Siyaset

PAZARCI ZARARINA BİLE ÜRÜN SATAMAMAKTAN, VATANDAŞ İSE ALAMAMAKTAN CHP’Lİ BAŞEVİRGEN’E DERT YANDI

Abone Ol

PAZARCI ZARARINA BİLE ÜRÜN SATAMAMAKTAN, VATANDAŞ İSE ALAMAMAKTAN CHP’Lİ BAŞEVİRGEN’E DERT YANDI: EMEKLİ VATANDAŞ: “MEYVELERİ BİZ RÜYAMIZDA GÖRÜYORUZ”

PAZARCI: “60 LİRAYA ALIP 50 LİRAYA SATIYORUZ. HER ŞEYDEN NOKSAN YAŞIYORUZ”

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa Turgutlu’da hem pazarcının hem vatandaşın sorunlarını dinledi. Başevirgen’e vatandaş alamamaktan, pazarcı ise ürünlerini zararına bile satamamaktan dert yandı. Emekli bir vatandaş, “Hiçbir şey alamıyoruz çok kötü durumdayız. Meyveleri biz rüyamızda görüyoruz” dedi. Bir pazarcı ise, “Eskiden orta direk diye bir kavram vardı şimdi öyle bir şey yok. Bizim pazarlar orta direğe hitap ediyor. Zengin pazara gelmiyor, fakirin alım gücü yok” diye konuştu. Ürünlerini zararına sattığını belirten başka bir üretici, “60 liraya alıp 50 liraya satıyoruz. Her şeyden noksan yaşıyoruz. Koca Meclis’te yazan bir yazı var. ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ diye. Hangi millet? 50 liraya bir kilo üzüm almayı düşünüyor. Hangi millet?” sözleriyle isyan etti.

CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Bekir Başevirgen, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde semt pazarını gezerek hem vatandaşların hem de pazarcıların sorunlarını dinledi. Pazarcı ürünlerini zararına bile satamamaktan, vatandaş ise pahalılıktan dolayı alamamaktan dert yanıyor.

“ALAMIYORLAR, BAKAN GİDİYOR”

Mısır satan bir pazarcı, ürünlerini zararına sattığını belirterek, “Mısırı 12-13 liraya aldım, 12-13 liraya satamıyorum. Ürünlerin parasını toplayım yeter. Bir yevmiyeyi çıkarayım giderim” dedi. Emekli bir kadın pazarcı ise Başevirgen’e şu sözlerle dert yandı: “İşler iyi değil, ürün para yapmıyor, vatandaşta alamıyor. Emekli maaşıma bin 800 lira zam geldi, maaşım 16 bin 800 oldu. Emekli aç. Alamıyorlar, bakan gidiyor. Millet akşam olsun da ucuz alalım diye bakıyor. Satamadığım domatesleri eve götürüp salça yapıyorum. Emeğe yazık. Gübre alamıyorum, mazot alamıyorum, ilaç alamıyorum. Ne olacak sonumuz bilmiyorum.”

“PAZARLAR ORTA DİREĞE HİTAP EDİYOR ZENGİN PAZARA GELMİYOR, FAKİRİN ALIM GÜCÜ YOK”

Bir diğer pazarcı da daha önce böyle bir dönem görmediğini ifade ederek, “Malın çok olduğu yıl çok gördüm ama malın satılmadığı yıl görmedim. Bol oluyordu ama illa ki bir paraya alınıyordu. Şimdi mal almıyorlar. Bu pazarı bir de ezan okunduktan sonra, tezgahlar toplandıktan sonra görün neleri alıyorlar. Eskiden orta direk diye bir kavram vardı şimdi öyle bir şey yok. Şimdi ya gariban ya zengin. Bizim pazarlar orta direğe hitap ediyor. Zengin pazara gelmiyor, fakirin alım gücü yok” diye konuştu. Üniversite de okuyan ve masraflarını çıkartmak için babasına yardım eden bir öğrenci, “Eskiden 20-30 koli patlıcan satılırdı şimdi 5-6 koli patlıcanı satamıyoruz” sözleriyle dert yandı.

“BİBERİN 30 LİRA MALİYETİ VAR BEN 20 LİRAYA SATAMIYORUM”

Kendi malını yetiştirdiğini belirten bir başka çiftçi, “Pazar yerlerinde tezgahlarım var, tezgahtaki tüm ürünler kendi ürettiğim mallar. Biberin 30 lira maliyeti var ben 20 liraya satamıyorum. Pazarcıyım halciyi aradan çıkartmış oluyorum. Kendim üretip kendim satıyorum bir de zarar ediyorum, kredi kullanıp onu ödüyorum. Krediyi krediyle kapatmaya çalışıyoruz. En sonunda araziler gidecek, iş bitecek. Başkalarının eline geçeceğiz biz işçi olacağız. Türkiye’nin neresine bakarsan bak ne alan ne satan ne de yetiştiren, hiç kimse para kazanamıyor. Sadece kazanan devlet, vergiden para kazanıyor.”

“MEYVELERİ BİZ RÜYAMIZDA GÖRÜYORUZ”

Pazar alışverişine gelen bir emekli ise maaşların yetersizliğinden dert yanarak, “Hiçbir şey alamadım. Meyve alamıyoruz, hiçbir şey alamıyoruz çok kötü durumdayız. Meyveleri biz rüyamızda görüyoruz. Bu sadece benim için geçerli değil. Etraftaki bütün garibanlar bu durumda” dedi. Ektiğini ancak para kazanamadığını söyleyen pazarcı işi bırakma noktasına geldiğini ifade etti. Pazarcı, “Masraflar çok ağır, işin içinden çıkamıyoruz. Ürünlerin yüzüne bakan yok. Çiftçi üretmezse ne olur bilmiyorum. Üretmeyeceğiz artık, masrafların içinde kalıyoruz. Buradan para toplayamazsam ben ilaççıya olan 200 bin lira borcumu nasıl ödeyeceğim? Çiftçiliği mecbur bırakacağız” dedi.

“60 LİRAYA ALIP 50 LİRAYA SATIYORUZ. HER ŞEYDEN NOKSAN YAŞIYORUZ”

Ekmeyerek 2 milyon kira kara geçtiğini söyleyen bir çiftçi ise, “Geçen sene ekerek 1 milyon lira zararım vardı. Bu sene ekmeyerek karım var. Ben de ekmeyeceğim, seneye 3-5 kişi daha bırakacak. Bu insanlar 5 sene sonra bugünkü parayla salatalığı, domatesi 100 liraya yiyecek” diye konuştu. Yine ürünlerini zararına sattığını belirten başka bir üretici, “60 liraya alıp 50 liraya satıyoruz. Her şeyden noksan yaşıyoruz. Koca Meclis’te yazan bir yazı var. ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ diye. Hangi millet? 50 liraya bir kilo üzüm almayı düşünüyor. Hangi millet?” sözleriyle isyan etti.