Eğitim

Adana Eğitim Sen: “Eğitim Yük Olmamalı, Çocuklar Aç Kalmamalı”

Eğitim-Sen Adana Şubesi'nden Deprem Sonrası Eğitimde Yaşanan Sorunlara İlişkin Kapsamlı Rapor: "Süreç Gizlilik İçerisinde Yürütülüyor"

Abone Ol

“Eğitim Sen: Çocuklara Bir Öğün Yemek Hakkı Tanınmalı”

Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Cudi İmrek, 6 Şubat 2023'te yaşanan büyük deprem felaketinin ardından Adana'daki eğitim-öğretim faaliyetlerinde devam eden ciddi sıkıntıları ve aksaklıkları içeren yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, depremin üzerinden iki yıldan fazla süre geçmesine rağmen yaşanan hatalardan ders alınmadığı ve sürecin gizlilik içinde, ne yapıldığı belli olmayan bir şekilde devam ettiği vurgulandı.

Depremin Ardından Okulların Durumu ve Şeffaflık Sorunları

Deprem felaketinde Adana'da hem yaşam alanları hem de okullar büyük hasarlar aldı ve eğitim emekçileri ile öğrenciler kaybedildi. Deprem sonrası Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hasarlı okulların listesi internet sitesinde paylaşılmış, ancak bu bilgiler daha sonra silinmiştir. Bu durum, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin hayatını hiçe sayan, eğitime ulaşma hakkını gasp eden uygulamaların gizlice yürütüldüğünü ortaya koymaktadır.

Elde edilen verilere göre Adana genelinde 35 okulun hasarlı olarak belirlendiği ifade edildi. Ancak deprem sonrası ilk açıklanan listede daha fazla okulun hasar aldığı belirtilirken, şu an bu sayının oldukça düşük gösterildiği ve okullarla ilgili çok küçük işlemler yapıldığı veya hiç yapılmadığına dikkat çekildi. Hasarlı okulların durumu ise oldukça karmaşık bir tablo çizmektedir:

  • Bazı okullar için ağır ve orta hasar tespiti yapılarak yıkım kararı verilmiş.
  • Bazı okullar (bakanın ifadesiyle "niteliksiz okullar") yıkılmış ancak yapım inşaatına hiç başlanmamıştır.
  • Dünya Bankası kredisi alanların yapımına başlanmış (Nitelikli Adana Anadolu Lisesi bunlardan biridir).
  • Bazı okullar için güçlendirme kararı verilmiş olmasına rağmen güçlendirme işlemine başlanmamış, bazılarının ise ihalesi bile yapılmamıştır.
  • Bazılarının ihalesi yapılmış, ancak yolsuzluk iddiaları üzerine ilgili şube müdürleri ve müdür yardımcıları görevden alınmış, ihaleler iptal edilmiş ve okullar kaderine terk edilmiştir.
  • Yıkım kararı olan okullar için yeniden hasar raporu düzenlenerek sağlam denildiği belirtildi.
  • Yıkım veya güçlendirme kararı olan okullarda hiçbir işlem yapılmadan bir yıl boyunca eğitim öğretim faaliyetleri devam ettirilerek öğrenci ve eğitim emekçilerinin hayatları yok sayılmıştır.

Örnek olarak verilen bazı okulların durumu şunlardır:

  • Şambayadı Şehit İsmet Fatih Alagöz Ortaokulu: Ağır hasarlı olup yıkım kararı verilmiştir.
  • Sıtkı Kulak Ortaokulu: Orta hasarlı olarak yıkılmış, molozları kaldırılmış ancak herhangi bir inşaat süreci başlatılmamıştır.
  • Ramazan Atıl Anadolu Lisesi: Orta hasarlı olup güçlendirme kararı alınmış ancak ödeneksizlikten dolayı herhangi bir işlem yapılmamış ve okul atıl bir şekilde bekletilmektedir.
  • Şehit Ebubekir Durmuş Ortaokulu ve Hacı Nazım Turgut İlkokulu: Orta hasarlı iken daha sonra düzenlenen raporlarla "sağlam" denilerek eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmektedir.

Ramazan Atıl Anadolu Lisesi Örneği: İhale İptalleri ve Ödenek Krizi

Ramazan Atıl Anadolu Lisesi, deprem sonrası orta hasarlı olarak raporlanmış ve güçlendirme kararı alınmıştır. Ancak bu karar doğrultusunda yapılan ilk ihale iptal edilmiş, bakanlık tarafından yeterli ödenek sağlanamadığı için yeni ihale süreci başlatılamamıştır. Sonuç olarak, okul binası atıl bir şekilde beklemekte, öğrenciler ise başka okullara sıkıştırılmakta ya da evlerinden çok daha uzak okullara gitmek zorunda bırakılmaktadır. Bu durumun Adana genelinde yaşanan deprem sonrası sıkıntılardan sadece bir örnek olduğu ve birçok okulda benzer süreçlerin yaşandığı belirtilerek, eğitimde fırsat eşitliğinin ortadan kalktığı vurgulanmıştır.

Pedagojik Sorunlar ve Eğitimde Fırsat Eşitsizliği

Depremden etkilenerek başka okullara gönderilen öğrenci ve eğitim emekçileri, gittikleri okullarda kendilerini dışlanmış hissetmekte ve "üvey evlat" muamelesi görmektedirler. İkili öğretime geçildiği için bu okulların öğrencileri hep öğleden sonra ders görmeye zorlanmaktadır. Bu durum özellikle sınava hazırlanan öğrencilerin zamanlarını verimli değerlendirememelerine yol açarak, akademik başarının düşmesine neden olmaktadır.

İkili öğretim yapılan okullardaki pedagojik sorunlar daha da derinleşmektedir:

  • Ders süresi 30 dakikaya, teneffüs süresi 5 dakikaya düşürülmüş, 8 saat kesintisiz eğitim verilmektedir. Normalde ders süresi 40 dakika, teneffüsler en az 10 dakika ve öğlen arası 45 dakika olmalıdır.
  • Öğrenci ve öğretmenler hem ders hem de kısa dinlenme süreleri olarak ciddi mağduriyet yaşamaktadır.
  • Öğrenciler diğer okullara göre günlük 80 dakika daha az ders görmekte, bu da yılda 360 ders saati kaybına yol açmaktadır.
  • Yoğun programların yetiştirilmesi amacıyla öğrencilerin yeterli düzeyde öğrenim görmeleri zaman açısından kısıtlanmakta ve bu da eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırmaktadır.
  • Kısa süre içerisinde öğrencilerin kazanımları edinmeleri pedagojik açıdan imkansız olarak değerlendirilmiş, durum "suya yazı yazmaya" benzetilmiştir.
  • Bu durum öğrencilerin özel okullara yönlendirilmesine yol açmakta, kamusal eğitim açısından sıkıntılı durumlar yaratmakta ve öğrencilerin eğitim hakkı örtük olarak ellerinden alınmaktadır.

Bu koşullar altında öğrencilerin konsantrasyonları ve akademik başarıları ciddi şekilde düşmekte, psikolojik yıpranma, tükenmişlik, adaptasyon ve hijyen sorunları yaşanmaktadır.

Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Yönelik Eleştiriler

Eğitim-Sen Adana Şubesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü dört ana başlıkta eleştirdi:

  1. İhmal ve Etkisizlik: 2023'ten bu yana okul güçlendirmeleri ve yeniden yapımlar konusunda somut ilerleme sağlanamamıştır.
  2. Şeffaflık Eksikliği: Okulların akıbetine ilişkin düzenli bilgi paylaşılmamakta, veliler ve öğrenciler belirsizlik içinde bırakılmaktadır.
  3. Yetersiz Kaynak Yönetimi: İhale iptalleri, ödenek krizi ve fiziki hazırlıksızlık doğrudan İl Müdürlüğü'nün görev alanındadır.
  4. Eğitimde Eşitsizlik Üretimi: Taşınan okullarda ulaşım sorunu çözülmemiş, özellikle kırsal bölgelerdeki bazı öğrenciler eğitimden kopma riskiyle karşı karşıya kalmıştır.

Talepler ve Çözüm Önerileri

Eğitim-Sen Adana Şubesi, yaşanan bu ciddi sorunlara ilişkin çözüm taleplerini de sıraladı:

  • Tüm okullar için acil bütçe aktarımı yapılarak süreç hızlandırılmalı ve bütün okullar eğitim öğretime hazır hale getirilmelidir.
  • Diğer okullarda ikili eğitime zorlanan öğrencilere bir an önce kendi okullarında eğitim verilmelidir.
  • Depremden etkilenen tüm okullar şeffaf bir şekilde açıklanmalı, her okul için yapılan ve yapılması planlanan süreçler kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
  • Tüm okul projeleri ve ihale süreçleri kamuya açık ve sendika temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilmelidir.
  • Pedagojik açıdan sağlıksız olan mevcut ders programı uzman görüşü alınarak revize edilmelidir.
  • Öğrencilere yönelik psikososyal destek hizmetleri sağlanmalı, özellikle travma sonrası etkiler göz önünde bulundurulmalıdır.
  • İl Milli Eğitim Müdürlüğü, süreci yalnızca MEB'e havale etmek yerine, yerel çözümler üretme sorumluluğunu üstlenmelidir.
  • Gerekirse, bağımsız denetim mekanizmaları ve kamu gözetimi devreye girmelidir.
  • Eğitimde fırsat eşitliğini yok sayan uygulamalara derhal son verilerek öğrenciler ve eğitim emekçilerinin sağlıklı ortamlarda eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmeleri sağlanmalıdır.

Açıklama, Adana'daki eğitimde yaşanan krizin boyutlarını gözler önüne sererken, yetkilileri acil ve somut adımlar atmaya çağırmaktadır.