Ömer Fethi Güler: “İklim Krizi Yeni Hastalıkları Kaçınılmaz Kılıyor; Sağlık Sistemi Bu Gerçeğe Göre Yeniden Yapılandırılmalı”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerini kapsamlı biçimde gündeme taşıyan Ömer Fethi Güler, gelecekte ortaya çıkması beklenen yeni hastalıklar, gıda zehirlenmeleri, zoonotik vakalar ve çevresel risklere karşı sağlık sisteminin yeniden kurgulanması gerektiğini belirterek Sağlık Bakanı’na çok yönlü sorular yöneltti.
Güler, iklim krizinin yalnızca çevresel bir tehdit değil, aynı zamanda gıda güvenliğinden bulaşıcı hastalıklara, radyasyon riskinden hayvansal ürün kaynaklı bulaşlara kadar geniş bir alanda etkiler yaratan bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.
“Gelecek süreçte farklı hastalıkların ortaya çıkacağı bir gerçek”
Güler, iklim değişikliğiyle birlikte sivrisinek, kene, böcek türleri gibi zararlıların yayılım alanlarının genişlediğini, sıcaklık artışının gıda bozulmalarını hızlandırdığını ve buna bağlı gıda zehirlenmelerinin arttığını belirterek, sağlık bilimlerinin bu yeni risklere uygun şekilde yeniden yapılandırılıp yapılandırılmadığını sordu.
“Gıda zehirlenmeleri ve zoonotik hastalıklar konusunda sağlık eğitimi de dahil olmak üzere yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu görülüyor. Bu anlamda bir öngörünüz, planlamanız var mı?” ifadelerini kullandı.
Ambalajlı sularda radyasyon, güneş maruziyeti ve damacana kullanım sayısı denetleniyor mu?
Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde bulunan ambalajlı sularla ilgili önemli sağlık risklerine de değinen Güler:
-
Ambalajların güneş altında bekleme sürelerinin,
-
Radyasyon dahil fiziksel-kimyasal risklerin,
-
Damacanaların kaç kez kullanımına izin verildiğinin
yeterli şekilde incelenip incelenmediğini sordu.
“Şap, şarbon, brusella gibi hayvan hastalıklarının insanlara bulaşı izleniyor mu?”
Hayvansal ürünlerden kaynaklanan bulaşlara özel vurgu yapan Güler, şu soruları yöneltti:
-
Şap, şarbon, brusella gibi hayvan hastalıklarının et ve süt tüketimi yoluyla insanlara geçişi bilimsel olarak izlenmekte midir?
-
Hasta hayvanlara temas eden kişilerin sağlık etkileri takip edilmekte midir?
-
Bu süreç yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığı’na mı bırakılmıştır?
Ayrıca 2025 yılında hastanelerde kaç zoonotik vaka tespit edildiğinin de açıklanmasını istedi.
GDO’lu yemler, tavuk yetiştirme süreçleri ve insan sağlığına etkiler araştırılıyor mu?
Güler, gıda üretim zincirine ilişkin şu konuların bilimsel olarak incelenip incelenmediğini de sordu:
-
GDO’lu yemle beslenen hayvanların ürünlerinin insan sağlığına etkileri,
-
Yoğun tavuk üretim çiftliklerinin oluşturduğu sağlık riskleri,
-
Pestisit ve aflatoksin kalıntılarının insan sağlığındaki etkileri,
-
Bu nedenle hastanelerde tedavi gören kişilere ilişkin verilerin varlığı.
Baz istasyonları, yüksek enerji hatları ve radyasyon riskleri
Güler, baz istasyonları ve yüksek enerji iletim hatlarının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin düzenli olarak takip edilip edilmediğini, bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın güncel bir çalışma yürütüp yürütmediğini de gündeme taşıdı.
“Gıda zehirlenmelerinde Sağlık Bakanlığı da süreci izliyor mu?”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sorumluluğuna işaret eden Güler, ancak oluşumdan önceki sağlık riskleri ve erken uyarı süreçlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından takip edilip edilmediğini sordu.
Ayrıca nişasta bazlı şurupların insan sağlığı üzerindeki etkilerine dair bilimsel inceleme yapılıp yapılmadığını da öğrenmek istedi.
İhtisaslaşmış hekim sayısı ve sağlık eğitiminde yeni yapılanma ihtiyacı
Güler, içme sularındaki arsenik, demir, alüminyum, klor gibi maddelere bağlı sağlık risklerini değerlendirebilecek ihtisaslaşmış doktor sayısını sorarak şu soruları yöneltti:
-
Bu alanda eğitim almış hekim sayısı kaçtır?
-
Ülkede olumsuz bulgular var mıdır?
-
Tıp eğitiminde gıda ve zoonotik hastalıklara yönelik yeni bir eğitim birimi veya uzmanlık alanı planlanmakta mıdır?
Veteriner hekimlerin hastanelerde görevlendirilmesi gündemde mi?
Güler, “Tek Sağlık” yaklaşımı gereği veteriner hekimlerin hastanelerde görev almasının gerekli olduğunu vurgulayarak, bunun Bakanlığın gündeminde olup olmadığını da sordu.
Güneş çarpması, gıda zehirlenmesi, hayvansal bulaşılar için yeni bir yapılandırma var mı?
Küresel ısınmaya bağlı sağlık risklerinin artışına dikkat çeken Güler, sağlık sisteminin:
-
Güneş çarpmaları,
-
Gıda kaynaklı zehirlenmeler,
-
Bulaşıcı hayvan hastalıkları,
-
GDO’lu yemler ve hayvansal ürünlerin etkileri
gibi alanlarda yeni bir birim oluşturup oluşturmadığını sordu.
Deterjanların insan cildi üzerindeki etkileri inceleniyor mu?
Temizlik ürünlerindeki kimyasal maddelerin insan sağlığına etkisini gündeme getiren Güler, bu konuda Bakanlığın bilimsel araştırma yapıp yapmadığını da öğrenmek istedi.
“Suriyeliden katkı payı alınmazken emeklerden neden alınıyor?”
Sosyal güvenlik politikalarına dikkat çeken Güler, Suriyeli mültecilerden ilaç katkı payı alınmazken, emeklilerden alınmasının gerekçesini de Bakanlığa sordu.
Meslek hastalıkları, yanık vakaları ve bağımlılık merkezleri hakkında veriler istendi
Güler tarafından yöneltilen diğer sorular ise şöyle:
-
2024–2025 yıllarında kaç kişi meslek hastalığı tedavisi görmüştür?
-
Kaç kişi sağlık raporuyla zorunlu emekliye sevk edilmiştir?
-
Son 2 yılda kaç yanık vakası hastanelerde tedavi edilmiştir? Kaç yerde yanık ünitesi bulunmaktadır?
-
Madde bağımlılığıyla mücadelede kaç merkez ve kaç yatak kapasitesi vardır?
-
Sigara kadar madde bağımlılığı ile neden etkin mücadele yürütülmemektedir?
-
Çakmak gazı gibi uçucu maddeleri tüketen bireyler için özel bir program var mıdır?