Siyaset

DEM Partili Nevroz Uysal Aslan: Hukuk yerini itaate bıraktı

33 yıldır hapiste olan Serdar Şitilay’ın tahliyesi altıncı kez ‘pişmanlık göstermediği’ gerekçesiyle engellendi

Abone Ol

DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Türkiye hapishanelerinde süregelen infaz uzatmalarına ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Aslan, “İnfaz uzatmaları artık bireysel adaletsizliklerin ötesine geçmiş, hukukun siyasal denetime tabi kılındığı bir rejim pratiğine dönüşmüştür.” dedi.

“Pişmanlık göstermediği için tahliyesi engellendi”

Uysal Aslan, 33 yıldır cezaevinde bulunan Serdar Şitilay’ın, yasal infaz süresini tamamlamasına rağmen yalnızca “pişmanlık göstermediği” gerekçesiyle koşullu salıverilme hakkının altıncı kez engellendiğini belirtti.

Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishane İdare ve Gözlem Kurulu’nun 24 Eylül 2025 tarihli kararına dikkat çeken Aslan, “İyi hâl değerlendirmesi artık davranıştan değil, düşünceden ölçülüyor. Kurul, iyileştirme faaliyetlerine katıldığı halde ‘pişmanlık göstermediği’ gerekçesiyle tahliyeyi reddetmiştir. Bu, hukukun yerine itaatin ölçüldüğünün göstergesidir.” ifadelerini kullandı.

“Kararlar şablon gibi, siyasi varsayımlara dayalı”

DEM Partili vekil, kurul kararlarının önceden belirlenmiş şablonlara göre hazırlandığını belirterek, “Psiko-sosyal servis raporlarında ‘sakin, saygılı, yönlendirmelere açık’ olduğu yazan bir mahpus hakkında ‘olumlu değerlendirme yapılamamıştır’ deniliyor. Bu açıkça politik bir tutumdur.” dedi.

Aslan, kurulun “PKK ile organik bağ sürüyor” şeklindeki gerekçesini hukuken geçersiz bulduğunu belirterek, “Bu tür değerlendirmeleri ancak bağımsız yargı organları somut delillerle yapabilir. İdari bir kurulun böyle bir nitelendirmeye dayanarak özgürlüğü kısıtlaması, Anayasa’nın 38. maddesinde güvence altına alınan ‘suçta ve cezada kanunilik’ ilkesinin ihlalidir.” diye konuştu.

“Uzman görüşleri yok sayıldı”

Uysal Aslan, kurul kararının çoğunlukla alındığını, üç üyenin — aralarında bir psikoloğun da bulunduğunu — muhalefet şerhi düşerek “hükümlünün toplumla bütünleşmeye hazır olduğu” yönünde kanaat bildirdiğini aktardı.
“Psikolog üyenin bilimsel görüşü gerekçesiz biçimde yok sayılmıştır. Bu durum, infaz değerlendirmelerinin bilimsel değil, siyasal sadakat testine dönüştüğünü gösteriyor.” dedi.

“Meclis’e resmî başvuru yaptık”

Aslan, bu ağır hak ihlali karşısında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na (İHİK) resmî başvuru yaptıklarını duyurdu. Başvuruda, Elazığ 1 Nolu Hapishane İdare ve Gözlem Kurulu hakkında inceleme başlatılması, pişmanlık ve örgütsel bağ gibi soyut kavramların iyi hâl değerlendirmelerinde kullanılmaması, yalnızca davranış temelli kriterlerin esas alınması istendi.

Ayrıca, “Telafi planları, kütüphane kayıtları ve eğitim katılım listelerinin Komisyonca incelenmesi” ve “Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun Elazığ Hapishanesi’ni ivedilikle ziyaret etmesi” talep edildi.

“İnfaz uzatmaları insan haklarına aykırı”

Uysal Aslan, Meclis’i infaz rejiminde kurumsallaşan keyfiyeti denetlemeye çağırarak, “Pişmanlık beyanına dayalı infaz uzatmaları insan hakları normlarına aykırıdır. Bu uygulamalar, cezanın hukuki değil, siyasal ölçütlere göre uzatıldığı bir dönemi yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.