Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in dosyasına ilişkin açıklama yapan İHD Adana Şubesi, “Adli Tıp Kurumu devlet suçlarını ve erkek failleri aklayan bir merkez haline geldi” dedi.
Rojin Kabaiş Dosyasında Adli Tıp ve Cezasızlık Gerçeği
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, Van’da şüpheli şekilde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş dosyasına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklama, İHD Adana Şube binasında gerçekleştirildi ve İHD Adana Şubesi adına Baran Öner tarafından okundu. Açıklamaya çok sayıda İHD üyesi katıldı.
Açıklamada, Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin dosyanın bir yıldır sonuçlandırılmadığı ve “intihar” şüphesi gerekçesiyle soruşturmanın daraltıldığı vurgulandı. İHD, bu tutumun kadın cinayetlerinde cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu belirtti.
“Adli Tıp Kurumu, bu coğrafyada hem devlet suçlarını örtbas eden hem de erkek failleri aklayan bir merkez haline gelmiştir. Bu durum, kadınların adalete erişimini sistematik biçimde engellemektedir.” denildi.
“Kadınların Yaşam Hakkı, Adli Mekanizmalarca Çarpıtılıyor”
İHD, Rojin Kabaiş’in ölümünün “bir kadının yaşam hakkının gasp edilmesi” olduğunu belirterek, olaya ilişkin tutumun adli sistemin toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri nasıl yeniden ürettiğini gösterdiğini ifade etti.
Açıklamada, Adli Tıp raporlarının eksik ve taraflı biçimde düzenlendiği, bu raporların fail lehine delil oluşturduğu ve kadın cinayetlerini görünmez kıldığı vurgulandı.
“Adli Tıp Kurumu’nun uygulamaları, eril yargı anlayışını ve cezasızlık politikasını güçlendiren bir araç haline gelmiştir; kadın cinayetlerini dolaylı biçimde meşrulaştırmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
“İstanbul Sözleşmesi Yeniden İmzalanmalı”
İHD, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından kadınların korunma mekanizmalarının zayıfladığını ve devletin yaşam hakkını koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtti.
Açıklamada ayrıca, özellikle Kürt illerinde kadınların etnik ve cinsiyet temelli şiddetin kesiştiği bir alanda yaşadıkları, devlet kurumlarının ise bu ölümlerde failleri koruyan bir tutum sergilediği vurgulandı.
“Bağımsız Adli Tıp ve Etkin Soruşturma Çağrısı”
İHD Adana Şubesi, kamuoyuna, Adalet Bakanlığı’na, Adli Tıp Kurumu’na, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na ve kadın hakları örgütlerine çağrıda bulunarak şu talepleri dile getirdi:
-
Rojin Kabaiş dosyası başta olmak üzere tüm kadın ölümleri etkin ve şeffaf biçimde soruşturulmalı.
-
Adli Tıp Kurumu tek yetkili merci olmaktan çıkarılmalı; bağımsız hekim ve hastane raporları da delil olarak kabul edilmeli.
-
İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanmalı, kadınların yaşam hakkı güvence altına alınmalı.
-
Cezasızlık politikalarına son verilmeli, kadın cinayetleri fail ve devlet sorumluluğu bağlamında görünür hale getirilmelidir.
“Kadınların Adalet Mücadelesini Sürdüreceğiz”
Basın açıklamasında son olarak şu ifadeler yer aldı:
“İHD, kadınların yaşam hakkı mücadelesini sahiplenmeye devam edecek; devletin, Adli Tıp ve yargı mekanizmalarının kadın düşmanı uygulamalarına karşı hak temelli, şeffaf ve etkin adalet talebini yükseltmeyi sürdürecektir.”
İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi