İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, 12 Eylül Askeri Darbesinin 40. yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı “Bugün yaşadığımız Türkiye, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin mirasıdır” “12 Eylül karanlığına ve onun mirası anlayışlara karşı mücadeleye devam edeceğiz” ADANA – İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, 12 Eylül askeri darbesinin yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; 12 Eylül karanlığına ve onun mirası olan anlayışlara karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi. 12 Eylül Darbesi’nin ülke tarihinin en kara lekelerinden biri olduğunu kaydeden Aksungur; darbenin üzerinden geçen 40 yıla rağmen 12 Eylül’ün karanlık döneminin, yaşattığı acılar, idamlar, gözaltılar, tutuklamalar, katliamlar, işkenceler, yaptığı tüm baskı ve zulüm ile toplumun belleğinde tazeliğini korumaya devam ettiğini, ülkemizdeki hemen hemen her evde o günün Türkiye’sinin bıraktığı izlerin mevcut olduğunu ifade etti. Türkiye’deki mevcut koşulların 12 Eylül Askeri Darbesi’nin mirası olduğunu belirten Aksungur “Bugüne kadar uzanan baskıcı, ayrımcı, gerici uygulamaların mevcudiyetini sağlayan zemin, 12 Eylül döneminde, toplumun gerek ekonomik gerekse siyasi anlamda askeri darbe altında şekillendirilmesi ile yaratılmıştır” dedi. Aksungur şöyle devam etti: “Ülkemizde yaşanan ve her geçen gün derinleşen ekonomik kriz o günlerde itirazsız bir uygulamaya dönüşen ve bugünlere geliştirilerek taşınan neoliberal ekonomik programın sonucudur. Türkiye’deki ekonomi ve toplumsal yaşam bu anlayışın düzenlemesi altındadır. 12 Eylül’den bu yana uygulanan politikalarla ülkemizin geldiği duruma baktığımızda, vardığımız nokta; kamusal varlıkların tasfiyesi, artan işsizlik, çalışan kesime reva görülen ücretler, toplumsal örgütlenmelere yönelik baskılar, basının susturulması, doğa ve çevrenin talanı, had safhaya varan kutuplaşma, baskılar sonucu yaratılan korku atmosferidir. İçinde bulunduğumuz günlerde ülkemizin de etkisi altında olduğu, tüm dünyayı saran salgın döneminde ise sosyal devlet anlayışının tamamen terk edilmiş olmasının sonuçları durumu daha da ağırlaştırmaktadır. Salgınla baş etme konusunda atılan adımlarda ekonomik endişeler ön plana yerleşmekte, toplum sağlığı konusunda etkili adımlar atılmamakta, bunun sonucu olarak da topluma karşı açık ve şeffaf olunmamaktadır. Siyasi kaygılar toplum sağlığının önüne geçmektedir. Tüm yaşananlar otoriterliğin, baskı ve zulmün sadece askeri darbeler eliyle değil, seçimle gelmiş iktidarlar tarafından da uygulamaya konulabileceğinin göstergesidir. Bu nedenle beyan ediyoruz ki bizler gerek askeri gerekse sivil olsun baskıcı, antidemokratik yönetimlerin her zaman karşısında olacağız. Bizler gelecek nesillere karşı olan sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bugün gerekli adımları atmazsak, gelecek nesillere en ufak bir karşı çıkmanın bile bedellerinin daha da ağırlaşacağı bir ülke bırakacağız. Bu nedenle, 12 Eylül karanlığına ve onun mirası olan anlayışlara karşı mücadeleye devam edeceğiz.