CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Terörsüz Türkiye” hedefi kapsamında dün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile kritik görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından gözler, Meclis bünyesinde kurulması planlanan yeni komisyona çevrildi. CHP’nin bu komisyona katılıp katılmayacağı kamuoyunda merak konusu olurken, parti kurmaylarından sürece dair ilk değerlendirmeler geldi.
“Komisyon Süreci Bir Samimiyet Testidir”
CHP kurmayları, görüşmelerin ardından yaptıkları açıklamalarda, Meclis’te kurulacak komisyonun bir “samimiyet testi” olduğunu vurguladı. “Süreci siyaset üstü bir yaklaşımla ve tarihsel sorumluluğumuzun bilinciyle ele alıyoruz” diyen CHP yetkilileri, komisyonun demokratikleşme, adalet ve barış üretme kapasitesine odaklandıklarını belirtti.
“Bu komisyon süreci bir samimiyet testidir. Ama samimi olan biziz. Çünkü biz ilkesel hareket ediyoruz. Cumhur İttifakı’nın kurduğu oyunun figüranı olmayız.”
“TBMM’nin Öncülüğü Şart, Güvenlik Bürokrasisinin Gölgesinde Süreç Olmaz”
CHP yetkilileri, sürecin şu ana kadar parlamentonun değil, güvenlik bürokrasisinin öncülüğünde ilerlediğine dikkat çekerek, MİT Başkanı Kalın’ın siyasi partileri bilgilendirmesinin önemine rağmen bunun istisnai bir durum olduğunu hatırlattı. “Eğer kalıcı bir çözüm isteniyorsa, sürecin mutlak surette Meclis çatısı altında, sivil siyaset zemininde yürütülmesi gerekir” ifadelerine yer verildi.
“Kürt Sorununda Kalıcı Barış İçin Katılımcı Demokrasi ve Adalet Şart”
Kurmaylar, kurulacak komisyonun Kürt sorununa yönelik çözüm odaklı, kapsayıcı ve adil bir yapıya sahip olması gerektiğini ifade ederek, CHP’nin katılımının bu ilkelere bağlı olacağını net şekilde dile getirdi:
“Barış, katılımcı demokrasiyle olur. Baskıyla elde edilen bir barış, kalıcı barış olamaz. Komisyon Türkiye’deki demokrasi ve adalet sorunlarına çözüm üretebilmeli ki Kürt sorununda da kalıcı barış mümkün olabilsin.”
“CHP’nin Olmadığı Bir Süreç Meşruiyetini Kaybeder”
CHP yetkilileri, ülkenin kurucu iradesini temsil eden bir parti olarak bu sürecin dışında kalmasının, sürecin meşruiyetini zedeleyeceğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “DEM Parti’yi dahil eden, diğerlerini dışlayan” bir yaklaşım sergilediğine dikkat çeken kurmaylar, şu değerlendirmede bulundu:
“Erdoğan’ın kullandığı dil, çözüm dili değil. Çözüm, kapsayıcı olmayı gerektirir. Özellikle CHP’nin içinde olmadığı bir süreç meşruiyetini kaybeder.”
“İmamoğlu Üzerinden Pazarlık Asla Kabul Edilemez”
CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması karşılığında komisyona katılacağına yönelik iddialar ise net bir dille yalanlandı:
“İmamoğlu’nun serbest kalması gibi bir pazarlığımız yok. Biz ilkesel yaklaşıyoruz. Bu sürecin pazarlıklarla değil, ilke ve demokratik değerlerle yürütülmesi gerekir.”
“Demokratikleşme Komisyonun Temel Gündemi Olmalı”
CHP kurmayları, komisyonun oluşum biçiminin, temsil niteliğinin, çoğulculuğunun ve alınacak kararların bağlayıcılığının önemine dikkat çekti. Katılımın mutlak değil, koşullu olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandılar:
“Biz ‘önce adım atın, sonra gireriz’ demiyoruz. Ancak demokratikleşme konuşulmayacaksa, muhalefet dışlanacaksa bu komisyonun içinde yer almamız söz konusu olamaz. Komisyondan demokrasi ve adalet çıkacaksa biz orada oluruz.”
“CHP Olmazsa Sorumluluk CHP’nin Değil, İktidarındır”
CHP, sürecin başından itibaren Meclis merkezli, hukuk devleti ilkelerine dayalı bir çözüm perspektifi savunduğunu belirterek, “Komisyonda yer alıp almamamızın sorumluluğu bize değil, sürecin nasıl yürütüleceğine bağlıdır” açıklamasını yaptı:
“CHP, tarihsel tutumuna uygun bir şekilde ilerliyor. Peşinen ‘İçinde oluruz’ demiyoruz. Ama ilkelerimizle uzlaşmazsa komisyonda yer almayabiliriz. Eğer CHP komisyonda yer almıyorsa, bunun sebebi CHP değildir.”
Bilgi Notu:
CHP, komisyonda yer alıp almamaya yönelik kararını önümüzdeki günlerde kamuoyuna duyuracak. Parti yönetimi, halkın barış ve adalet beklentisinin farkında olduklarını vurgularken, süreci dikkatle ve ilkeli biçimde takip etmeye devam edeceklerini açıkladı.