TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmeler devam ederken, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı ve Mardin Milletvekili Çiğdem Kılıçgün Uçar bütçe konuşmasında sert değerlendirmelerde bulundu. Uçar, Türkiye’nin en büyük açığının “bütçe açığı değil, barış ve adalet açığı” olduğunu söyledi.
Küresel siyasette artan belirsizliklere dikkat çeken Uçar, dünyanın “kuralların yerini anlık çıkarlara bıraktığı, tehdit ve gerilim üzerine kurulu yeni bir dönemden” geçtiğini belirterek, Ortadoğu’daki çatışmalı atmosferin farklı devlet reflekslerinin çarpıştığı bir “laboratuvar” niteliği taşıdığını ifade etti.
“En ağır enflasyon hukukta ve adalette yaşanıyor”
Konuşmasında Türkiye’de yaşanan krizin yalnızca ekonomik olmadığını vurgulayan Uçar, “En ağır enflasyon mutfaklarda değil, hukukta, demokraside ve adalette yaşanıyor” dedi. Ülkenin temel krizinin Kürt meselesi olduğunu belirten Uçar, bu sorunun “inkâr ve ceza odaklı politikalarla” daha da derinleştirildiğini ifade etti.
Uçar, bu meselenin bir “dosya” olarak değil, “Cumhuriyetin kalbinde açık bırakılmış bir yara” olarak görülmesi gerektiğini söyledi ve çözümün hukuk, eşit yurttaşlık ve anadilde eğitim gibi demokratik adımlarla mümkün olabileceğini dile getirdi.
Tarihsel referanslardan “onarıcı adalet” vurgusuna
Konuşmasında Sümerler ve Hammurabi dönemine kadar uzanan hukuk tarihi örneklerine değinen Uçar, “Bu topraklar 4 bin yıl önce bile onarıcı adaleti biliyordu. Bugün 21. yüzyılda devlet, hak ve adalet anlayışı bakımından geriye düşmüş durumda” ifadelerini kullandı.
“Barış süreci kilit taşını yerine oturtma sürecidir”
Kürt meselesinin çözümüne ilişkin “kilit taşı” benzetmesi yapan Uçar, toplumsal barışı sağlayacak temel unsurun demokrasi ve eşitlik olduğunu belirtti. Uçar, barış sürecinin önemini şu sözlerle aktardı:
“Barış süreci dediğimiz, o kilit taşını yerine oturtma sürecidir. Sayın Öcalan o kilit taşını yerine oturtmaya çalışıyor, onu sağlamlaştırıyor.”
“Öcalan’ın umut hakkının uygulanması en önemli haktır”
Kılıçgün Uçar, 27 Şubat çağrısına da atıf yaparak, Abdullah Öcalan’ın hem Türkiye’de hem de Ortadoğu’da milyonlarca insan için bir “umut kaynağı” olduğunu savundu. Uçar, Öcalan’ın “umut hakkının uygulanmasının en önemli hak” olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
“Çalışma ve yaşam şartlarının özgür ve sağlıklı olması, demokratik çözüm kanallarının açılması bu birlikteliğin sağlanması için hayati önemdedir. 27 Şubat çağrısı ile milyonların umudu olan Sayın Öcalan’ın umut hakkının uygulanması en önemli haktır.”
