Kısacık: “Bu yasa, esasen bir ‘Sansür Yasası’dır. İçeriği itibariyle de ifade özgürlüğü, toplumun haber alma ve bunun için mücadele veren basın emekçilerinin tarafsız ve özgürce haber yapmalarına vurulmuş en büyük darbe olacaktır. Kısacık, açıklamasında teklif edilen yasanın içeriği ve yasalaşması halinde olası sonuçları hakkında şu ifadelere yer verdi: “Bugün Türkiye, Dünya Basın Endeksi sıralamasına göre basın özgürlüğü konusunda 180 ülke içinde 149. sırada. Özgür olmayan bir basın için hazırlanmış bir dezenformasyon yasası ne kadar samimi, gerçekçi ve tarafsız olabilir? Hali hazırda mevcut iktidarın baskısıyla, kendi lehine tek sesli, tek merkezli, benzer gündemler ve başlıklarla halkı etkisi altına almaya çalıştığı bir ortamda basının özgür olmadığı tartışmaya yer bırakmayacak şekilde ortadadır. Şimdi ise teklif edilen yasa ile; zaten haber yapma özgürlükleri sınırlandırılmış olan medya üzerindeki baskı daha da artacak. Hatta, sosyal medyada yapılacak eleştirel paylaşımlar, “dezenformasyon” olarak suçlanabilecek, yalan olduğu iddia edilen haberi yapanın yanı sıra, “yayan” ifadesi getirilerek, tehlikeli görülmeleri halinde ağır cezai işlemler uygulanacak. Bu tür durumlarda yasa gereği, sosyal medya ve Whatsapp gibi haberleşme ağı programları, internet siteleri ulusal ve yerel basın organları çok sıkı denetim altında tutulacak. İnternet siteleri ile resmi ilan gelirlerinden önemli kaynaklar elde eden yerel gazeteler arasında bir fark kalmayacak olması, binlerce yerel gazete çalışanımızı; işinden, ekmeğinden ve en önemlisi de kaleminden edecek.” Partisinin konu hakkındaki görüşlerini de belirten Kısacık, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “DEVA Partisi olarak; devlet kurumlarının, halkın iletişim özgürlüğünü ve tüm haber kaynaklarını kısıtlayacağı ve baskı altına alacağı böyle bir yasal düzenlemeye kesinlikle hayır diyoruz. Fikir, ifade ve basın özgürlüğünün kısıtlanmasını, insan haklarına ve hukuki ilkelere aykırı buluyoruz. Çünkü halkın ifade ve haber alma özgürlüğü engellenemez. Bu hususta Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın da ifade ettiği gibi; “İktidara gelmemiz halinde bırakın ilk 365 ve 90 günü, ilk 90 dakikada bile yapılacak çok işimiz var. Yapması ise son derece kolay. Yargıya ve basına, ‘Artık baskı altında değilsiniz. Hukuk ilkelerine ve demokrasinin vermiş olduğu özgürlüğe göre çalışabilirsiniz’, diyerek güven vermek.” DEVA Partisi iktidarında basın mensuplarımızın özgür basın ve ifade konusunda kesinlikle bir problemi olmayacaktır. Çünkü basını özgür olmayan, halkının haber alma özgürlüğü kısıtlanan bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.”