyla da bir araya gelen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, muhtarların bulundukları bölgelerin kanaat önderleri olduğunu, sorunları herkesten daha iyi bildiklerini söyledi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer şu ifadeleri kullandı. Sayın Genel başkanım, genel başkan yardımcılarım Sayın, milletvekillerim sayın belediye başkanlarım kentimizin farklı ilçelerinden Buraya gelen ülkemizin farklı şehirlerinden Buraya gelen çok Değerli mesai arkadaşlarım muhtarlarım hepinize en derin sevgi ve saygılarımı selamlıyorum hoş geldin. Sizlere Öncelikle teşekkür ediyorum Hem Mersin dışından gelen muhtarlarımıza hem Anamur’dan Tarsus'a Muttan Çamlıyayla’ya kadar bizlerle beraber belediye başkanları ile beraber yerelde her beldeye her köye Her eve her sokağa hizmet peşinde koşan çok değerli muhtarlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum. Bugün Mersin'de Cumhuriyet Halk partimizin çok değerli sayın genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ağırlayacağız burada sayın genel başkanımızın ülkemizin gündemine yönelik değerlendirmelerinde izleme dinleme fırsatımız olacak ancak burada sizleri bizlere vereceği mesajlar kamuoyuna vereceği mesajlar Dertleriniz sorunlarınız beklentileriniz yakın tarihte gerçekleşecek olan Türkiye'nin demokrasi tarihinin en önemli seçiminde Belki de bizler için ön açıcı yol gösterici olan mesajlarınızı da önemsediğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü Sizler Demokrasinin temel unsurlarısınız millet iradesinin direkt isme yansıyarak hizmete dönüştü figürlersiniz kimliklersiniz kişiliklersiniz sizlere önemsiyoruz. Sizleri değerli buluyoruz belediye başkanları olarak her zaman şunu söylüyor Bizler muhtarlarımızı seviyoruz bizim aramızda zorunlu bir aşk var Biz Ayrılamayız. Ayrıldığımız noktada küstüğümüz noktada birbirimize Sevginin saygının azaldığı noktada Mersin halkı hizmetleri eksik kalır ve zarar görür biz buna müsaade edemeyiz mahkeme kadıya müdi gören suremizi onurumuzla şerefimizle tamamlayacağız bundan sonra ülkemizin geleceği için bu güzel ülkenin aydınlığı için artık yerimizi gençlere bırakacak hepiniz Ender'in sevgili ve Saygılarımla selamlar"dedi Kılıçdaroğlu 'bütün haksızlıklara rağmen...' diyerek seslendi: Milletimizin ferasetine güveniyorum CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Mersin Muhtarlar Buluşması'nda yaptığı konuşmada haksızlıklara rağmen millete güvendiğini söyleyerek, "Bütün haksızlıklara rağmen milletin ferasetine güveniyorum. Bize belli köylerde veya kırsalda düşük oy çıkmasının kabahati bize ait. Sen gittin mi oraya, çayını kahvesini içtin mi, derdini dinlendin mi? Hayır bunları yapmadık, Ankara'dan nutuklar çektik, bize oy versin diye. Şimdi biz bunu yapıyoruz her yere gidiyoruz, oturuyoruz, konuşuyoruz" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin Muhtarlar Buluşması'nda vatandaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, haksızlıklara rağmen milletin ferasetine güvendiğini söyleyerek, belli köylerde ve kırsalda oy oranlarının düşük olmasının sebebinin kendileri olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu "Bize belli köylerde veya kırsalda düşük oy çıkmasının kabahati bize ait. Sen gittin mi oraya, çayını kahvesini içtin mi, derdini dinlendin mi? Hayır bunları yapmadık, Ankara'dan nutuklar çektik, bize oy versin diye. Niye versin ki? Şimdi biz bunu yapıyoruz her yere gidiyoruz, oturuyoruz, konuşuyoruz. Sadece şikayet etmiyoruz, çözüm de sunuyoruz." ifadelerini kaydetti. Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde: Tek muhtar var, yardımcısı bile yok. Dünya kadar işsizimiz var. Ben söyleyince kıyameti kopardılar. İktidara gelince getireceğiz. Muhtarın olmadığı yerde büro personeli olacak. Köyde tüzel kişilikleri yok edildi. O yerleri yeniden ihya edeceğiz. Mahallenizle ilgili bir karar alınıyor muhtarın haberi yok. Muhtar belediye meclisine giremiyor, söz hakkı yok. Muhtar mutlaka belediyenin meclisine katılacak. İcra memurları evrakları dağıtamaz muhtara verir. Kamudan biri olsa, maaş alırlar bunun için. Muhtarlar herhangi bir bütçe almıyor. Sosyal yardımlar dağıtılır. Kimin fakir zengin olduğunu muhtar bilir. Sosyal yardımlar dağıtılacaksa muhtarlar aracılığıyla dağıtılmalı. Muhtarlık kamu kurumu olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle belediyelerle özel projeler geliştirilemiyor. 'MUHTARLARLA İLGİLİ TEKLİFİMİZİ SUNDUK AMA REDDEDİLDİ' Türkiye muhtarlar birliğinin kurulması gerekiyor. O kadar dağınıksınız ki derdinizi anlatamıyorsunuz. Biz muhtarlarla ilgili bir düzenleme yapmak istedik. Temel muhtarlık kanun teklifi hazırladık. Hazırladıktan sonra muhtarlara gönderdik, eksiğimiz var mı diye. Onların isteğiyle düzelttik. Teklifimizi sunduk ama reddedildi. Bir daha ifade edeyim sizin hakkınızı hukukunuzu yasal güvenceye alan kanun teklifi AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildi. Bir siyasetçi iktidar olduğunda mal varlığında artış varsa bilin ki malı götürüyor. Dolayısıyla ne yapar bu siyasetçi vatandaşın hakkını hukukunu değil kendi mal varlığını korumaya başlar. Bir siyasetçi görev yaparken niye mal varlığında büyük artış olur? 'ADALETİN BAŞINDAKİ ADALETİN OLMADIĞINI SÖYLÜYOR' Muhtarlık sıradan bir kurum değil. Bulunduğunuz bölgede eşit davranmak zorundasınız. Ben bizim belediye başkanlarımıza söyledim. Göreve geldiğiniz zaman rozetinizi çıkarın. Muhtar kardeşlerim unutmamanız gereken bir şey var: Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde huzur, bereket olmaz. Bana söyler misiniz bu ülkede adalet var mıdır? Yargıtay Başkanı diyor adalete güven yok diyor. Adalete güven yüzde 30'a düştü diyor. Ben değil adaletin başındaki diyor. Bana görev düşüyor ben bunları dillendiriyorum. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Ülkede uyuşturucu baronları habire koşturuyor. Uyuşturucu belası bu kadar derinden yaşanmamıştı bu topraklarda. Et, süt üreticisi zarar ediyor. Çözüm; maliyet, makul kar eşittir taban fiyat. Devlet diyecek ki ben çiftçime zarar ettirmem. Pamuğu, mercimek, tütün, et, canlı hayvan, fasulyeyi ithal ediyoruz. Bu Türkiye'yi iyi yönetmek midir? Bu ülkenin namuslu insanlar tarafından yönetilmesi gerekmiyor mu artık? 'DENİZDE YATINIZ VARSA RAHATSINIZ' Tarım Kanunu 21. madde diyor ki, çiftçiye her yıl milli gelirin yüzde 1'i destek vereceksin. Kanun 2006'da çıktı bu para hiç verilmedi. 273 milyar alacağı var çiftçinin. Siz sordunuz mu? Sormadığınız için ülke bu halde. Beşli çeteden o parayı alacağım diyorum kıyamet kopuyor. Denizde yatınız varsa rahatsınız ne ÖTV'siz KDV'siz. Ama siz tarlaya gittiğinizde hem KDV hem ÖTV var. Siz gezmeye tur atmaya mı gidiyorsunuz sabahın köründe traktörle, tarlaya gidiyorsunuz. Elektrik faturaları çok yüksek diyorlar. Dedim ki Şanlıurfa Belediye Başkanlığı'nı bize verin en az iki yıl içerisinde çiftçiye bedava vereceğiz elektriği. Erdoğan dedi ki elinden tutan mı var yap. Yaptık; Denizli'de şu an çiftçilere elektrik bedava. Şanlıurfa ve etrafındaki altı il 10 yıl içinde elektrik ihraç edebilir. İktidara geldiğimizde 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Sayıştay raporları diyor ki 130 bin öğretmen eksiği var. ilk etapta 100 bin atama ardından ikinci 100 bin atama yapacağız. Veterinerler, ziraat mühendisleri, orman mühendisleri atanacak bunların alt yapıları da bitti. 'ÜLKEYİ AİLE ŞİRKETİNE ÇEVİRDİLER' Türkiye'yi aile şirketine çevirdiler. Demiyor muydu biz Türkiye'yi şirket gibi yöneteceğiz aile şirketi gibi yönetiyorlar işte. Burada bir vakıf kuruyorsunuz bir de ABD'de bir vakıf kuruyorsunuz. İkisinde de sizin çocuklarınız başında buradan milyon dolarları oraya aktarıyorsunuz. Manhattan'da gökdelen yapıyorsunuz. Neden, hangi gerekçeyle, kimin parasıyla? O paraların tamamını Türkiye'ye getireceğim. 'KIRSALDA DÜŞÜK OY ÇIKMASININ SEBEBİ BİZİZ' Bütün haksızlıklara rağmen milletin ferasetine güveniyorum. Bize belli köylerde veya kırsalda düşük oy çıkmasının kabahati bize ait. Sen gittin mi oraya, çayını kahvesini içtin mi, derdini dinlendin mi? Hayır bunları yapmadık, Ankara'dan nutuklar çektik, bize oy versin diye. Niye versin ki? Şimdi biz bunu yapıyoruz her yere gidiyoruz, oturuyoruz, konuşuyoruz. Sadece şikayet etmiyoruz, çözüm de sunuyoruz.