Bizde devlet geleneği her durumda aynıdır. Her şeyi normal kategorisine sokmak. Salgınları, depremleri, kötü gidişatı, enflasyonu, TÜİK verilerini, istatistiksel verileri, vs… Tabii tüm bu rakamları normal göstermek için de önce düşük göstermek gerekir. Aynı pandeminin başından itibaren yapıldığı gibi. Biz kendimizi rakamlarla oynayıp akıllı zannederken mikron düzeydeki virüsler bizden akıllı çıktı. Bunca gelişmiş teknoloji, tanı araçları, tedaviler, araştırma laboratuvarları vs. rağmen hala bizle oyun oynuyorlar. Onlar etrafa yayılarak kaçarken biz onları yakalamak için kovalıyoruz. Bir ilaç bulup tam yakaladığımızı zannederken bulduğumuz veya uyguladığımız ilaçların hiçbir işe yaramadığını bize gösteriyor. Ve gülmeye devam ederek yine kaçıyor. Bu sefer aşı ile tam yakaladığımızı zannederken tekrar şekil değiştiriyor ve bize nanik yaparak tekrar kaçıyorlar. Bulduğumuz her şey elimizde kalıyor. Yine virüsün arkasından kaybettiklerimiz anısına gözyaşları içinde bakakalıyoruz. Sadece Sars-Cov-2 virüsünün değil tüm virüslerin veya mikroorganizmaların bizden akıllı olduğunu kabul etmemiz gerekir. Yapacağımız çalışmaları, atacağımız adımları, bulacağımız aşı veya ilaçları daha dikkatli hesaplamalıyız. Tüm bunlarda virüslerle baş etmemize yetmeyebilir. Aslında sorunda, çözümde bu değil. Çözün insanın kendi rahatı için doğayı toprağı, havayı, yeraltı ve yerüstünü bozması, yaşanamayacak hale getirmesi. Toprağın içinde, havada veya suda kendi kendine yaşayan mikroorganizmaların yaşamını toprağı işleyerek bozmamız bizi bugünlere getirdi. Feodalizmden kapitalizme geçmemiz ise doğanın her alanındaki bu yıkımı daha da arttırdı. Kapitalizm her ne kadar bunca insanın hastalanma ve ölmesinemüne rağmen gerçekleri kabul etmese bile mikron boyuttaki virüs bize bu gerçekleri kabul ettirdi. Virüslerin bize kabul ettirdikleri gerçekler bugüne kadar şunlar: TÜRKİYEToplam vakalar2,73 Mn2.741.520 İyileşen2,59 Mn2.590.000 Vefat sayısı28.77128.836 DÜNYAToplam vakalar115 Mn115.000.000 İyileşen65,2 Mn65.200.000Vefat sayısı2,56 Mn2.560.000 Covid-19 pandemisinde ülkemizde ve dünyada tablo yukarıdaki gibi. Bu tabloya baktığımızda acı içinde kalıyoruz. Ayrıca yeni vaka sayısı, yeni hasta sayısı, mutant virüs sayısı, yüksek riskli ve çok yüksek riskli iller sayısı her geçen gün artmakta, buna karşılık günlük aşılama doz ve hızımız yetersiz, günlük test sayımız yeterli düzeyde değil iken iktidar veya Sağlık Bakanlığı bu gidişata rağmen ekonomik kaygılarla kontrollü normalleşmeye geçiyor. Sonuç daha önceki normalleşmeye geçilme sürecinden sonra olduğu gibi yeni bir yükselme ve yeni acılar kaçınılmaz görünüyor.