Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Suriye’nin Süveyda bölgesinde Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) öncülüğünde Dürzi halkına yönelik başlatılan saldırılar ve İsrail’in bölgedeki askeri müdahalelerine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Aslan, “HTŞ, Alevilerden sonra şimdi de Dürzilere yönelik katliam başlatmıştır. İsrail ise aynı süreçte Şam’daki askeri hedefleri vurarak Dürzileri silahsızlandırma girişimlerine destek vermektedir” dedi.
HTŞ’nin Katliam Girişimi: 248 Dürzi Hayatını Kaybetti
Aslan’ın açıklamasına göre, HTŞ öncülüğünde kurulan Geçici Şam Yönetimi, Süveyda şehrinde 248 Dürzi’nin öldüğü geniş çaplı bir operasyon yürütüyor. Cihatçı grupların Dürzi halkına ve inanç sembollerine saldırdığı belirtilirken, bu saldırıların mezhepçi ve selefi zihniyetle planlandığına dikkat çekildi.
“HTŞ, daha önce Alevilere yönelik gerçekleştirdiği saldırıları bu kez Dürzilere yöneltmiştir. Aynı gerekçeler, aynı mezhepçi zihniyet devrede. Direniş odaklarını kırmak ve gerici, dinci bir yönetim tesis etmek istiyorlar.” – Seyit Aslan
İsrail Müdahalesi: Dürzileri Silahsızlandırma Girişimi mi?
Seyit Aslan, İsrail’in bu süreçte Şam’daki Genelkurmay Başkanlığı karargâhına düzenlediği saldırının Dürzi karşıtı saldırılarla eş zamanlı olduğuna dikkat çekti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “Güney Suriye ikinci bir Lübnan olmayacak” açıklamasını hatırlatan Aslan, İsrail’in bu müdahalelerle HTŞ’nin Dürzileri silahsızlandırma hamlesine destek verdiğini belirtti.
“HTŞ ile İsrail, görünürde karşıt gibi görünse de aynı hedefe odaklanmış durumda: Direnişi bastırmak, toplumsal yapıyı parçalamak ve mezhepçi-tekçi rejimi dayatmak.”
Sırada Kürtler mi Var?
Emek Partisi Genel Başkanı, Süveyda’daki katliamın ardından sıranın Kürtlere gelebileceği uyarısında da bulundu. Halep’te Kürtlerin yaşadığı mahallelerin abluka altına alınmasının bu sürecin parçası olduğunu söyledi.
Demokratik, Seküler Çözüm Vurgusu
Seyit Aslan açıklamasında, Suriye’deki çok kimlikli, çok inançlı yapının ancak demokratik ve seküler bir yönetimle korunabileceğini vurguladı:
“Kadınların, Alevilerin, Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin, Dürzilerin, Hristiyanların ve tüm toplumsal kesimlerin dahil olacağı kapsayıcı bir demokratik yönetim, Suriye’yi kurtarabilecek yegâne yoldur.”
Ortak Mücadele Çağrısı
Açıklamasını, Türkiye'deki işçi ve emekçiler başta olmak üzere Ortadoğu’daki tüm halklara çağrı yaparak sonlandıran Seyit Aslan, “Katliamcı, ayrıştırıcı, tehditkâr politikalara karşı birleşmeli ve mücadeleyi büyütmeliyiz” dedi.