Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi Eş Başkanı Erol Eren, 25 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren “MHRS Randevu Talebi Öncesi Aile Hekimine Yönlendirme” uygulamasına tepki göstererek, “Bu uygulama halk sağlığını değil, sistemi işletemeyen Sağlık Bakanlığı’nın kendi yükünü ASM’lere yıkma tercihidir. MHRS’deki çöküşün faturasını aile sağlığı merkezlerine çıkaramazsınız” dedi.
“Sağlık emekçileri şiddet riskiyle baş başa bırakılıyor”
Yeni uygulamayla birlikte hastanelerde yaşanan randevu sorununu çözmek yerine, halk ASM’lere yönlendiriliyor. Erol Eren, konuyla ilgili açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
“ASM’ler zaten yetersiz fiziki koşullar, personel eksikliği ve yüksek nüfus yükü altında eziliyor. Bazı illerde konteynerlerde hizmet verilmeye devam ediliyor. Bu koşullarda, bir de MHRS yükünün ASM’lere yıkılması, kaosu büyütecek. Randevu alamayan yurttaşlar, ilk temas ettikleri sağlık emekçisine yönelerek tepki gösterecek. Bu doğrudan şiddet riskidir ve Sağlık Bakanlığı bu riski bilerek sağlık emekçilerini hedef hâline getirmektedir.”
“Bu sistem, halk için de sağlık emekçileri için de eziyete dönüşüyor”
Kanser hastaları, kronik hasta takipleri ve ameliyat sonrası kontroller gibi özel hizmet gerektiren durumların randevusu hastanelerce planlanması gerekirken, bu hastalar da ASM’lere yönlendirilecek. Eren, “Bu uygulama hasta için zaman kaybı, emekçi için iş yükü ve gerilim demektir. Tıbbi süreçler uzayacak, halk daha fazla mağdur olacak” ifadelerini kullandı.
“Aile hekimliği sistemi yıllardır krizde – şimdi çöküş hızlandırılıyor”
Türkiye’de 14 yıldır uygulanan aile hekimliği sisteminin esnek, güvencesiz ve performansa dayalı yapısı nedeniyle hem halk hem de sağlık çalışanları için verimsizleştiğini belirten Erol Eren, “Bu uygulama sadece bir hata değil; uzun süredir kötü yönetilen bir sağlık politikasının yeni bir dayatmasıdır. Yüzlerce açıklama, rapor, eylem ile anlatmaya çalıştık ama sağlık sistemini giderek piyasalaştıran bir irade ile karşı karşıyayız” dedi.
SES Adana’dan çözüm çağrısı: Bu sistem yeniden kurgulanmalı
Eren, mevcut uygulamanın geri çekilmesini ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin aşağıdaki öneriler doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını talep ettiklerini belirtti:
-
Birinci basamak sağlık hizmetleri toplum yönelimli ve bölge tabanlı olmalıdır.
-
Koruyucu sağlık hizmetlerinin tüm giderleri kamu bütçesinden karşılanmalıdır.
-
ASM’lerin tümü donanımlı, güvenli ve nitelikli standartlara sahip yapılarda hizmet vermelidir.
-
Mobil sağlık hizmetleri için kamu tarafından uygun araç ve mekân sağlanmalıdır.
-
Tüm sağlık emekçileri kadrolu (4A) statüde istihdam edilmeli, emekliliğe yansıyan temel ücret ödenmelidir.
-
Ücretlendirme ve çalışma koşulları toplu sözleşme ile belirlenmelidir.
-
Sürekli değişen mevzuatlar halk ve sağlık emekçilerinin katılımıyla yeniden düzenlenmelidir.
-
Denetimler ceza değil, hizmet içi eğitim odaklı yapılmalıdır.
-
Sağlık emekçileri karar mekanizmalarında örgütleri aracılığıyla yer almalıdır.
“SES var, umut var – Biz bu sistemin takipçisi olacağız”
Eren, açıklamasının sonunda şunları kaydetti:
“Sağlık Bakanlığı, günübirlik düzenlemeler ve göstermelik çözümler yerine sağlık sisteminin temeline, yani birinci basamağa yönelmeli. Aksi takdirde hem halk hem sağlık emekçileri kaybetmeye devam edecek. Biz SES olarak bu sürecin takipçisi olacağız. Sağlık emekçilerinin örgütlü gücüyle bu yanlış politikaların karşısında duracağız. SES var, umut var. SES’te örgütleniyoruz!”