Yaşam

TTB’den Yeni Çalışma Grubu: “Sağlığın Yolu, Barış ve Demokrasiden Geçer”

Türk Tabipleri Birliği, 77. Büyük Kongre’de alınan karar doğrultusunda kurduğu Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubunun kuruluşunu İstanbul Tabip Odası Kadıköy Bürosu’nda düzenlenen toplantı ile duyurdu. Çalışma grubu, savaş ve otoriterleşme süreçlerinin toplum sağlığını doğrudan tehdit ettiğine dikkat çekerek, 13-14 Aralık 2025’te “Sağlık İçin Barış ve Demokrasi Çalıştayı” yapılacağını açıkladı.

Abone Ol

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB), barış ve demokrasi mücadelesini hekimliğin etik ve tarihsel sorumluluğunun bir parçası olarak sürdürmek amacıyla oluşturduğu Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu, 17 Kasım 2025’te yaptığı ilk basın toplantısıyla kuruluşunu ilan etti. Açıklama, Dünya Sağlık Örgütü’nün 1948 tarihli “Sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halidir” tanımına atıfla, sosyal iyilik halinin ayrılmaz belirleyicileri arasında barış ve demokrasinin bulunduğu vurgusuyla başladı.

Toplantıya TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, Merkez Konseyi üyeleri Dr. Ali Karakoç ve Dr. Mehmet Şerif Demir, TTB’nin önceki dönem başkanlarından Dr. Gençay Gürsoy, Dr. Raşit Tükel, Dr. Selim Ölçer ve Dr. Şebnem Korur Fincancı ile çok sayıda hekim katıldı.

Açılış: “Barış ve demokrasi, sağlık hakkının şartıdır”

Açılış konuşmasını yapan Dr. Taner Gören, savaşlar, çatışmalar ve otoriterleşme eğilimleri nedeniyle barışa ve demokrasiye duyulan ihtiyacın büyüdüğünü belirterek şunları söyledi:

“Sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik halidir. Toplumsal iyilik halinin belirleyicileri arasında barış ve demokrasi de vardır. TTB, bu çabaların aktif bir öznesi olacaktır.”

Hekimlerden dikkat çeken mesajlar

Toplantıda söz alan isimler özetle şu değerlendirmelerde bulundu:

🔹 Dr. Selim Ölçer:

“Barışın gündeme gelmesi hem bireyler hem hekimler için hayati. Sadece çatışmasızlık değil, parlamento iradesiyle güvence altına alınan kalıcı bir barış gerekir.”

🔹 Dr. Gençay Gürsoy:

“İktidarın söyleminde hukuk devleti kavramının bulunmaması güvensizlik yaratıyor. Buna rağmen hekimler barış fırsatının peşinden gitmeyi sürdürmelidir.”

🔹 Dr. Raşit Tükel:

“Haksız tutuklamalar, seçme-seçilme hakkının ortadan kaldırılması, mahpusların kötü koşulları... Demokrasi olmadan barışın kalıcı olması mümkün değildir.”

🔹 Dr. Şebnem Korur Fincancı:

“TTB yalnızca bir meslek örgütü değil; barış, demokrasi, adalet ve özgürlükler için mücadele eden bir demokratik kitle örgütüdür.”

🔹 Dr. Bülent Nazım Yılmaz:

“Barış, hekimler için yaşam ve sağlık hakkının koşuludur. Tüm emek-meslek örgütleriyle ortak mücadeleye hazırız.”

🔹 Dr. Taner Özbenli:

“Kuyu tipi hapishanelerde insan onuru yok sayılıyor; ağır hasta mahpuslar tedaviye erişemiyor, sağlık hakkı ihlal ediliyor.”

🔹 Dr. Zeki Gül:

“Barış yalnızca siyasal bir süreç değil, biyolojik bir iyileşme sürecidir.”

TTB’den tarihsel hatırlatma: “Savaş bir halk sağlığı sorunudur”

Basın metninde TTB’nin geçmiş mücadele başlıkları şöyle hatırlatıldı:

▪ 1980’lerde idam cezasına karşı tutum
▪ 1990’lardaki açlık grevleri sürecinde etik duruş
▪ “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” ilkesi

Açıklamada, savaşların ve antidemokratik uygulamaların göç, yoksullaşma, ruhsal travma ve sağlık sisteminin çöküşü gibi geniş çaplı etkiler yarattığı vurgulandı.

Kayyım politikaları, hapishane koşulları ve silah bırakma vurgusu

Metinde Türkiye’de yaşanan demokrasi gerilemesine ilişkin şu tespitlere yer verildi:

  • Belediyelere kayyım atanmasıyla seçme-seçilme hakkının gasp edildiği

  • “Kuyu tipi hapishanelerin” insan onuruna aykırı olduğu

  • Hasta mahpusların sağlık hakkının engellendiği

  • Silahların bırakılmasına yönelik her adımın hayati önem taşıdığı

  • Kürt sorununun demokratik çözümü için hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması gerektiği

Çalıştay duyurusu

TTB, demokratikleşme ve barışın sağlık hakkıyla ilişkisini tartışmak üzere önemli bir takvim açıkladı:

📅 13–14 Aralık 2025
📍 “Sağlık İçin Barış ve Demokrasi Çalıştayı”
🎯 Katılım: Hekimler ve tüm sağlık emekçilerine açık

Son söz: “Barışın nefes aldığı bir dünya mümkün”

Açıklama şu ifadelerle son buldu:

“Sağlıklı bir toplum yaratmanın yolu, barış ve demokrasi mücadelesinden geçer. Barışın nefes aldığı, umudun iyileştirdiği bir dünya mümkündür.”

Türk Tabipleri Birliği
Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu