Hayvan hakları örgütleri, sokak hayvanlarına ilişkin yürürlüğe giren 5199 sayılı Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamındaki uygulamaların yerel yönetimler tarafından “samimiyetsiz ve eksik” yürütüldüğünü belirtti.
DOHAYKO Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık, KİHAYKO Kurucu Başkanı Metin Yıldırım ve CANKOP Başkanı Sibel Seyitoğlu, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Tesisleri’nde düzenledikleri basın toplantısında hem kanuna hem de Adana’daki belediyelerin uygulamalarına sert eleştiriler yöneltti.

“Bu yasa katliam ve zulüm getiriyor”
Hayvan hakları savunucuları, tüm sokak köpeklerinin toplatılmasını öngören yeni düzenlemeyi “katliam ve zulüm kanunu” olarak nitelendirdi. DOHAYKO Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık, kanunun uygulanamaz olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Bu yasa, kısırlaştırmayı yok hükmünde bırakıp üretimi körükleyen maddeleriyle bir üreme ve katliam döngüsü yaratıyor. Bakanlıklar yıllarca bakımevi ve kısırlaştırma yükümlülüklerini denetlemedi; şimdi belediyeleri alelacele ‘toplama ve yok etme’ uygulamasına iten ağır yaptırımlar getirildi.”
“Sokak hayvanı sorununun kaynağı köylerde terk edilen yavrular”
Ortak açıklamada, sorunun yalnızca sokaklarda yaşayan köpeklerle sınırlı olmadığı, köylülerin ve çobanların sahipsiz bıraktığı yavruların da ciddi bir kaynak oluşturduğu vurgulandı:
“Sokakta gördüğümüz köpeklerin çoğu çoban köpeği kırmasıdır. Üretim çiftlikleri ve kontrolsüz üreme engellenmeden sorunun çözülmesi mümkün değildir.”
Adana’daki uygulamalara sert eleştiri
Açıklamada, yasanın Adana’da uygulanışıyla ilgili ciddi sorunlar olduğu belirtildi. Valilik talimatına rağmen ilçe belediyelerinin yaşam alanlarını kurmakta geç kaldığı ifade edildi.
Çıtırık, özellikle Sarıçam Belediyesi’ni en sorunlu belediye olarak nitelendirerek, 12 yıldır ne bakımevi kurulduğunu ne de kısırlaştırma çalışması yapıldığını belirtti.
“Büyükşehir kapasitesinin çok üzerinde yük altında”
Valiliğin talimatıyla toplanan köpeklerin Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yaşam alanına gönderilmesinin, alanın hızla dolmasına neden olduğu ifade edildi.
Sarıçam, Seyhan, Yüreğir ve Çukurova belediyelerinin yaşam alanı oluşturma sürecini ağırdan aldıkları belirtilerek şu eleştiri yapıldı:
“Her yere bütçe ayrılırken, hayvanlar için etrafı çevrili, sundurması ve kulübesi olan bir alan yapmaya bütçe bulamıyorlar. Belediye başkanlarının iyi niyetli olduklarını düşünmüyoruz.”
Sarıçam’daki yaşam alanı için ‘yangın riski’ uyarısı
Sarıçam Belediyesi’nin bir çam ormanının ortasında yaşam alanı kurmaya çalıştığını ifade eden Nesrin Çıtırık, bu tercihin büyük risk taşıdığını dile getirdi:
“Yangınların en yoğun görüldüğü dönemde, yanıcılığı yüksek bir ormanın tam ortasına yaşam alanı yapılması akıl dışıdır. Olası bir yangında hayvanlar cayır cayır yanabilir. Orman Bölge Müdürlüğü bu kararını yeniden gözden geçirmelidir.”

Merkez ilçe belediyeleri için ayrı ayrı değerlendirme
Açıklamada ilçe belediyeleriyle ilgili şu tespitler paylaşıldı:
-
Yüreğir Belediyesi: “Aralık sonunda tamamlanacak denilen yaşam alanı için henüz toprak düzeltmesi bile yapılmadı.”
-
Çukurova Belediyesi: “Toprak düzleme yapıldı ancak çalışma ilerletilmedi.”
-
Seyhan Belediyesi: “Diğer hizmetlerde olduğu gibi bu konuda da ciddi bir çalışma yok; birkaç işçiyle göstermelik faaliyet yürütülüyor.”
“Belediyeleri kamuoyuna şikâyet ediyoruz”
Hayvan hakları savunucuları, duyarlı kamuoyunu ve yerel basını belediyeler üzerinde baskı oluşturmaya davet ederek açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
“Sayın Valimizin talimatlarına rağmen yaşam alanlarını yapmayan ilçe belediyelerini kamuoyuna şikâyet ediyoruz. Adana’nın merkezindeki belediyeler bir an önce bu sorumluluğu yerine getirmelidir.”


