Gündem

Unutulmuş Bir Soykırım: 500.000 Roman ve Çingene Katledildi

2 Ağustos Roman Soykırımı Anma Günü’nde, 81 yıl önce Auschwitz-Birkenau’da katledilen binlerce Roman ve Çingene, acılarıyla birlikte anılıyor.

Abone Ol

Unutmadık… Gözümüzün Önünde Gaz Odasına Götürülenlerdi Onlar

2 Ağustos 1944: Bir Gece, Bir Halkın Sessiz Çığlığı

2/3 Ağustos 1944 gecesi, Polonya’daki Auschwitz-Birkenau toplama kampında, Nazi subayları tarafından Roman ve Sinti halkına yönelik soykırımın en kanlı anlarından biri yaşandı. O gece, kampta tutulan Roman ve Sinti kökenli 3.000’den fazla erkek, kadın ve çocuk gaz odalarında katledildi. Cesetleri ise kampta açılan çukurlarda yakıldı.

Kampta hapsedilen 23.000 Roman ve Sinti'den 20.000'den fazlasının öldürüldüğü tahmin ediliyor. Bu insanlık suçu, Avrupa Roman halklarının kolektif belleğinde silinmeyen bir yara olarak yerini koruyor. Bugün, 2 Ağustos, Roman Soykırımı Anma Günü olarak kabul ediliyor ve başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkede hatırlanıyor.

“Pencereden baktılar... 25 kişilik aile yürüyerek götürüldü”

Nazilerin zulmünden sağ kurtulan bir Sinti olan Vilém Bock’un babası, çocuk yaşta sürgüne gönderildi. Bock, babasının ve akrabalarının yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Kardeşi Josef ve kız kardeşi Róza ile hayatta kaldı. Anne babaları ve büyükleri gaz odasına götürülürken pencereden nasıl baktıklarını anlatırdı. Ailelerinden 25 kişi yürüyerek götürüldü; son bir kez vedalaşmak için geri döndüler…”

Bu kişisel tanıklık, yalnızca rakamların değil, insan yüzlerinin, aile hikâyelerinin, gözyaşlarının ve ayrılışların da kayda geçirilmesi gerektiğini hatırlatıyor.

Unutulmuş Bir Soykırım: 500.000 Roman ve Sinti Katledildi

Tarihçiler, Nazi rejimi tarafından 500.000'e kadar Roman ve Sinti’nin sistematik biçimde öldürüldüğünü belirtiyor. Bu insanlar, yalnızca öldürülmekle kalmadı; birçoğu hapsedildi, zorla çalıştırıldı, kısırlaştırıldı ya da tıbbi deneylere maruz bırakıldı.
Ancak bu soykırım, uzun yıllar boyunca görmezden gelindi. Batı Almanya Hükümeti tarafından resmi olarak ancak 1981 yılında tanındı. Bugün bile Avrupa’da Roman ve Sinti topluluklarına karşı ayrımcılık ve dışlama yaygın bir sorun olarak sürüyor.

Avrupa Konseyi: “Anmak Yetmez, Mücadele Etmeliyiz”
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset, Roman Soykırımı Anma Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugün yalnızca kurbanları onurlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda gerçek, adalet ve onurun yanında duruyoruz. Roman halkının acıları uzun süre inkâr ve sessizlikle karşılandı. Bu nedenle anma, ancak eyleme dönüşürse anlam kazanır.”

Berset, Avrupa’da Roman karşıtı ırkçılığın hâlâ derin biçimde kök saldığını, bu nedenle nefret söylemine ve ayrımcılığa karşı daha güçlü yasal korumaların sağlanması, kapsayıcı eğitim politikalarının uygulanması ve Roman topluluklarının haklarını talep etmeleri için desteklenmeleri gerektiğini vurguladı.

Bugün Ne İçin Anıyoruz?
Roman Soykırımı Anma Günü, yalnızca bir geçmişi hatırlama değil; hâlâ süren ayrımcılığa, yoksulluğa, ötekileştirmeye ve sessizliğe karşı güçlü bir duruşun ifadesidir. Unutulmasın: Soykırımlar sessizlikle başlar, inkârla büyür, mücadeleyle durdurulur.

Bir Gaz Odasında Öldüler… Ama Hatırlanmak İçin Yaşıyorlar.
Bugün, Avrupa’nın her yerinde, isimleri bilinmeyen çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için mumlar yakılıyor. Roman halklarının tarihi yalnızca acı değil, direnç ve onur tarihidir de.