"Adana Valiliği'ne de sesleniyoruz: Bu hukuksuz ve yaşam hakkına aykırı toplama kararından derhal vazgeçin! Biz buradayız. Sokaktaki canlar için buradayız. Katliama karşı yaşamı savunmak için susmuyoruz, susmayacağız."
Adana Yaşam Hakkı Savunucuları İnönü Parkında "Adana’da Sokak Hayvanlarına Yönelik Başlatılan Toplama Süreci Derhal Durdurulmalıdır!" Başlıklı Basın Açıklaması Yaptılar.
Grup adına basın açıklamasını Av. Sevil Aracı okudu.
Aracı: "Adana Valiliğinin talimatıyla geçtiğimiz günlerde başlatılan sahipsiz hayvanların toplanması süreci açık bir tehdit ve yaşam hakkı ihlalidir. Valilik talimatı ile Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri sahaya sürülmüş, toplama ekipleri hayvanları barınaklara taşıma adı altında şiddetle ve hukuksuzca müdahalelerde bulunmaya başlamıştır" ifadesini kullandı.
Adana Yaşam Hakkı Savunucuları adına Aracı konuşmasına şu şekilde devam etti:
Bugün Adana'da, yaşam hakkının, vicdanın ve bilimin dışlandığı bir sürecin ortasındayız. Bu toplama kararı, çocuk haklarını araçsallaştıran, sahte bir güvenlik söylemiyle katliamı meşrulaştıran bir yaklaşımın ürünüdür. Oysa biz biliyoruz ki, sokak hayvanlarının güvenliğe tehdit oluşturduğu iddiası, sistematik olarak oluşturulan bir algıdan ibarettir. Gerçek tehdit, iktidarın şiddeti sıradanlaştıran ve cezasızlıkla teşvik eden politikalarıdır.
Adana Valiliği’nin uygulamaya koyduğu bu toplama süreci, bilimsel temelden yoksundur. Hayvanları“toplama” ile değil; kısırlaştırma, kayıt altına alma, sahiplendirme ve yerel hayvan koruma gönüllüleriyle birlikte çalışmayla çözülebilecek bir mesele, bugünkü uygulamalarla açıkça bir kıyıma dönüştürülmektedir.
Barınakların mevcut kapasitesinin çok üzerinde olduğu, koşulların hayvanların yaşam hakkını korumaya uygun olmadığı herkesin malumudur. Bu koşullarda yapılan her “toplama” aslında ölüm demektir.
Bizler, Adana’daki hayvan hakları savunucuları olarak diyoruz ki:
- Sokak hayvanlarını katliama götüren bu uygulamaya derhal son verilsin!
- Barınaklar şeffaf biçimde denetlensin, koşullar kamuoyuna açıklansın!
- Bilimsel ve etik çözümler temel alınarak; kısırlaştırma ve sahiplendirme programları uygulansın!
- Hayvanlara yönelik toplama faaliyetleri durdurulsun, sorumlular hakkında işlem başlatılsın!
Hayvanların yaşamı pazarlık konusu değildir. Onların yaşam hakkı da çocukların güvenliği kadar kutsaldır. Bu iki hakkı birbirine karşıymış gibi sunan manipülatif söylemleri reddediyoruz.
Kadınların her gün erkekler tarafından öldürüldüğü, çocuklara yönelik istismarın sistematikleştiği, ekonomik krizin derinleştiği, barınma hakkının gasp edildiği bir ülkede; yaşanan tüm krizlerin sebebi olarak hayvanları göstermek, halkın aklıyla alay etmektir.
Adana’da da sokakta yaşayan canlara yönelik Valilik talimatıyla başlayan toplama uygulamaları, bu merkezi saldırının bir uzantısıdır. Barınakların ne koşullarda olduğunu hepimiz biliyoruz: Hayvanların hapsedildiği, aç bırakıldığı, tedavisiz bırakıldığı, kayıtsız şekilde öldürüldüğü yerlerdir. Bir canlıyı özgürlüğünden etmek, ona yaşam hakkı tanımamaktır.
Biz bu politikaları görüyoruz. Güvenliğe, sağlığa dair tüm bu söylemlerin kimin çıkarına olduğunu biliyoruz. Sokakta yaşayan hayvanları katletmek için uydurulan tüm asılsız gerekçelerin gerçek sorumlularının kim olduğunu biliyoruz!
Ve buradan Adana’dan belediyelere sesleniyoruz:
- Bu şiddet ve katliam politikalarının uygulayıcısı olmayın!
- Toplumu kutuplaştıran, nefreti körükleyen değil; yaşamı savunan bir tutum alın!
- Hayvanlarla bir arada, güvenli ve adil bir kent mümkün. Sorumluluğunuzu yerine getirin.
Adana Valiliği'ne de sesleniyoruz:
Bu hukuksuz ve yaşam hakkına aykırı toplama kararından derhal vazgeçin!
Biz buradayız. Sokaktaki canlar için buradayız. Katliama karşı yaşamı savunmak için susmuyoruz, susmayacağız.
Sokakta yaşam var, katliama geçit yok!