Emek Partisi (EMEP) Adana İl Örgütü; “Ürettiğimiz zenginliği zenginlerin çıkarına değil halkın çıkarına göre dağıtabilmek için halkın iktidar olması gerekir.”

EMEP Adana İl Örgütü Yazılı Basın Açıklamasında, “Zenginler zenginleştikçe biz yoksullaşıyoruz” dedi.

Emek Partisi konuyla ilgili açıklamasına şu şekilde devam etti;

Her açıklamasında pinokyo gibi burnu uzayan TÜİK’e göre Türkiye ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyümüş. Madem büyüme var, işçinin emekçinin geliri yüzde 21 niye büyümüyor? Bırak büyümeyi işçinin emekçinin maaşı niye buz gibi eriyor?

Sanayi 40,5 büyüdü ama büyüyen sadece patronlarının karıdır.  Sermaye kesiminin geliri net yüzde 7 arttı. Çalışanların aldıkları pay azaldı. İşçiler patronlar için daha çok çalıştı ama aldığı maaş eridi. Patronu daha çok kar elde etti.

Büyüyen bankaların karıdır. İhtiyaç kredileri 338,8 milyar liradan 414,7 milyar liraya, kredi kartı bakiyesinin de 115,1 milyar liradan 167,1 milyar liraya çıktı. Vatandaşın icra dairelerinde bulunan dosya sayısı da bir yıl öncesine göre 1 milyon 806 bin adet artarak 22 milyon 521 bine çıktı. Vatandaşın toplam borcu 967 milyar lira oldu! Ama bankaların işçiyi, esnafı, köylüyü daha çok borçlandırarak elde ettikleri faizler büyüdü.

Büyüyen emperyalist faiz lobisinin karıdır. Yüzde 19’la dünyada emperyalist bankalara en çok faiz ödeyen 7. Ülke Türkiye’nin kapitalist AKP hükümetidir.

Burnu uzun TÜİK ‘Türkiye’ derken sayıları bin kişiyi geçmeyen patronları, beşli çeteyi, bankaları, faizcileri kast ediyor.  Ama Türkiye sayıları 82 milyon olan işçi, memur, köylü ve esnaftır.

İşçilerin çiftçilerin memurların esnafların da büyüyen dertleri var. Kanser hücreleri gibi büyüyen işsizlik, yoksulluk, enflasyon, banka borçları var.

Bizler patronlara refah, kendimize sefalet üretiyoruz. Ürettiğimiz nesneler, karşımızda bizi yoksullaştıran bir düşmana dönüşüyor. Rakamlar bir kez daha yüzümüze haykırıyor, zenginler zenginleştikçe biz yoksullaşıyoruz. Bu duruma son vermek için, kanser hücrelerini söküp atmak için, bir sınıf olarak kendimiz için örgütlenelim. Emeğimizin ürünü olan zenginlikten bile ancak mücadele ile pay alabiliriz. Ürettiğimiz zenginliği zenginlerin çıkarına değil halkın çıkarına göre dağıtabilmek için halkın iktidar olması gerekir. Emek Partisi, emeğin öz partisi olarak işçi ve emekçileri kendi saflarına çağırıyor. Ancak partimizde birleştiğimizde bu rakamlar bize güzel günleri müjdeleyecektir.

Yaşasın İş Ekmek Özgürlük Mücadelemiz

Editör: TE Bilisim