DİSK Genel-İş Sendikası Adana 2 No'lu Şube Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirildi. DİSK Genel-İş Sendikası Adana 2 No’lu Şube Olağan Genel Kurulu İşçilerin Geniş Bir Katılım İle Selman-ı Pak Kültür Merkezinde Gerçekleşti. Divan Başkanlığına Genel-İş Mali Daire Başkanı Mehmet Güleryüz, Başkan Yardımcılığına DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi. Genel-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Hüseyin Yaşar Gündoğdu, Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy ve Genel-İş Hatay Şube Başkanı Mehmet Emin Doğruel seçildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından gelen konuklar tanıtıldı, Genel Kurula yazılı mesaj gönderen CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı ve Milletvekili aday adayı Av. Oya Tekin ile yine CHP Milletvekili aday adayı Av. Berfu Salıcı Yakıt’ın mesajları okundu. Şube Başkan adayı ve aynı zamanda kurucu şube başkanı Serdal Çapar tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından Genel-İş Mali Daire Başkanı Mehmet Güleryüz ve Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’da birer konuşma gerçekleştirdiler. DİSK Genel-İş 2 No'lu Şube'sinin Kurucu Şube Başkanı Serdal Çapar konuşmasında; “Eşit, özgür, adaletli ve demokratik bir yönetim biçiminin yani halk egemenliğine dayanan emekten yana, demokratik bir Cumhuriyetin sağlanması gerekir” dedi. Çapar sözlerine şu şekilde devam etti; Değerli Mali Daire Başkanım ve Sendika Yöneticilerim, siyasi partilerimizin, sivil toplum örgütlerimizin kıymetli yöneticileri ve temsilcileri, emeği ve alın teriyle güzel şehrimizi yaşanabilir kılan çok kıymetli işçi kardeşlerim; Sizlere sendikamız DİSK Genel-İş 2 No'lu Şube'sinin Kurucu Şube Başkanı olarak hitap etmenin verdiği onurla, 1. Olağan Genel Kurul'umuza hoş geldiniz diyorum. Bugün 18 Mart. Aziz atalarımızın işgal kuvvetlerine karşı verdiği şanlı yurtsever mücadelenin en önemli zaferlerinden birinin, yıl dönümü. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'ni gururla, aziz şehitlerimizi minnetle ve onların nezdinde, güzel memleketimizin aydınlık geleceği için her türlü fedakârlığı yapan tüm yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum. Ne yazık ki, memleketimizin gözyaşları içinde olduğu, çok acılı ve zor bir süreçten geçiyoruz. Uzun yıllardır yaşamaya mahkûm edildiğimiz zor dönemlerin, belki de en zorunu yaşıyoruz. 6 Şubat'taki Maraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler Türkiye'yi koca bir yas evine dönüştürdü. Maraş ve çevresindeki illerde meydana gelen depremde on binler yaşamını yitirdi. Depremden etkilenen ve 15 milyon kadar insanımızın yaşadığı 11 ilimizde, milyonlarca insan da evsiz kaldı. Bu büyük felakette yaşamını yitirenlerin yakınlarına ve tüm halkımıza bir kez daha başsağlığı diliyoruz. 6 Şubat gecesi yaşadığımız ilk depremlerin hemen ardından, biz de işçi sınıfı olarak dayanışmayı büyütmek için seferber olduk. Deprem bölgesindeki ihtiyaçları karşılamak için çaba ve gayret gösterdik, gösteriyoruz. Dayamamızı büyütecek yeni çözüm yolları aramaya ve sürecin takipçisi olmaya devam ediyoruz. Bu süreçte belediye işçileri, deprem bölgesinde canla başla çalışmıştır ve çalışmaya devam etmektedir. Onlarca tırla Ankara'dan İzmir'den ve birçok ilimizden bölgeye gönderdiğimiz dayanışma kolilerinin ve ısınmadan barınmaya pek çok ihtiyacı karşılamaya yönelik malzemelerin, kısa vadeli ve acil ihtiyaçlara yönelik olduğunun elbette bilincindeyiz. Tam da bu bilinç ve sorumlulukla, dayanışmayı büyütmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin seçim sürecine girdiği bu dönemde; Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi, idari, ekonomik ve toplumsal krizleri yaşanmaktadır. İşçilerin cebi de, cüzdanı da, tenceresi de boşalmaktadır. Cumhuriyetin 100. Yılına girerken Türkiye daha önce görülmemiş bir gelir ve servet eşitsizliği, kuşaklar arası eşitsizlik, eğitim eşitsizliği, bölgesel eşitsizlik ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kıskacında büyük bir gerileme içine itilmiştir. Bu süreçte toplumun neredeyse tamamına yakınının gelir seviyesi, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle gerilemiştir. İktidar en yüksek gelire sahip 10 ülke arasına girme vaadini tutturamasa da en yüksek enflasyona sahip 10 ülke arasına bizleri sokmuştur. Yüksek enflasyon, gelir dağılımındaki çarpıklığı da artırmış; ücretli çalışanlar ve sabit gelirliler hayatın her alanında artan yaşam maliyetleri nedeniyle yoksullaşmıştır. Artan hayat pahalılığı ve bozulan ekonomik düzen yüzünden, yoksulluğun da derinleşmesi söz konusudur. Bunun anlamı ise Türkiye'de sınıfsal yoksulluk ve eşitsizliğin yaygınlaşması ve kalıcılaşmasıdır. Tüm bu nedenler işçi sınıfını yaygınlaşan derin yoksulluk ve kronik işsizlikle yüz yüze bırakmıştır. Bildiğiniz gibi bizler açısından diğer bir sorun da kadro meselesidir. Kamu işi yapan ve kamu işçisi olan belediye şirket işçileri kadro hakkını alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Vergi de adaletsizlik meselesi de bizim için acil giderilmesi gereken bir sorundur. Biz öncelikle vergide ve gelirde adalet istiyoruz. Bu sağlanmadığı sürece işçi sınıfının refaha kavuşması imkânsız olacaktır. Bu yaşamda derin ekonomik krizin nedenleri hukuk devletini ve sosval devleti terk etme, demokrasiden uzaklaşma, üreten bir ülke olmaktan çıkmadır. Biz demokrasi işçinin ekmeğidir dedik, demeye de devam ediyoruz Unutmayalım ki; ancak gelişmiş demokrasi ve hukuk devleti altında isçi sınıfının refaha, eşitliğe, adalete kavuşma olanakları gelişir. Genel-İş evrensel temel hak ve özgürlüklere sahip çıkmayı, sendikal hak ve özgürlükleri eksiksiz yaşama geçirmeyi, geliştirmeyi, güçlendirmeyi kendisine bir görev olarak görür. Bu yüzden sadece üyelerinin sorunlarını değil tüm işçi sınıfının hakları ve özgürlükleri için mücadele etmeyi kendisine görev bilir. Tüm bunları gerçekleştirmek için güçlü bir örgütlülüğe, örgütlülük içinde birliğe birlik içinde de dayanışmaya ihtiyacımız vardır. Eşit, özgür, adaletli ve demokratik bir yönetim biçiminin yani halk egemenliğine dayanan emekten yana, demokratik bir Cumhuriyetin sağlanması gerekir. Genel-İş, Belediye işçilerinin hakları için, ülkemizin geleceği için, emek ve demokrasi mücadelesini ısrarla ve kararlılıkla sürdürmektedir, sürdürecektir. Bu mücadeleyi her şubemizle, temsilcilerimizle, üyelerimizle birlikte veriyoruz, vereceğiz. İnadına bir olacağız, dayanışma içinde olacağız ve sıkılı yumruklarımızla bu karanlığa karşı yürümeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Hepinizi en derin dayanışma duygularımla selamlıyorum! Yaşasın DİSK, Yaşasın Genel-İş! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz! SERDAL ÇAPAR GENEL-İŞ 2 NO’LU ŞUBE BAŞKANI OLDU Divana verilen bir dilekçe ile seçimlerin blok listesi ile yapılması teklif edildi. Delegeler tarafından kabul edilen blok liste ile seçime gidildi. Divana tek bir liste ile başvuru yapıldı. Delegeler tarafından kullanılan oyların ardından Serdal Çapar Şube Başkanı oldu. Genel-İş Sendikası Adana 2 No'lu Şube Olağan Genel Kurulu Sonucunda Yönetim Şu İsimlerden Oluştu;