Washington, ABD vatandaşlarına yönelik saldırı tehdidinin ardından Ankara'daki büyükelçiliğini ve Türkiye'deki konsolosluklarını geçici olarak kapattı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, İstanbul'daki ABD vatandaşlarına yönelik olası saldırılara ilişkin "güvenilir raporlar" aldıktan sonra Türkiye'deki büyükelçiliğini ve konsolosluklarını geçici olarak kapattı.
Dışişleri Bakanlığı Cuma günü yaptığı açıklamada, vatandaşlarını "daha dikkatli davranmaya" ve yabancıların toplanma olasılığı yüksek alanlardan uzak durmaya çağırdı.
Açıklamada, "ABD vatandaşlarının, büyük ofis binaları veya alışveriş merkezleri de dahil olmak üzere Amerikalıların veya yabancıların toplanabileceği yerlerde daha dikkatli olmaları tavsiye edilir ."
Dışişleri Bakanlığı ayrıca ABD vatandaşlarını tehditlerin ardından "tetikte kalmaya" ve "düşük profilli olmaya" çağırdı.
Artan tehdit seviyesi, Washington'un Ankara'daki büyükelçiliğini ve İstanbul, Adana ve İzmir'deki konsolosluklarını geçici olarak kapatmasına yol açtı.
ABD'nin Türkiye'deki operasyonlarını ne kadar süreyle askıya alacağı veya tehditlerin nereden kaynaklandığı belirsizliğini koruyor.
Füze anlaşmazlığı
Bu son hareket, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin Rus S-400 füze sistemini test ettiğini doğrulamasının ardından geldi.
Geçen hafta Washington, yerel medyada Karadeniz yakınlarında füzeleri denediğine dair iddialar üzerine Türkiye'yi kınadı.
ABD, Rusya tarafından satın alınan S-400 füzelerini harekete geçirirse Türkiye'ye yaptırım uygulamakla tehdit etmişti.
Ankara'nın S-400'ü satın alma ve test etme kararı, Türkiye'nin diğer NATO müttefikleriyle ilişkilerini daha da zorlayabilir.
Geçtiğimiz yıl ilk füze bataryasının teslim edilmesinin ardından Trump yönetimi, S-400'ün F-35'in yetenekleri hakkında veri toplamak için kullanılabileceği korkusuyla Türkiye'yi F-35 savaş uçağı eğitim programından hariç tuttu. ve bilginin Rusların eline geçebileceğini söyledi.
Ankara dışlanmasından yakındı ve Washington'un Nato ittifakının ruhuna aykırı olduğunu söyledi. Ayrıca füzelerin satın alınmasını ulusal egemenlik meselesi olarak nitelendirdi.
