Yaşam

Yerel medyalarda neler oluyor? Bir Bursada Bugün hikayesi! Nereden nereye…

Abone Ol

Gazeteci Yazar Mesut Demir, “Yerel medyalarda neler oluyor?” yazı dizisinde Türkiye geneli bilinen Bursa’nın en çok tıklanan haber sitesi Bursada Bugün’ün kuruluştan günümüze hikayesini kaleme aldı.

BURSA (İGFA) – İşte Gazeteci Yazar Mesut Demir’in köşe yazısı…

Bir Bursada Bugün hikayesi! Nereden nereye…

Bursa’da bugün sokaktan rastgele 10 kişiyi çevirsen, hepsi Bursada Bugün haber sitesini biliyordur.

Peki, Bursada Bugün nasıl kuruldu?

Kuruluşunda ve marka sürecinde yer aldığım, bir dönem Genel yayın Yönetmenliği görevini üstlendiğim Bursada Bugün haber sitesi nasıl buraya geldi?

Kimlere satıldı? Kimler geldi, kimler geçti?

Şimdi kimin elinde?

2018’de el değiştirdikten sonra neler yaşandı?

Bu yazımda aslında internet medyası sahipleri, genel yayın yönetmenleri, yazı işleri müdürleri, muhabir ve editör arkadaşlarıma da ders niteliğinde bir hikaye var…

İbretlik konular da tabi ki…

Bursada Bugün haber sitesi 2009 yılında Ahmet Akhan tarafından alınan domain ile kuruldu. 1 yıl boyunca Ahmet Akhan, hem Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyor, hem de bu haber sitesine haber yüklüyordu.

Ardından o zamanın parasıyla yanlış hatırlamıyorsam 3 bin lira ya da 5 bin liraya Zeno İnşaat Grup sahibi Recep Aydın tarafından satın alındı.

Yıl 2010…

Recep Aydın ile yaptığım görüşme sonrası çalışmak üzere anlaştık.

Recep Aydın, çok değerli, saygı duyduğum, kazandığının 3’te 1’ini ihtiyaç sahibi kimselere el uzatarak yardım yapan ancak bu yardımı kimse duymadan yapan biri… Belki buradan bunu yazdığım için bana kızacak ama…

Allah yardımlarını kabul eylesin…

Bir editör, bir yazılımcı ve ben olmak üzere 3 kişi başladık işe…

Kükürtlü Caddesi’nde Reklam İletişim Merkezi (RİM) şirketi ofisindeydik, şirket ortağı da geçtiğimiz dönem yıllarda Sönmez Medya’nın Genel Müdürlük görevini yapan Burak Özgün vardı…

3 ay orada gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyorduk.

Ardından…

Zeno Ozalit ofisinde devam ettik, Metin Alp’in başında olduğu ofiste…

Bir masada 3 kişi çalışıyorduk.

Hatırlayanlar iyi bilir, elimde küçük el kamerası, elimde Bursada Bugün mikrofonu, sokak sokak dolaşıp haber yapıyor, elimdeki haberleri editör arkadaşımıza gönderiyordum anında…

Yazılım arkadaşımız da, yeni bir haber sitesi yapıyordu.

Çünkü teması başka firmaya ait olan bir haber sitesinde istediklerimizi yapamıyorduk.

Sabah 7’de evden iş başı yapıyor, 08.30’da ofiste devam ediyorduk.

Dediğim gibi elimde küçük kamera, altımda tek kapılı beyaz Fiat Palio araba (Her tarafı Bursada Bugün amblemleriyle dolu), sırtımda bilgisayar ve eskiden vınn dediğimiz internet ile 17 ilçede 1067 mahalleyi ve sokaklarını dolaşarak vatandaşın sorunlarını dile getirdik.

Günde en az 8-10 özel haber, bunun yanı sıra belediye, kamu kurum ve kuruluşları ve STK’ların basın toplantıları ve etkinliklerini de takip ediyorduk.

Akşam saat 18.00 olduğunda ofis kapanıyordu…

Eve geçip, editörlüğe devam ediyorduk gecenin 2-3’lerine kadar…

Mitinglerde ıslanıp tişörtlerimizi muhabir arkadaşlarla birlikte sıkarak yeniden üzerimize giydiğimiz günler oldu.

Etkinlik demişken, kurumların etkinlikleri ve basın toplantılarında hem kamerayla canlı yayın yapıyordum, hem de bilgisayarımda haberi yazıp anında siteye koyuyordum.

Haber ajansı muhabirleri, “Haberi geçtin mi Mesut” diye sorup ofislerine gidip haberi Bursada Bugün’den kopyalayıp servis ediyorlardı.

Hey gidi günler…

Sabah 7’de başlayıp gece 2-3’lere kadar çalış, hafta sonu tatili yok…

Yıllık izin için gittiğimde şezlonga bilgisayarı koyup haber girişleri yapıp, arada 5 dakika denize girip serinleyip, ardından haber çalışmalarına devam ediyordum.

1 simit ile bir günü geçirdiğimiz günler oldu.

Şimdiki muhabir ve editör arkadaşlarımız, saat 18.00 demeden bilgisayarı kapatıp ofisten kaçar gibi gidiyorlar. Gazetecilik aşktır, bu mesleğe aşık değilseniz başarılı olamazsınız.

Yoruldum mu? “Hayır”, sıkıldım mı? “Hayır”, pişman mıyım? “Hayır”…

Tüm bunlara karşılık ne aldın dersen, birincisi adam gibi adam Recep Aydın’ı tanıdım…

Hakkını ödeyemem tüm bu yaptıklarıma rağmen…

Yıl 2011…

Bugünkü adı ve başkanlığını yaptığım Bursa İnternet Gazetecileri Derneği, eski adıyla Aktif İnternet Medyası Derneği kurucuları arasında yer aldım.

Bursada Bugün, bir yandan billboardlardaki reklamlarla, bir yandan sahada ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak dolaşarak, insanların dertlerini dert edinip haber yaptıkça büyüdü, marka olma yolunda ilerledi.

Yıl 2012…

O günkü teknolojik şartlarda tek başına canlı yayından canlı yayına koşuyorduk.

Bir gün…

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam’ın basın toplantısını canlı verdik. Hemen akabinde Bursa Valisi basın açıklaması yapacak, Fiat Palio ile Özlüce’den Heykel’e yetişmeye çalışıyoruz. Kükürtlü Caddesi’nde trafik çevirmesine takıldık.

Habere yetişeceğimizi, Bursa Valisi’nin basın toplantısını canlı yayınlayacağımızı söyledik memur arkadaşa…

Bize izin vermedi, “bekleyeceksiniz” dedi.

O sırada Valilik Özel Kalem Müdürü aradı, “Mesut bey yolda mısınız” diye…

Durumu izah ettim, yanında bulunan Emniyet Müdürü, telefonu memur arkadaşa vermemi istemişti.

Memur telefonu uzatıp “Emniyet Müdürü telefonda” dediğimde, “Ha ha, ben de Cumhurbaşkanıyım” diyerek telefonu aldı.

Sonrası…

Bize escortluk ederek Valiliğe yetiştirmişti.

Anılarla dolu yıllar…

Daha sonra Recep Aydın bana “Artık bir gömlek daha giyme zamanı geldi” deyince personel sayımızı arttırdık.

Necati Kartal, Bursa Hakimiyet Gazetesi’nden ayrılıp Bursada Bugün Genel Yayın Yönetmeni, Olay Gazetesi İnternet Sorumlusu görevinden ayrılan Barbaros Koçanalı da Bursada Bugün Genel Yayın Müdürü oldu.

Ben de Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapıyordum ama sahadan ayrılmadım, muhabirlik görevini de devam ettiriyordum.

Bursa halkı ve başka şehirlerde yaşayan Bursalılar, Bursada Bugün’ü sevmiş, benimsemiş, haberleri anlık buradan takip ediyorlardı.

Tıklanmalarımız sürekli artıyor, ödüller alıyorduk.

Yazılımcımız ile birlikte yaptığımız temamız Altın Örümcek ödülü almıştı Türkiye geneli…

Finalde Garanti Bankası sitesi ve NTV sitesiyle yarıştık.

Bu gurur hepimize yetti, yorgunluğumuza değdi.

Okurken umarım yorulmadınız…

Daha çok anımız, kamuoyuyla paylaşmak istediğim çok konu var…

Yerel medyalarda neler oluyor? Yazı dizimize devam edeceğiz.

Sağlıklı ve esen kalın…